Milliyetçi Hareket Partisi 27.Dönem Bursa Milletvekili Dr.Mustafa Hidayet Vahapoğlu "Lübnan’da ülkeyi terk etmek üzere kitlesel hareketlenmelerle ilgili önemli uyarılarda bulundu.
Milliyetçi Hareket Partisi 27.Dönem Bursa Milletvekili Dr.Mustafa Hidayet Vahapoğlu "Lübnan’da ülkeyi terk etmek üzere kitlesel hareketlenmelerle ilgili önemli uyarılarda bulundu.
Suriye'nin bu grupları hiç bekletmeden Türkiye’ye yönlendireceklerine dikkat çeken Dr. Vahapoğlu “Türkiye açık kapı/açık sınır anlayışını terk etmeli, sınırlarını kapatmalı ve göçmen kabul etmeyeceğini, olası tüm giriş ve giriş teşebbüslerini her türlü engelleyeceğini ilan etmelidir” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi 27.Dönem Bursa Milletvekili Dr.Mustafa Hidayet Vahapoğlu şunları söyledi:
"Lübnan’da ülkeyi terk etmek üzere kitlesel hareketlenmelerin başladığı, bazı grupların yola çıktığı ve mecburi istikamet olarak Suriye’ye yöneldiğine dair teyite muhtaç haberler ortalıkta dolaşıyor.
Eğer bir kitlesel göç doğru ise Suriye bu grupları hiç bekletmeden Türkiye’ye yönlendirecektir. Grupların Türkiye sınırına yığılmasını sağlayacak her türlü ulaşım dahil imkanı göçedenlere bizzat Suriye verecektir.
Bu durumda;
- Türkiye açık kapı/açık sınır anlayışını terk etmeli, sınırlarını kapatmalı ve göçmen kabul etmeyeceğini, olası tüm giriş ve giriş teşebbüslerini her türlü engelleyeceğini ilan etmelidir.
- Türkiye’nin düzensiz göçmen toplanma merkezi/depolama alanı olmadığı gerçeğinden hareketle gerekli iç ve dış tedbirler alınmalıdır.
- BM’nin olaya müdahil olması acilen talep edilmelidir,
- Türkiye sınırları dışında ve Suriye sınırlarının içinde ( çünkü Suriye’yi geçip gelecekler) acilen bir tampon bölge/güvenlikli alan oluşturulmalı ve gerekli destek/hizmet BM koordinasyonunda uluslararası bir koalisyon tarafından verilmelidir. Türkiye, tampon bölgenin güvenliğini sağlamak dahil hiç bir sorumluluk ve mali yük kabul etmemelidir.
- Gelen grubun içinde terörist, asker, istihbaratçı, cezaevi kaçkını, provokatör, sabotajcı vs olabileceği ve bunların kısa sürede tespit edilerek ayıklanmasının mümkün olmadığı kabul edilerek vatanımıza girişleri engellenmelidir.
- Gelenlerin Türkiye’nin ekonomisine verdiği zarardan çok güvenliği için tehdit oluşturduğunun farkına varılmalıdır.
- Ensar/muhacir/din kardeşliği gibi ütopik yaklaşımlar terk edilmeli öncelik Türkiye’nin güvenliğine ve öz kardeşe yani vatandaşa verilmelidir.
- Türkiye’nin artık ilave ekonomik yük kaldıramayacağı idrak edilmeli, gelen her yeni kişinin vatandaşlarımıza ve milli bütçemize ilave yük olduğu, vatandaşın nafakasına ortak olunduğu gerçeği kabul edilmeli ve buna izin verilmemelidir.
- Tüm bu ve bu kapsamda meydana gelebilecek muhtemel gelişmelerin “TÜRKİYE’NİN BEKASINA YÖNELİK RİSK DEĞİL GERÇEK TEHDİTLER” olduğu gerçeği kabul edilmelidir."