Şakir DENİZ


AŞURE ve KERBELA ŞEHİTLERİ

AŞURE GÜNÜ ve KERBELA ŞEHİTLERİ !


Hicri 61. yılın 10 Muharrem Günü’nde Kerbela’da İslam’a, Efendimize ve tüm inananlara kılıç çekilmiştir.

Efendimizin; “reyhanım” dediği, “cennet gençlerinin efendisi” olarak gösterdiği Hz.Hüseyin’in Kerbela’da önü kesilerek şehit edilmesi tüm Müslümanların hala kanayan yarasıdır.
Yüzyıllardır Kerbela’nın haklı matemi tutulmaktadır.

Kerbela; müminle münafığın, hoşgörüyle taassubun, hakikatle yalanın, iyilikle kötülüğün, Hak ile batılın kesin ve keskin çizgilerle ayrıldığı bir kader noktasıdır.

İhlaslı hayatının yanında, suya hasret bırakılarak şehit edilmesi bizler için çok büyük ders ve öğütler içermektedir.

Hz. Muhammet hepimizin Peygamberi, Hz. Ali hepimizin iftihar kaynağıdır.
Kerbela hepimizin müşterek teessürü, Hz.Hüseyin hepimizin kahramanı, hepimizin şehididir.

Yüce dinimiz İslam, mazisi çok eskiye giden bir operasyon sağanağı altındadır.
Haçlı saldırılarıyla amaçlarına ulaşamayanlar, şimdilerde değişik senaryo ve oyunlarla Müslümanların varlık ve inanç haklarına saldırmaktadır.

Ön tarafta Müslümanlar birbirini yiyip tüketirken, arka tarafta haritalarla oynanmakta, kaynaklar sömürülmektedir.

Asırlar önce yaşanan olayların kızgınlığıyla alevlenen vekalet savaşları devamlı körüklenirken,

Malum çevrelerin, etnik ve mezhep cepheleşmesinin Türkiye’ye de sıçraması için özel bir çaba harcadığını görüyoruz.
Ortadoğu’daki kaos havasının ülkemize bulaşması maksadıyla yoğun çabalar sergilendiğini tüm çıplaklığıyla izliyoruz.

Alevi-Sünni, Türk-Kürt, laik-antilaik, inanan-inanmayan, Doğulu-Batılı gibi suni ayrımlarla Türk milletinin çözülmesi ve parçalanması planlanmaktadır.

Türkiye’nin inanç ve mezhep temelinde ayrışma yaşamaması için elimizden gelen mücadele ve sorumluluğu titizlikle göstermeliyiz.

Hz. Hüseyin ve ehlibeytin şehadet şerbetini içmiş tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle, tazimle anıyor, Muharrem ayının ve aşure gününün huzur, barış dolu günlerin kapısını aralamasını Allah'tan niyaz eyleriz.

YAZARLAR