Tarih: 30.04.2025 11:12

Zulmün kalelerini titreten Yiğit Cengiz Baktemur

Facebook Twitter Linked-in

Hakim Soruyor; “Adın ne?"

“Cengiz Baktemur.”

“Kaç yaşındasın?”

“Yirmi.”

Cengiz Baktemur'un boyu iki metreye yakındı, heybetli bir yiğitti.

Baştan aşağı süzdü yiğidi hakim..

Ve kararı okudu; İDAM..

“Son isteğin nedir?”

“Bir bayrak, bir de Kur'an-ı Kerim istiyorum.”

Getirdiler, önce Kur'anı Kerim'i öptü üç kez, başına koydu. Sonra bayrağı öptü, havaya kaldırdı:

"Ey şanlı bayrak, ben seni dalgalandırmak için çok mücadele ettim ama gücüm buraya kadarmış." dedi..

Yanındaki infaz heyeti homurdandı..

"Başındakini çıkarın alın" dediler.

"Durun” dedi, 

“Külahımı almayın. Onu bana Ülküdaşlarım ördü, onunla idam olmak istiyorum"

İnfaz komutanı alaycı bir ses tonuyla:
"Ellemeyin, bırakın" dedi.

 

Cengiz Baktemur, dimdik yürüdü darağacına.

Korku yok, pişmanlık yok.

Elif gibi dimdik, 

Hz.Hamza'nın yürüyüşü gibi vakur ve heybetli. 

İnfaz heyeti titredi bu duruş ve ferasetten.

Ve yiğit, yağlı urganda son sözünü söyledi:

“Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü”

Zulmün kalelerini titreten ve ölmeden önce ölümü yenen Cengiz BAKTEMUR’u rahmetle ve dua ile anıyoruz.

VATANI, BAYRAĞI VE İNANCI UĞRUNA CANINI FEDA EDEN YİĞİTLERE VE ŞEHADET YURDUNDAKİ TÜM ŞEHİDLERE SELAM OLSUN 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —