Ülkemizde kendine 'aydın' diyenler hiçbir zaman, bilhassa gazeteci yazarlar Türk milletinin hakikî hissiyatına tercüman olmamışlardır.
Hele hele meselenin Türklükle alâkası varsa, ona öcü, öteki penceresinden bakmışlardır.
Oysa bu milleti sevmek herşeyden önce keskin bir zeka , iyi bir ahlak ve namus gerektirir.…
Kalemlerini sınırsız cehaletlerine, iğrenç ihanetlerine teslim edenlerin canı cehenneme.…
Biz inadına Türk Milleti demeye ve ona sadakatli kalem tutmaya devam edeceğiz.
“Türklük problemi bitene kadar ben Türküm” diyen bir başka millete ait insan gördünüz mü?
Mesela; Karabağ’da soykırım yapılırken "Ermenistan bu suçu kabul edene kadar ben Türküm" diyen bir Ermeni gördünüz mü?
Mesela; Kıbrıs’ta soykırım yapılırken “Türk'e yapılan soykırımı Rumlar kabul etmediği sürece ben Türküm” diyen bir Rum gördünüz mü?"
Mesela; "Ne Kürt problemi bu terör problemi" diyen bir HDP'li gördünüz mü?
Ne diyordu Kazım Karabekir Paşa, “Ey Türk oğlu! Sen pek safsın, seni herkes aldattı! Erdim diyen, döndüm diyen çemberinden atlattı!”
Evet safız saf olmak şerefsiz olmaktan yeğdir ama salakta değiliz…
Son sözü söyleyince anlarsınız.
***
Türk Milliyetçiliği ideolojisi mi iflas etti, yoksa kendini Türk Milliyetçisi diye tanımlayan bazı tipler mi değişti....
Sırrı demiş ki “Kürt meselesi bitene kadar ben kürdüm”
Kıbrıs'ta bundan yola çıkarak bir yazar da "Kıbrıs meselesi çözülene kadar ben Rumum" demiş…
Bu cümleler o kadar sempati veya empati ile değerlendiriliyor ki, muhatapları neredeyse "Allah'ım beni niye Türk yaratın" demeye kadar kendilerini getiriyorlar.…
Bu çürümüş zihinlere karşı şu net ortaya çıkıyor, Türk Miliyetçileri 1944 ruhuna yeniden dönmeli ve çağın düşünce adamlarını cesurca ortaya çıkarmalı.
Anlaşılan o ki, Türk milletinin en büyük düşmanı korkak, kompleks sahibi kafalar.
Ozaman durun bakalım "Düzgün Mecbua" başlıyor yakında...
***
Türk Milleti tarihi gelenekleri, karakteri ile çağ açıp çağ kapamış yıkılmayacak devletleri yıkmış, yenilmeyecek düşmanları yemiştir...
Ama FİTNEYİ yenememiştir...
Kahrolsun fitne..