27 Mayıs önemli bir tarihtir.
Gün Sazak'ın şehit edildiği bu tarihi günün "mesaj değerini" kavrayabilmek için, 70'li yıllarda adına 'sağ-sol kavgası' denilen mücadeleye geniş bir açıdan bakmak gerekir.
Bunun için de önce, 27 Mayıs'ta sivil idareyi tasfiye eden, yarım kalan işini tamamlamak için cunta faaliyeti yürüten, 13 Kasım 1960'ta Milliyetçi Alparslan Türkeş ve arkadaşlarını da tasfiye ederek (sosyalist jakoben devrim için hazırlık yapan) Sol-Sosyalist Baasçıların anarşik örgütler üzerindeki derin etkisini görmek gerekir.
Bu ilişkiler, kısmen de olsa dönek "Devrim"ci Hasan Cemal'in "Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım" kitabında itiraf edilmiştir.
Yaşayan ünlü iki "baas tipi devrimci" de Suriye sevdalısı A. Öcalan ve D. Perinçek'tir.
Alparslan Türkeş'in kapısını kırarak kendisini sürgüne gönderen darbe cuntasına verdiği tarihî cevap ise "Ülkücü Hareket"tir.
Bu durum, eylemi ve hareketi bireysel intikam seviyesine düşürmez.
Çünkü Ülkücü ideoloji ve 9 Işık Doktrini, millî iradenin geleceği olan Türk gençliğinin kendi tarihî kimliğiyle kucaklaşması, seçim sandığı parçalanınca susan yutkunan bir köylü olmaktan çıkıp, düzeni silkeleyen, üzerinde oynanan oyunları bozan, sistem kuran, medeniyet vaad eden bir kent insanı olmasını sağlamıştır.
Yani Başbuğ bize görev dayatmamış, bilgi, fikir ve istihbarat vererek, bize ait olana sahip çıkmamızı sağlamıştır.
Yoksa memleketin ufku kızıl, ufkun arkası din ve milliyet açısından kapkaranlık bir buzuldur!.
Ülkücü Hareketin mâni olduğu tablo budur.
Düzenin 50 yıldır Ülkücü Hareketle bir türlü barışamaması da bundandır.
Ülkücülere adaletle yaklaşan, MHP'li bir bakanı övme eğilimi gösteren Abdi İpekçi'nin, daha sonra da aynı makul çizgideki Uğur Mumcu'nun kurban seçilmesi ve onların övdüğü Gün Sazak'ın bir 27 Mayıs günü şehit edilmesi de aynı derin mesajın devamıdır.
Halen devam eden mücadele, BAAS'çı 27 Mayıs çocuklarıyla milletin Ülkücü evlatları arasındaki mücadeledir. Türkiye'yi Suriye olmaktan koruyan MHP, bu mücadelenin denge unsuru ve merkezidir.
CHP'nin yanından MHP'ye saldırmak bu yüzden ihanettir.
Devlet Bey'in yürüttüğü millî iradeye saygı siyaseti de aynı sebeplerle Ülkücülüğün çıkış noktasına bağlı, kodlarına uygun ve isabetlidir.
Saygıyla…
Şükrü Alnıaçık
27 Mayıs 2020
