Bugünkü köşe yazımıza Atsız’ın bir sözüyle başlayalım ve bu vesileyle de Atsız’ı anmış olalım.
Atsız der ki; ‘’fahişeler vardır, namustan bahseder. Kanaatini ve kalemini satmış olanlar vardır, vicdandan dem vurur. Vurguncular vardır, ağızlarından fazilet sözü düşmez. Çifte pasaportlular vardır, vatan diye haykırır. Palikaryalar vardır, kahramanlık iddia eder. Bazı iyi niyet sahipleri de bunların hepsine inanır. Gel de bu insanların arasında huzur içinde yaşa.’’
Gazze’de yaşananları görünce bu sözü hatırlamamak mümkün değil.
Son günlerde İsrail’in katliamları Batı’nın ikiyüzlülüğünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. Demokrasi, insan hakları, hukuk, adalet gibi kavramları dünyada kimseye kaptırmayan Batı Dünyası söz konusu masum Filistin halkı olunca nedense bir anda kör ve sağıra dönüşüyor. İsrailli bir vatandaşın tırnağı kanasa dünyayı ayağa kaldıranların, müslümanlar her gün bombalanarak katledildiğinde nedense sesleri çıkmıyor.
Batı için insan hakları sadece kendi insanı için vardır. Filistinli, Suriyeli, Iraklı, Afganistanlı bu haktan mahrumdur. Batı için adalet sadece kendisine hizmet etmelidir. Ancak o zaman adalet adalet olur. Onların gözünde hukuk yalnızca Batı’ya hizmet eden bir argümandır. Savaş hukuku kendi çıkarları için kullanılan bir araçtan öte değildir. Savaş suçları Onları asla ve asla kapsamaz. Biri savaş suçu işlemişse kesinlikle Batılıların karşısındakiler işlemiştir. Demokrasi zaten Onların en büyük işgal araçlarıdır. Demokrasi getiriyoruz derler ve oraya kan ve vahşetten başka şey getirmezler.
Batı, çifte standartta master yapmıştır. İkiyüzlülüğün kitabını Batı yazmıştır. Riyakarlığın patenti Batı’nın elindedir. Sahtekarlık Batı’nın tekelindedir. Manipülasyonda en mahir Onlardır. Dezenformasyonun ustasıdırlar. Yalan dolanın piridirler. Hileye aşkla bağlıdırlar. Emperyal fikirlerin tutkunudurlar. Zalimliğin mucidi Onlardır. Vahşiliği Onlar zirveye taşımıştır. Tarih bunun türlü örnekleriyle doludur.
Dünyanın her yerine savaş ithal eden Amerika, yahudileri katleden Almanya, Afrikayı sömüren Fransa, dünyanın dört bir yanında koloni kuran İngiltere ve daha niceleri ne kadar ülke vitrinlerini cezbedici tutmaya çalışsalar da, Gazze’de yaşanan olaylar bir kez daha turnusol kağıdı görevi görerek Batı’nın maskesini düşürmüş ve gerçek yüzlerini bir kez daha ortaya çıkarmıştır.
Batı’nın gerçek yüzü şüphe götürmez bir şekilde yüzyıllardır apaçık ortadayken, üzüldüğümüz nokta bazı saftiriklerin Batı’nın allı pullu yüzüne hala aldanıyor olmalarıdır. Atsız’ın da dediği gibi; ‘’gel de bu insanların içinde huzur içinde yaşa…’’
