Sayın Cumhurbaşkanımızın Kırgızistan’da Türk Devletleri Teşkilatında etkili konuşması gösteriyor ki…300 miyonluk Türk dünyası ayağa kalkıyor Allah’ın izniyle.
Yüz yıllık hayalimiz… Dilde, fikirde, işde birlik gerçekleşiyor, hayırlı olsun.
Daha dün gibi…
Kendisi de Mut’un bir yörük çocuğu olan eski Kültür Bakanı FİKİRSİZ FİKRİ Dış Türklerle ilgili bir soruya;
“ Ben Avrupa’daki…özellikle sayıca çok fazla Almanya’daki Türklerden başka DIŞ TÜRK tanımam, bilmem kardeşim.!” HADİ BUYUR.!
Dış Türklerden bahsetmek bir zamanlar korkulu rüyamızdı. Ondan söz edenler, dış güçlerin işbirlikçisi ETKO örgüt mensubu diye yıllarca yargılandılar ve zindana atıldılar.
Milliyetçi, Ülkücü Öğretmenler Türkistan’da yaşayan Türklerle ilgili bir konuşmayı sınıfta yaparsa iki-üç gün sonra “kara çantalı bir ilköğretim müfettişi” müdürün odasında o öğretmenin ifadesini alırlar ve bir hafta sonra başka bir okula gönderilirdi.!
Gençlerr…Şaka gibi değil mi.?
Türkiye’nin ve Türk Dünyasının kalkınmasını istemiyorlar.
Bu güzel gelişmeler gösteriyor ki;
İP’SİZ FETÖ ALÇAKLARI ve Ömer Seyfettin’in hikayesindeki PİÇ’ler proje partide ve zillette toplanmışlar koro halinde teneke çalıyorlar…
Türk Dünyası ile ilgili bu hayırlı faaliyetler bunları bayağı rahatsız etmiş!
Ancakkk…Kenarında büyüdüğüm Seyhan Nehri’nin yatağını değiştirmek, tersine akıtmak mümkün değildir…
Tarih kendi mecrasında akmaya devam ediyor.
Türk Devletleri Teşkilatı yıllar içinde kurumlaşmış bir yapı. Önünde uzun bir yol var. Diplomasi hüneri sabırla bu yolda ilerlemeye devam edecektir.
50 yıldır “YAKIN TARİHİ” hem yaşayarak hem “âlim” hocalarımdan dinleyip, okuyarak bilen bir tarih öğretmeni olarak derim ki;
Türk hariciyesi dünyaya daracık
FİLİSTİN penceresinden değil ANKARA-İSTANBUL-BAKÜ-TÜRKİSTAN gibi geniş salon penceresinden bakması gerekmektedir.
Dünyanın kilit taşının üzerinde oturuyoruz. Tarihin, coğrafyanın, inançlarımızın ve ideallerimizin üzerimize yüklediği vazife çok ağır.
Atamız ÇAĞRI BEY…
“Ön izlemede” çadırları sırtlanların yolu üzerine kurdurmuş…Doğudan Moğollar, batıdan Haçlılar…Bugün düşman sadece isim değiştirmiş…Bu yüzden her daim güçlü olmak zorundayız.
Türkiye, dünyanın anahtarıdır. Bu yeni oluşum sayesinde hem AB, hem de Arap Birliği karşısında elini güçlendirmiş olacak.
Bizi bizden olanlar idare ettiği sürece, tarih de talih de bizden yana olacak, inşallah.
Daha lise yıllarında bizlere Türkistan sevgisini aşılayan Başbuğumuza Rabbim rahmet eylesin…kabrini nur, ruhunu şad, Nezd-i İlâhi’de makamını âli eylesin.
DEVLET BAHÇELİ KİM Mİ?
Tam PKK’ya Güneydoğu Anadolu da özerk yönetim verilecekken Devleti Oslo’da PKK ile pazarlık masasından alıp, Türk Devletleri Teşkilatını kurdurup TURAN ÜLKÜSÜNÜN kurulmasına bir adım daha yaklaştıran Liderdir Devlet Bahçeli…
Milliyetçi Ülkücü Hareketin Bilge Lideri Devlet BAHÇELİ sayesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uyumlu ve olumlu dış politikasıyla Turan'a giden yolda Türklerin ayak sesleri daha bir yüksek sesle duyulmaya başlanmıştır…Nereden nereye…
Sayın Cumhurbaşkanı…Her alanda “TÜRK BİRLİĞİNİN” kurulmasındaki çabalarda kurucu liderdir.
Karabağ Zaferi, Libya ve Suriye’de destan yazılmasında yine onun imzası vardır.
Her türlü terörle, mücadelede, vesayet yapıları ve emperyalist tuzakların bozulmasında ülkemizin içerisinde hain kanser hücrelerinin yok edilmesinde büyük başarıyı neden takdir etmeyelim.?
Ülkemizin çıkarlarını savunan,
Kıbrıs ve Adalar Denizi’nde taviz vermeyen, Ayasofya’yı ibadete açan, onurlu dış politikaya neden destek olmayalım?
Hele hele sabah erken saatlerindeki oturumdaki konuşmasında ülkücü gençliğin sevdiği değerli şair ve yazarlardan alıntılar okuması bizlerin gönül tellerini titretmiştir
Emperyalizme meydan okunuyor, Savunma Sanayi ve ülkemizde sayısız büyük eserlerde yine Sayın Cumhurbaşkanının imzası vardır.
Dünyada tüm mazlum ve masum insanlara kol kanat gerdi.. Afrika’dayız, Asya’dayız, Avrupa’dayız…Dünyanın her yerindeyiz…Mavi Vatan’dayız.
Yeni enerji kaynakları bulmaya devam… Cumhur İttifakı artık kader birliği… Bu yoldan dönüş yoktur…Büyük hedeflere yelken açtık Allah’ın izniyle.
Devletin en büyük makamında bulunan Cumhurbaşkanın hayırlı faaliyetleri anlaşılan HDP/PKK ile ilişkiye girenleri pek memnun olmamış görünüyorlar.
İnsanlarımız biraz ekonomik sıkıntı yüzünden VATAN, MİLLET, DİN, DEVLET, İSTİKLALİNDEN VAZGEÇMEZ.
Büyük milletlerin hayatı, büyük denizlere benzer. Türk Milleti bir okyanustur. Medleri ve Cezirleri vardır.
Anadolu topraklarında yaşayan Batı Türklüğünün Med’di yani “yükselmesi” Sakarya’dan başladı, Viyana’ya, Yemen’e, Cezayir’e, Don-Volga’ya dayanmıştı.
Cezir yani “geri çekilme” yine Sakarya’da bitti. Şimdi Med halindeyiz. Sakarya’dan çıktık. İzmir’e, Edirne’ye, Hatay’a vardık.
Misak-ı Milli sınırları dışında kalanları bu Aziz Millet ergeç milli sınırları içerisine alacaktır. Bu arzumuz uzak değildir.! Çünkü birinci Med için Yahya KEMAL der ki;
“Gelmiştik bir zaman Sarı Saltuk’la Asya’dan,
Bir bir Diyâr-ı Rûm’a dağıldık Sakarya’dan.”
İkinci Med için Necip Fazıl KISAKÜREK şöyle der;
“Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya.!”
Sakarya’dan başlayan Med, Türk’ün şanlı yürüşü ile devam edecektir..Bu yüzden şair der ki;
“Rabbim isterse sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakarya’nın Türk Tarihi vurulur.”
Rahmet Başbuğumuzun ve milyonlarca evladının gençlik liseli hayalleri gerçekleşiyor Allah’a çok şükür.
Türk Devletleri Teşkilatı'nın yeni bayrağı hayırlı olsun inşallah…
"Vatan ne Türkiye’dir Türklere,
ne Türkistan,
Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir, Turan!.."
Cenab-ı Allah Aziz Türk Milletinin birliğini ve dirliğini daim eylesin ve HER NEFESTE…BİZİ TÜRK YARATAN RABBİMİZE ŞÜKREDELİM…
İslam Dünyasına “imdat” etmek istiyorsan, yani tehlike içinde bulunana, güç durumda olana yardımcı olmak istiyorsan Aziz Türk Milletini ve Ulu Devletini güçlendir.
Viyana kapılarına kadar giden âşıklar ordusu, yol arkadaşlarına soyunu sopunu sormadı. Hepsi el birliği ile Türk üslûbunu inşa etti.
Onların çocukları, bu büyük maziyi sahiplendi. Malazgirt’ten, Çanakkale’ye devam eden aynı hikayenin öznesi Türk, dili Türkçe.
Bu yüzden deriz ki;
-NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE
TÜRK’ÜM diyemeyen, yutkunan mahzunlara bir sözümüz yoktur.
Onları kendileriyle başbaşa bırakalım.
Her nefeste bizi TÜRK yaratan Rabbimize şükredelim.
Anamızın, babamızın evinde müslümanlığı hazır bulduk…Bu lütfun şükrünü eda edebilmek mümkün mü?
Biz Oğuz nesli Türklerin muradı;
-Tekbiri ITRÎ gibi söylemek.
-Ezan-ı, Kuran’ı İstanbul tarzında okumak ve dinlemekten zevk almak.
-Ayağını kıbleye doğru uzatmamak.
-Kuran’ı belden aşağı tutmamak.
-Nimete hürmet etmek.
-Sofradaki ekmek kırıntılarını parmağıyla tek tek toplamak.
-Kul hakından sakınmak. Teraziyi tarttıktan sonra hak geçmesin diye bir miktar daha ilave etmemiz bundandır.
-Biz Meram Bağları’nda;
GÜL ALIR, GÜL SATARIZ…ve gülü dikenle değil gül ile tartarız.
Bunlar bizim hayat tarzımız, bizim güzelliklerimiz.
Deriz ki…Türk ecdadını tanıdıkça daha da TÜRK olursun, yarınları kurmada daha da güçlü olursun. ”Yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir”. Bunun anlamını anlamak gerek.
Ey Türk…Mübarek Türk…Allah’tan gayrı kimsesi olmayan Türk!
-Türk olmaktan korkma,
-Türk olduğunda ırkçı olmazsın,
-Faşist olmazsın,
-Dinden falan çıkmazsın.
Bir Fransız herşeyden önce Fransızdır. Önce Fransız, sonra ateist, sonra Marksist, sonra sosyal demokrat.
Diğerleri de öyle…İngiliz-Alman-İtalyanlar.
TÜRKLÜK önceliğimiz, en büyük ortak paydamız. Önce TÜRK OLALIM, sonra MASA-KASA-NİSA sahibi olalım. İtelemeden, ötelemeden, safları sıklaştırarak.
Zor günlerde değil, kolay günlerde yapalım bunu. Müştereklerimiz farklılıklarımızdan fazla:
-Bakmasını bilelim,
-Bilmeyenlere öğretelim,
-Camilerimiz bir,
-Meskenlerimiz bir,
-Bedesten ve çarşılarımız bir,
-Mezarlarımız bir…Bunların kıymetini bilelim.
Bu bilinci inşa edecek İRADE gerek. İHTİYACIMIZ OLAN TEK ŞEY BU.
Yoksa çokkk ÂH çekeriz…
ÂH, Allah’ın ilk ve son harfinden oluşur…Allah aşıkları “Âh”ın anlamını bilir…
Çünkü toyların aynada göremediklerini bizim tecrübeli Akşaçlı ülküdaşlarım KERPİÇ duvarda görürler. Yaşanmış tecrübeler çok ama çok önemli.
Vatanını seven ve işini dürüstçe yapanlar Milliyetçidir. Millet onu bilir. Kuru gürültüye, hamasete, belagete itibar etmez.
-Olmadan olduramazsın,
-Bilmeden bildiremezsin.
-Dersine iyi çalış. Karnene bak, milletten iyi not almaya bak.
-İddiana layık olmaya bak.
MİLLET O ZAMAN SENİN “NECİ” OLDUĞUNU ANLAR…
Her şey sana bağlı…Nasıl olacak bu?
-Tarihini bileceksin…
-Dilini, edebiyatını, müziğini…bileceksin.
-İçini TÜRK olarak inşa edeceksin…
-O “mana”yı içine koyacaksın.
-Hani…Lise yıllarımızda Adana Ocağı’nda seminerde Şehit PAMPAL Hocamız derdi ya;
“Yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir”.
-Yüzde 10’luk inşa edersen her şey yarım yamalak olur.
Bırak başkalarıyla uğraşmayı.
Başkaları başka başka olsun.
Sen kendin olmaya bak.
Gayret edersen;
-Habib’ine layık ümmet olursun.
-Ecdadına layık millet olursun.
HER ŞEY SANA BAĞLI…
Mesele elinle BOZKURT işareti yapmak değil.! Asıl mesele... O işareti yaparken yüreğinde hissettiğin SEVDANIN TADINA VARMAKTIR.
KURT GİBİ yuvana ve Atalarına sahip çıkmazsan…İT GİBİ kapı kapı gezersin! Biliriz ki kurt TAZE ET yer, it ise LEŞ yer!
Olaylar karşısında Türk evinin camını taşlayan bölücülere “kalben buğz” eden imanın en zayıf noktasını tercih etmiyeceksin!
Taşıyorsan bir sıfat, oturuyorsan bir koltukta ölümüne mücadele edeceksin… Çünkü içinde bulunduğunuz kutlu mübarek topraklar Anadolu ve Türkistan..
Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER