Kendine saygısı olmayan bir insandan her şey beklenir. Adam olan, mert olan gelir zaten yüzüne söyler. Yüzüne söyleme cesareti olmayan bir insanın söyledikleri kahpeliktir. Mert olmayanın iftirası da, yalanı da, düşmanlığı da bizim nazarımızda hükümsüzdür.
Niye herkesle kötü olsunlar ki, hayat nasıl olsa onlar için her türlü devam ediyor... Rızkını kazanmak için; simit satanı anlarım, kestane satanı da. İyide kardeşim dostunu satan da mı ekmek parası peşinde.
Herkesin gemisini yürüttüğü şu zamanda, kimseye kürekçi olmaya niyetimiz yok. Biz kendi küreğimizi kendi kayığımızda çekeriz.
Sizler zaman kaybısınız emek israfısınız, demagoji iradesi, dedikodu ilanısınız! Kişileri siyasi polemiklere alet etme küstahlığına heves edenlerin şer oyunu bozulmuş, yine bozulacaktır. Tencere tava hep aynı hava, geçin bunları!...
Bazı insanların “DAVA“ dediği şey, aslında kendi ikballeri, ihtirasları, inatları, hatta şahsi husumetleridir... Kim ne derse desin; en mükemmel adalet, insanın kendi vicdanıdır.
Dost dediğin düşünce seni ayağa kaldırır. Bazı dostlar ise dostu ayağa kalkmasın diye düşünce tekmeler. Yada düşürmek için 40 tane alavere-dalavere çevirir.
Bizler haklının ve hakikatın yanındayız. Hakkı olmayanı haklı, hakkı olanı haksız kılmayız. Hakk'ın adaleti haksızı bulur da çarpar yere.
Bu dünya bir hakikat meydanıdır, bir karınca kaldırır fili çarpar yere yeter ki; karınca haklı fil haksız olsun. Hak haklının yanındadır.
Biz kimseyi kaybetmek için çaba sarfetmedik, onlar kendi yaptıklarıyla bizim hayatımıza layık olmadıklarını gösterdiler.
Aşırı karakterliymiş gibi davranan insanların eninde sonunda gerçek halleri ortaya çıktığı için eşsiz şovlarına kendimizi kaptırmıyoruz.. Çünkü; Karaktersizliğiniz, efendiliğinizin beynine sıkmış.
Zalimlerin adı değişse de, zulmedenlerin akibeti değişmeyecektir. Hiç kimse kuşkuya kapılmasın; bu kutsal davanın yolcuları mutlaka kazanacaktır.
Çünkü çıkışta ter dökmeyen, inişte göz yaşı döker... Boşuna söylememişler, "İstediğini söyleyen, istemediğini işitir"
Dedikodu yapan, fitne çıkaran, iftira atan cahiller ve nursuzlar! Siz ölmeyecek, hesap vermeyecek misiniz? Ne faydanız var etrafınıza? Utanmadan-arlanmadan adam diye geziyorsunuz?...
Yazar diyor ki: "Geçme namert köprüsünden, bırak sel götürsün seni. Yatma tilki gölgesinde, varsın aslan yesin seni."
Bahane bulmak çok kolaydır, öfkeliydim dersin, senin yüzünden dersin, beni bu hale getirdin dersin. Biraz yürekli olanlar "Ne olursa olsun yapmamalıydım" diyenlerdir. Allah karşımıza hep yürekli insanlar çıkarır İnşallah...
Her koşulda yanında olan, sevgisini sezdiren, duygu ve düşünceni boşlukta bırakmayan bir insanın varlığı iç aydınlığı, yürek ferahlığı, kalp huzuru ve ruh dinginliğidir. Sevgisini hissettiren bir dostun varlığı, gönlün en büyük mükafatıdır.
İnsanın diline gelen samimiyet hitabı yüz güzelliğinden değil, kalp güzelliğindendir. Bir insanın fiziki görünümü ve maddi durumu ne olursa olsun, eğer sözler kalbinden gelmiyorsa cümleleri süslemek geçici bir makyaj gibidir; muhatabının aklına girse de kalbinde tutunamayacaktır.
Bu tipleri yanında gezdiripte.. Kullanalara da lanet olsun!... Sizleri Allah'a havale ediyoruz. İnşallah Allah'dan bulursunuz...
Düşmek insani bir durumdur; düşenin elinden tutmak ise en hakikatli insani tutumdur. İnsan insana yara değil, yar olmalı, yaren olmalı; birbirinin dertlerine çare olmalı.
Allah'ım! Bize emrettiğin gibi sabrediyoruz, ayetinde söz verdiğin gibi bizi de müjdele.
Size güven vermeyen kişilere güvenerek yola çıkmayın, inandıklarınızla yola çıkın... İkna edilmişlerle yola çıkılmaz, yola inanmışlarla çıkılır, ikna edilenler yola çıktığında ikna edilirler...
Allah iyi insanları, kötü insanlarla sınar. Ancak iyi insanları, kötü insanlara yar etmez. Tüm söyleyeceklerimiz bu kadar. Çünkü Yüreksizlerin cesaret edebilecekleri tek şey ihanettir.
Zakir Tercan
