Bulduk ÖZDEMİR


AZ KONUŞ, SUS DAHA ÇOK DİNLE

Az konuşmak aynı zamanda hikmetin kapısını aralar. Değerli ve anlamlı sözler genellikle az ve öz olur. Sürekli konuşan biri, sözlerinin etkisini zamanla yitirir; fakat gerektiğinde konuşan kişinin sözleri daha dikkatle dinlenir.


İnsan, konuşma yeteneğiyle diğer canlılardan ayrılır. Ancak bu büyük nimet, yerinde ve ölçülü kullanılmadığında faydadan çok zarar getirebilir. Bu nedenle susmak ve çok konuşmamak, hem ahlaki hem de toplumsal açıdan önemli bir fazilet olarak kabul edilmiştir. Tarih boyunca bilge kişiler, sözün değerini suskunlukla dengelemeyi öğütlemişlerdir.
“Söz gümüşse, sükût altındır.”
***
Susmak, öncelikle insanın kendini tanımasına imkân sağlar. Çok konuşan kişi çoğu zaman ne söylediğini fark edemezken, susan kişi düşünmeye ve iç dünyasını dinlemeye vakit bulur. 
Bu durum, kişinin hem hatalardan kaçınmasına hem de daha bilinçli sözler söylemesine yardımcı olur. Düşünülmeden söylenen sözler kırıcı olabilir; oysa susmak, pişman olunacak sözlerin önüne geçer.
“Akıllı insan konuşmadan önce düşünür, bilge insan ise konuşup konuşmamayı düşünür.”
***
Az konuşmak aynı zamanda hikmetin kapısını aralar. Değerli ve anlamlı sözler genellikle az ve öz olur. Sürekli konuşan biri, sözlerinin etkisini zamanla yitirir; fakat gerektiğinde konuşan kişinin sözleri daha dikkatle dinlenir. Bu nedenle suskunluk, sözün kıymetini artıran bir unsurdur.
“Sözünü tartarak söyleyen, pişmanlığı azaltır.”
***
Toplumsal ilişkiler açısından da susmanın önemli bir yeri vardır. Dinlemeyi bilen insan, karşısındakini anlar ve saygı gösterir. Çok konuşmak ise çoğu zaman karşı tarafı dinlememeye, hatta yanlış anlamalara yol açar. Susmak, empati kurmayı ve sağlıklı iletişimi güçlendirir.
“İnsan dinledikçe öğrenir, konuştukça tüketir.”
***
Ayrıca susmak, insanın olgunluğunu ve sabrını gösterir. Her duyulana cevap vermemek, her tartışmaya girmemek güçlü bir karakter işaretidir. Olgun insan, her sözü söylemek zorunda olmadığını bilir ve gerektiğinde susmayı tercih eder.

“Suskunluk, cahilin anlamadığı; âlimin tercih ettiği bir dildir.”
***
Sonuç olarak susmak ve çok konuşmamak, insanı hem zihnen hem de ahlaken olgunlaştıran önemli bir erdemdir. 
Suskunluk, boşluk değil; aksine düşünce, hikmet ve bilinçle dolu bir hâlidir. Bu nedenle insan, konuşmadan önce düşünmeyi ve gerektiğinde susmayı öğrenmelidir.
Zamanımızın şartları az konuşmayı, daha çok dinlemeyi ve duygu yüklü anlarda sabırla susmamızı gerekli kılıyor.
Sosyal medyayı temel alarak okumadan, araştırmadan, doğruluğunu teyit etmediğimiz her şey, konuştuğumuzda bizi zora sokar, inandırıcılığımıza gölge düşürür.
Siyaseten ortaya konan ve toplumun tümünü ilgilendiren projeler konusunda yukarıda saydığım ikazlar daha da anlamlıdır.
“Çok konuşan hata yapar; ölçülü konuşan itibar kazanır.”

YAZARLAR