Aksaray’ın itibarı zedelenmesin derken,
İnsanların iitbarları zedelenmeye başlıyorsa,
Gidilen yolda bir yanlışlık var demektir.
Aksaray’ın itibarı zedelenmesin diye,
Önemli olayları görmezden gelip,
Yaşananlara sustuğumuzda,
Olumsuzluklar düzeltilmiyorsa,
Yine gidilen yolda bir yanlışlık vardır.
Acaba Aksaray’ın itibarı zedelenmesin diye,
Kör, sağır ve dilsiz olmaya çalışmakla ilimize daha çok zarar veriyor olabilir miyiz?
Yoksa "Susma sustukça sıra sana gelecek” diyenler bir kez daha mı haklı çıktı bu işte.
Aksaray Valisi sayın Hamza Aydoğdu’nun iyi ve halis niyetiyle, her olumsuzluğun haber yapılmasını doğru bulmaması ve bu nedenle bizlere bulunduğu telkinler, katkı sağlamak için de bizlerin her haberi yapmaması, Aksaray’ın itibarının zedelenmemesi içindi.
Lakin bugün gelinen noktaya baktığımda,
Hiçte umduğumuz gibi olmadığını gördüm.
Biz olumsuzlukarı yayınlanmadıkça,
İnsanlar dahada çok hata yapma, suç işleme, hatta saygısızlaşmaya başladılar.
Ben Aksaray Valisi sayın Hamza Aydoğdu’nun iyi niyetinden şüphe etmedim.
Bu yüzden sessiz kalmayı yeğledim.
Ama bugün anladım ki ben yanlış yapmışım!
Aksaray'ın itibarı zedelenmesin diye susarken;
Daha büyük zarar vermişim.
Özür dilerim.
Bir benim susmam ve bir çok şeyi yazmamam hiçbir şeyi düzeltmiyormuş.
O halde bir ben susuyorsam, bu hata bana ait olmuştur.
Aksaray'ın itibarı bitiyor diye sustukça, zaafiyet artıyor. Zafiyet arttıkça zaten "Vali, Aksaray'ın itibarı zedelenmesin diye çırpınıyor! Medya da onu kiramayip yazmıyor" diye, artık insanlar her istediğini rahatça yapıyor hale gelindi.
Acaba bir yerde yanlış mı yapılıyor diye düşünmemek elde değil...
Aksaray zarar görmesin, her haber yapilmasin diyenlerden biriydim!
Ama bunun yanlış olup olmadığını da sorgulamaya başlayanlardanda biriyim
Son günlerde, olumsuz bir değil bir çok haberi yayinlamazken, amacım Aksaray'ın adı lekelenmesiydi...
Şimdi
Ne yazık ki bu karardan dönmek zorunda kalacağiz!