Malesef özellikle her 10 Kasım geldiğinde belli bir güruh tarafından Atatürk tartışmaya açılır, hedef haline getirilir…
Amaç, üzüm yemek olsa, ibret almak, ders çıkartmak olsa amenna..
Ahlaklı, ölçülü, ilkeli yapıcı bir eleştiri olsa yine eyvallah…
Amaç farklıdır; gizledikleri din kisvesi altında Atatürk'ün şahsında Türk milleti ve devletine kin ve nefret kusmak, milli birlik ve bütünlüğümüze çomak sokmaktır!
Bilinçli olarak Atatürk'ün şahsında Türk milletine ve onun değerlerine kin ve nefret besleyen, zehirli salyalarını akıtan soysuzlara ve kansızlara söyleyecek sözümüz yok, onlar zaten iflah olmaz müzmin Türk ve Türkiye düşmanları, İslamın İbni Sebe'leridir…
Sohbetimiz ve meramımız bu yolda sözde İslam adına tavır aldığını düşünen, Atatürkçülerin, Kemalistlerin ve Atatürk maskesi takan CHP'nin çizdiği Atatürk portresine bakarak Atatürk'ü yorumlayanlara ve kendini safça Atatürk'ün karşısına konumlandıran kardeşlerimizedir…
Öncelikle şunun altını çizelem ki, milli şuur sahibi hiç bir kimse devletinin kurucu lideriyle ilgili haddi aşan bir tavır içerisinde olmaz, olamaz!
Millet olma bilincine erişmiş, kendini Büyük Türk Milleti ailesine ait hisseden ve bununla gurur duyan hiç bir Türk evladı en vurgulu ve etkili bir şekilde Türklük kavramına sahip çıkan, millet olma vasfı unutturulmuş, tarihin kaydettiği en köklü ve şanlı bir milleti titretip kendine döndüren, özüyle buluşturan, Türklüğünü hatırlatan ve yaşatan bir Lidere hakaret etmez, edemez!
İstiklalin ne anlama geldiğini, esaretin ne olduğunu, mandacılığın neye karşılık durduğunu, devletsizliğin nelere yol açabileceğini, vatansızlığın ve bayraksızlığın nelere malolabileceğini bilen ve idrak edebilen hiç bir vatan çocuğu cepheden cepheye koşan, bağımsızlık meşalesini yakan, bugün gurur duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi miras bırakan kahraman ecdadına, atasına kem söz söylemez, söyleyemez!
Bütün kalbiyle Allah'a inanmış, İslam'a bağlanmış hiç bir Müslüman, tarih boyu Allah'ın kılıncı, İslamın sancaktarı olan bir milleti ayağa kaldırmakla ve İslam'ın son kalesini kurtarmakla kalmayıp, ortaya koyduğu vizyonla cehaletten bilgi ve bilime, karanlıktan aydınlığa açtığı çığırla bugün yeryüzünde her anlamda ve her alanda İslam Aleminin kutup yıldızı olmamıza vesile olan bir komutanına, devlet, siyaset ve fikir adamına şaşı bakmaz, bakamaz!
İnsan onur, gurur ve haysiyetine önem veren hiç bir kimse, kapı eşiğinde paspas muamelesi gören kadını yeniden Türk töresinde olduğu gibi Han-ım mertebesine yükselten, toplumun her ferdini devlete, yönetime, refaha, gelişmeye ve her türlü maddi-manevi makamlara ortak eden Cumhuriyet'in kurucusuna nefret duymaz, duyamaz!
Türkiye'nin ve Türk milletinin İstiklal ve İstikbalinin kaygısını taşıyan hiç bir kimse milli birlik ve bütünlüğümüzü dinamitleyecek, milletimizi birbirine düşürecek, ayrıştıracak ve kutuplaştıracak bir fitneye alet olmaz, fitne kazanına odun atmaz, atamaz!
Dün Türkistan'da, Kafkaslarda, Balkanlarda, bugün Gazze ve Filistin'de, bütün Ortadoğu ve Afrika'da hatta bütün dünyada yaşananlardan ibret alan, ders çıkartan, iman, ahlak, akıl ve fikir sahibi herkes, her Türk çocuğu, her Müslüman evladı, Türk'ün kutlu ve kadim devletinin devamını sağlayan, Cumhuriyeti kuran, açtığı çığırlarla bugün bizi her anlamda ayrıcalıklı kılan, attığı sağlam temellerle bizi önder ve öncü olmamıza vesile olan ve büyük Ülkülere koşmamıza ilham teşkil eden Mustafa Kemal Atatürk'e, silah ve dava arkadaşlarına, şehitlerimize, gazilerimize, ve bugünlere gelişimizde emeği olan herkese ancak ve ancak hürmet duyar, saygı besler ve emanetlerine hakkıyla sahip çıkar!
İfade etmeye çalıştığımız bu hususlar tersinden okununca kimlerin, niçin Atatürk'e kin ve nefret duydukları ortaya çıkar!
Yaşasın Büyük Türk Milleti...
İlelebet Payidar olsun Yüce Türk Devleti…
Ne Mutlu Türküm Diyene!
