Mensubu olmakla onurlandığımız büyük Türk milleti tarihin her devrinde yepyeni bir medeniyet, her asrında başka bir kahramanlık ve fazilet mücadelesi vermiştir.
Ebedi vatan Anadolu’ya girişimiz ise Selçuklularla başlamış ve daha sonra Anadolu’nun Türkleşmesi ile devam etmiştir.
Anadolu coğrafyasına girişinden itibaren Türkler, sahip oldukları iman, ahlak ve adaleti ile insanlık tarihinde büyük bir cihan hâkimiyeti kurarak dünyayı titreten kuvvet ve kudretin timsali olmuştur.
Aylardan Ağustos Türk milletirinin kaderini değiştiren özel bir öneme sahiptir ve bu ay Türk-İslâm tarihinde Malazgirt, Mohaç, Sakarya, Dumlupınar gibi önemli savaşlara sahne olmuş bir “zaferler ayı”dır.
Her biri güçlü bir iman abidesi olan; milleti, vatanı, bayrağı ve Allah(c.c.) rızasını kazanmak için şairin; “ Yurt ve şeref uğruna sende seril toprağa.
Varsın hiçbir dudakta anılmasın er adın” diyerek canını feda eden nice adsız kahraman Türk evlatlarının şehitlik elbiselerini giydiği aydır.
Tarihin bütün dönemlerinde Türk’ün milli varlığını yok etmek ve onu zayıflatmak için daima hain tertiplere başvurulmuş ve büyük devletler kuran yüce Türk Milleti üzerinde oyunlar sahnelenmeye çalışılmıştır. Bu dönemlerde dahi güçlü bir maneviyata sahip olan bu necip millet, birlik ve dirliğini bozmamış ve felaketler onu hiçbir zaman karamsar etmemiştir.
Çünkü tarihte Türk’ün ümidini kaybettiği hiçbir dönem görülmemiştir.
Son vatan Anadolu coğrafyasından sürüklenmek istendiğimiz Milli Mücadele yıllarında da, bu büyük millet tarihinden ve Atasından aldığı güçle Ağustos zaferlerinin son halkası olan 30 Ağustos’la bir kez daha kudret ve gücünü bütün dünyaya ispat etmiştir.
Bugün de; Türk’ün varlığından rahatsız olanlar, Türk vatanına kast edenler, milletimizin birliği ve Devletimizin dirliğini bozmak isteyenler Ağustos ayını unutmamalı ve iyi anlamalıdır.
Çünkü bu ay vatan şairi Atsız’ın; “Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir” mısralarını yaşayarak vatan ve millet uğruna şahadet şerbetini içen kahramanların, bu milletin yüreklerinde ebediyete kadar yaşayarak zaferler kazandığı aydır.
Asla unutulmamalı ki; büyük Türk milleti ve Ordusu iki cihan güneşi sevgililer sevgilisi Peygamberimizin (s.a.v) güzel adı ile adlandırılmış ve kendisine “Mehmetçik” denilmiştir.
Bundan dolayı Ağustos ayı uzun yıllar savaşmış ve her ocağı şehit Mehmetçikler vermiş adsız kahramanlarla dolu bir milletin büyük bir iman ve aksiyonunu ispat ettiği aydır.
Bir kez daha milletimizin bölünmez bütünlüğüne kast edenler şunu iyi bilmeliler;
“ İnsan büyür beşikte, mezarda yatmak için
Ve
Kahramanlar can verir, Yurdu yaşatmak için.”
Ve bu vatan coğrafyası Türk Yurdu olarak ilelebet yaşayacaktır.
Bu toprakları bizlere vatan kılan başta Sultan Alparslan’dan Başbuğ Atatürk’e bütün ecdadımıza saygı, selam ve dua ile Türk’ün zaferler ayı kutlu olsun...
Ne Mutlu Türküm Diyene!