Biz hala ’'Önce vatan’’ diyoruz..
Türk Milliyetçileri Ülkücüler dün de bugün de ülkenin milli güvenlik sigortası olmuştur.
Öncelikleri önce ülkem bayrağım istiklalim bekam olmuştur.
Dünün ‘’Kuvayı Milliyecileri’’ Çanakkale'de Kutuluş savaşında yoksulluktan sersefil oldukları, ekonomik nedenlerlele silaha sarılmamışlardır..
Kıbrıs'ta soydaşlarımız daha çok mal mülk elde etmek için EOKA çetelerine karşı mücahitlik yapmamışlardır.
Türkiye'de yediden yetmişe gönüllü askere gitmek için askerlik şubeleri önünde kuyruğa girerken, yüreklerindeki Kıbrıs Türktür Türk kalacak sesine koşmuşlardır...
Çünkü onların aklında ve gönlünde önce vatan duygusunun üzerinde bir başka duyguları yoktu
Türk Milliyetçileri, Ülkücüler, istiklal istikbal kaygısı taşıyanlar için mesele vatan ise her şey teferruattı.
Onların tapu senetleri cüzdanlarında değil yüreklerindeydi.
Zaman içinde bazıları cüzdanları ile vicdanları arasında sıkışıp kaldı ve cüzdanlarını yüreklerine tercih ettiler!..
Hal böyle olunca yönetenlerle, yönetilenler arasında cüzdan kavgası başladı!..
Kimi kızı, oğlu veya bir yakını işe alınmadığı için, kimi bir koltuğa sahip olamadığı, kimi .... kimi...
Kimi selamsız sabahsızlara kızmış...
Küsmek için için o kadar sebep bulmuş ki hangi birini sayayım…
Zaman içinde küskünler ordusu çoğalmış artık bunların ölçüsü ‘’Önce vatan’’ olmaktan çıkmıştır.
Bu vatanı biraz da kaymağını yiyenler düşünsün demeye başladılar..
Son seçimlerde ölçü had bildirmek üzerine olmuştur..
Ya iktidar tarafı; onların kavgası çilekli pastayı bölüşememek kavgasıydı
Bir arkadaşımın cümleleriyle ''Ya oğlunu, ya kızını bir yere yerleştirme hesabından başka bir düşüncesi yok. Dayısının oğlunu rektör yapmak için uğraşan bir milletvekili, yanına üç milletvekilinin de desteğini alırken kendisi de o milletvekilinin oğlunu büyükelçi veya genel müdür yapmak için ona destek vererek borcunu ödemiş oluyor. Ak Parti iktidarının son on yılı her gün artarak bu hale geldi''
Sütün ağzı açık kaldı, kedi insafsız çıktı, bunu bir hak olarak addedip hemen içine daldılar dibine kadar gömüldüler..
Bu kızgınlıkla, kızgınlar ordusu; DEMlenmiş CHP'ye, yüzlerce şehit vermemize vesile olan PKK adına belediye başkanı veya meclis üyelerini seçilsin diye iktidarı cezalandırmak adına PKK ile birlikte sandıkta oylarını heval yaptı..
HDP barajı aştı diye havalara uçan, PKK'nın siyasi ayağı vekillerin hamisi durumunda olan, daha genel başkanlığı kesinleşmeden Apo denilen hainin heykelini dikeceğiz diyen bir başka vatan haini bölücüye Selahattin Demirtaş'a selam gönderen Özgür Özel'in kuyruğuna takılanlara diyecek sıfat bulamıyorum..
CHP ve DEM'in tavırlarından hiç tavizleri yok hiç yollarını hedeflerini şaşırmıyorlar.
Tehlike devam ediyor AKP'li bazı idareciler hala gaflet içinde tehlikenin farkında değil...
Adam Türk devletine meydan okuyor. ''Siz PKK’yı ne zannediyorsunuz? PKK sizi tükürüğüyle boğar'' diyor. Sonra da Van'dan Belediye başkanlığına aday olabiliyor. Demek ki hakimler kadrosundan FETÖcüler bölücüler hainler maalesef hala temizlenememiş!..
CHP'nin himayesindeki DEM'in ilk icraatı Van'da verilen bir yanlış karar, diğer bölücülere de cesaret oldu. Kirli eller, Mardin'de İstiklal Marşı'mıza, Diyarbakır'da Şanlı Bayrağımıza Atatürk'e kadar uzandı!
Tehlike her geçen gün artıyor; Türkiye bölünmeye doğru gidiyor.
Örtülü bir savaş içindeyiz. Bu durumu hiçbir zaman göz ardı edemeyiz.
Bizim için her zaman, her mekanda, her şeyden önce vatanımızın varlığı ve milletimizin birliği ve dirliği esas olmuştur.
Biz hala önce vatanı diyoruz..
Ancak gelinen noktada ne hazindirdir ki iktidar da zillet ittifakı gibi şaşkın ördek gibi kıçından yüzüyor..
Davasını, çektiği işkenceleri kollarının arasında şehit düşen ülküdaşlarını unutan aynı safta siyaset yapan şaşkın şey beyler ülkücü şehitlerimizin yüzüne nasıl bakacaksınız?
İhsan Akan
