-AKILSIZ İTİ YOL KOCATIR, AKILSIZ POLİTİKACIYI DA HIRS BİTİRİR.
“Kalemiz” dedikleri Konya’da bile bitkisel hayatta olan bu küçük kibirli enişte hala siyaset sahnesinde ve televiyonlarda kamuoyu araştırmacıları tarafından parlatılmak istenmesi aklımızın zekatıyla alay ediliyor!
Aksakallılarımızın dediği gibi;
“KOYUNUN ÇIKARDIĞI TOZ KURDUN GÖZÜNDEN KAÇMAZ.”
Bizim dahi hiçbir “sinsi hesap” gözümüzden kaçmamış ve kaçmayacaktır!
Gönlümün Şeyh Edebali’si rahmetli babam zaman zaman derdi ki;
“EL ADAMI UZAKTAN BAKAR,
İNCE İNCE TARTAR OĞUL…”
Serok Ahmet gibi Dırar Mescidi’nin fitne/münafıkları zamanla tarihin “siyasi kişilik çöplüğünde” yerini alacaklardır Allah’ın izniyle.
Dualı ve şühedalı bir kutlu Anadolu topraklarına ve Cumhur İttifakına “sinsi” ihanet edenlerin sonu ne acı ve ne rezilcedir.!
Allah bize bunları tek tek seyr-i alem yapacak.! Bizde ibretle izleyeceğiz sonlarını.
Zilletli bir yükselişin bilinen akibeti sadece düşüş değil, ani ve acıklı bir çakılmadır. Vatana/Davaya ihanet edenler buna müstahaktır.
Beceriksizliğinden dolayı padişah Abdülaziz tarafından sürgüne gönderilen Serasker katil Hüseyin Avni Paşa’nın dediği gibi;
“DİNİM KİNİMDİR” sözünden hareket ederek onların gözünü kör, kulağını sağır, dillerini lal eylemiş.
Aynı bugünkü Erdoğan ve Devlet Bahçeli düşmanlığı gibi.!
Mazide aynı yerli ve milli siyasi görüşten gelen ve DİNİM KİNİMDİR diyen alçaklar sürüsü. umurlarında bile değil, devlet, millet...
Herhangi bir milli değerleri ya da erdemleri yok. Bütün dünyaları MASA-KASA-NİSA üçlüsü!
Kör ve sağırlar. Kendi seslerinden başka bir sese, görüntüye, insanlıkla alakalı ahlaki bir değere tahammülleri de yok.
Utanmıyorlar ve yüzleri kızarmıyor.
UCUZ İNSANLARIN ÜSTÜNE
KURULAN HAYALLER…DEVLETE PAHALIYA PATLIYOR.
Torosların Türkmen obasına AHMET HOCA isimli bir şıh misafir gelir…Buyur edilir, köylülerle birlikte odanın baş köşesine alınır.
Köylüler “ne keramet gösterecek” diye ağzının içine bakarken şıh arada bir irkilir gibi yapıp “HOŞTT” diyordu..
Köylüler bunun bir keramet olduğunu anladılar ama ne kerameti olduğunu anlayamadılar.
Merakla sordular;
“-Ya şıh hazretleri nedir arasıra
HOŞT dediğin.?”
Şıh;
“-Bir köpek Kabe’nin duvarına işeyecek gibi niyetleniyor, onu görüyorum, tabii ki HOŞT diye kovalıyorum.”
Köylülerin itikadı bir iken bin oldu…Olanları kapının eşiğinden dinleyen evin hanım ağası sofrayı hazırladı.
Herkesin önüne üzerinde et olan pilav geldi. Şıhın tabağında sadece pilav vardı.
Şıh bir süre etsiz tabağa baktıktan kapıda beliren hanım ağaya;
“-Benim tabağımda et niye yok, bunun bir sebebi var mıdır ey hatun.?" diye sordu.
Hanım Ağa yaklaştı…Tabağı ters çevirdi…Onun etlerini pilavın altına koymuştu.
Pilavın altında etlerin gözükmesiyle elindeki kepçeyi şıhın kafasına indirdi;
“-ULENNN BRE ŞARLATAN AHMET HOCA!…TABAĞINDAKİ ETİ GÖRMEDİNDE KABE’DEKİ İTİ Mİ GÖRDÜN!!”
Bugün olduğu gibi…Birgün mutlaka suret-i haktan görünen Dırar Mescidi’nin fitne-münafık cemaatinin maskeleri yavaş yavaş düşmektedir.
Bu şıh misali münafık yandaşları gittikleri yeri ocagı söndürürler.
“DİNİM KİNİMDİR” diyen o alçaklar sürüsü…O ensesi kalınlar ki; erkeğiyle kadınıyla, memleket yanarken bir deste otu yanmayan tiplerdir…
-Onlar hep işinde gücündedir maşallah; işleri her daim tıkırındadır.
-Fakir halk çocukları cephelerde kırılırken, ölmeyip sağ kalanlar da kolunu bacağını, gözünü yüzünü cephelerde bırakırken,
-Ensesi kalınların kolları her yere uzanır, kendi kurdukları fırkayı/partiyi kapatıp, her kapıdan içeri girerler!
Keyifler de tıkırdır her zaman; Çeşitli…Sofralarda doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yerler, içerler, eğlenirler.
Sadece doymak bilmez bir iştiha ile yemekle kalmazlar. Muhakkak “BU MEMLEKET NASIL KURTULUR” nutukları da eşlik eder kuş sütünün eksik olmadığı sofralarına.
Hükümetler kurar, hükümetler düşürürler; atar tutar, asar keserler, darbe gecesi saklanırlar
Ortalık durulunca kahramanca ortaya çıkarlar ve ellerindeki bayrakla kalabalığa karışırlar..
Söze ‘AZİZİMMM’ diye başlayıp tarihten, bilimden, edebiyattan, sanattan, dinden, kültürden yüksek yüksek fikirler serdederler.
Yeri geldiğinde “VATAN-MİLLET-SAKARYA” nutukları atmaktan bir an geri durmazlar. Sanırsınız ki ha deyince kendini vatan için ateşe atmaya hazırlar bu Serok Ahmet’in
ekibi…
-Bu zihniyet Dırar Mescid’den beri fitne münafıklık üretirler!
-Öze değil kabuğa bakarlar.
-Elbette akıl tutulmasına ve teslimiyetçilik girdabına düşmüşlerdir.
“BEN GİDERSEM PARTİ BATAR” DİYENE…Şehirle iç içe olan tarihi mezarlıklar, çevrelerinde yaşayan insanlara bu dünyanın “geçiciliğini” fısıldar.
Ayrıca bizim Kapu Camii Cemaati ve Tarihi Bedesten Esnafı derler ki;
“-AKILSIZ İTİ YOL KOCATIR,
-AKILSIZ POLİTİKACIYI DA
HIRS BİTİRİR.”
Seviyesizliği, pişkinliği ve çapsızlığı ile bilinen Serok Ahmet her zamanki gibi yine haddini aşarak muhalif kanalları gezerek MHP ve Devlet Bey aleyhinde konuşarak çapsız siyasi fosil olduğunu bir türlü farketmiyor.
Hem genel hem yerel seçimlerde Tv’de Devlet Bey’e laf atarak;
“MHP’NİN OYLARINI BEN ALACAĞIM.” diyen ve seçimler sonucunda rezil olan Serok Ahmet gibi çok bilmişler için Hz. Pir Mesnevi’de ne de güzel der;
"Bin sene de okusam,
Ne biliyorsun diye sorsalar,
HADDİMİ BİLİRİM derim.”
Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ülkede yatırımlar şaha kalkmışken PKK’nın siyasi partisininde olduğu şer ittifakında yer alan ve dünya vatandaşı Haymatlos Serok Ahmet’in hala bu gelişen güzel faaliyetlere rağmen Erdoğan ve Devlet Bey’e çemkirmesi zuldür!
Seçime kendi listeleriyle girselerdi yüzde 1 bile oy alamayacak bu “narsist” kibirli zavallının partisinin geleceği yer; KONYA HURDALIĞI.!
Ayrıca…”SİYASETEN BİTKİSEL HAYAT”.! Ancakkk…göz, kulak ve idrakta sıkıntı var…Haberi yok.!
Yaprak gazel olmuş durmuyor dalda Bu millete sizden gelmez bir fayda.
Ucuz insanların üstüne kurulan hayaller, kişiye, kuruma ve devlete pahalıya patlar
Çünkü ucuz insanların dünyası başka. Değer yargısı olmayanlara değer yüklemenin suçlusu vicdanen rahatlar mı acaba?
Elinden giden, kapatılan üniversitesi için PARA ve görevden alınmasıyla MAKAM için tüm değerlerini satacak insanların “dava, ideoloji, insanlık, erdem, ahlak” gibi kavramlar üzerinden nutuk atmaları yüzsüzlüktür ve tiksinti vericidir.!
Meğer utanmak ne büyük şeref. Ondan mahrum olmaksa ne iğrenç bir zilletmiş.!
Öldükten sonra oğluna Hz. Peygamberimizin gömleği ile kefenlenmeyi vasiyet eden Abdullah bin UBEYY’ye haliniz ne kadar da benziyorsunuz!
Ayrıca…Medine’de münafıkların müslümanlara zarar vermek amacıyla Kubâ Mescidi’nin karşısına yaptırdıkları daha sonra Sevgili Peygamberimiz tarafından Hz. Ömer ve Hz. Ali’ye yıktırılan ve Kur’an-ı Kerim’de TEVBE Suresinde geçen fitne fesat aynı DIRAR MESCİDİ’nin günümüz münafık cemaati gibisiniz behey Serok Ahmet!
Tarihi Konya Bedesten esnafı ve tarihi Kapu Camii cemaati hem Serok Ahmet’i hem de Çamlıca Camii’sine ve memleketine yapılacak olan Yüksek Hızlı Tren’e karşı çıkan İngilizlerin damadı bunak/keftâr Temeli sevmiyorlar.!
Çünkü…Dahili ve harici olaylara bakış açıları tamamen İngiliz ve Amerikan at gözlüğü kullanmaları.
Kendine yabancılaşma;
Milli ölçüyü kaybetme demektir.
Milli ölçüyü kaybeden kimse hem iç hem dış politik olayları, kendi milletinin menfaatlerine uygun ayrıntılı düşünmeyen adam demektir.
Kendilerini darı ambarında gören bu küçük partilerin kibirli üst kademe yöneticileri bilsinler ki gelecekteki seçimde partilerine kesin KİLİT… Nereye..? KAPIYA.(!)
Okumuşta olsa…
CAHİLLİK insanlık için büyük bir tehlike ve en korkulacak İNSAN MODELİ.
CAHİL, her şeyin dış yüzünü görür, kabukta kalır, her şeyi bildiğini sanır, boş iddialarda bulunur. Cahilin tedbiri düşüncesi köksüz ve çürüktür.
Dualı ve şühedalı mübarek Anadolu topraklarına ihanet eden bu ahde vefasızların sonu ne acı ve ne rezilcedir.!
Allah bize bunları tek tek seyr-i alem yapacak. Bizde ibretle izleyeceğiz sonlarını.
CHP’den alınan çok sayıda milletvekili ile zilletli bir yükselişin bilinen akibeti sadece düşüş değil, ani ve acıklı bir çakılmadır.
Çapsız ve seviyesiz Serok Ahmet’e deriz ki;
-Dikenin ucuna çıkta, edebin dışına çıkma. Bir Molla Kasım çıkar hesap sorar…BİLESİN.!
Büyük Türk dostu İKBÂL
der ki;
“Aynı gökte uçarlar amma;
-Kuzgunun dünyası başka,
-Şahinin dünyası başka.”
Çünkü biri LEŞ yer,
diğeri TAZE ET.
Hz. Mevlana’da der ki;
“Bize iğrenç görünen LEŞ köpeğe ŞEKERPARE’dir.”
Bu lağım kokulu ağızlılardan dava adamı olmaz…
Çünkü dava adamı;
“SOFRAYA YÜRÜR GİBİ
SEHPAYA YÜRÜR”
Her zaman dediğimiz gibi;
Ucuz insanların üzerine kurulan hayaller kişiye-kuruma-teşkilata ve devlete pahalıya patlar.!
Gençlik yıllarımızda kavgamızın şehri Başkent Ankara’da defalarca şahidiz ki…Akşam İKBÂL MEYHANESİNDE NARA ATANLARIN…sabah uyandığında nasıl “tepetaklak” gitmeleriyle ilgili ne de güzel söylemiş Urfalı Şair Nabi;
“Bağ-ı dehrin, hem hazânını hem baharını görmüşüz,
Biz neşâtında, gamında rüzgarını görmüşüz,
Çok da mağrur olma kim meyhane-i ikbâlde,
Biz hezârâni mest-î mağrûrun humârını görmüşüz.”
KİBİR...Kendini beğenme ve
bir nevi hastalık belirtisidir. Bu ya aşağılık duygusu denilen bir saplantının değişik bir biçimde tezahürü veya cehaletin, aldanmanın bir sonucudur.
Kibir ve gurur..Kabalığın, hamlığın, yetişmemişliğin, hayalperestliğin tezahürüdür.
Demokrasi saygı ve tahammül sistemidir… Bundan nasibini alamayanların üslubu hastalıklıdır.
Hz. Pir Mesnevi’de der ki;
“İKİ ŞEY MÜHİMDİR…
*Birincisi Okyanus gibi bol
HAYSİYET,
*İkincisi elif gibi dimdik
ŞAHSİYET.!”
Ancak bu özellik makam ve para hırsı doruk noktasında olan Serok Ahmet’te nerdeeee!!
Ülkesine hizmetkâr olan devlet adamlarına çemkiren kibirli/narsist meymenetsizlere deriz ki;
“VE LA GALİBE İLLALLAH”
Galip olan sadece Allahtır.! Herkesin bir planı varsa Allah’ın da vardır. Kul hesabının üstünde kutlu bir hesap vardır.
Bizi bizden olanlar idare ettiği sürece, tarih de talih de bizden yana olacak, inşallah.
Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER
24 Aralık 2024
Taş Medreseli
Tarih Öğretmeni
Ali KUZENCİK