Kıymetli kardeşlerim, nice zaman oldu ki, günlük, sığ, nefsi ve şahsi siyaset arenasından çıktım çıkıştım.
Amaç hizmet etmek, davaya, devlete, millete fayda sağlamak ise elimden geldiğince onu yapmaya çalışıyorum.
Ancak sosyal medya denilen ve bu alanı bir iftira kumkumasına çeviren Neseb-i Gayrı Sahihlerin varlığı zaman zaman canımızı sıkıyor hatta canımızı yakıyor.
Dışarıdan bakıldığında, geçmişine bakmayıp, konuşmalarına kulak kabartıldığında ESSAHTEN ÜLKÜCÜ imajı çizen kimi aleni ismiyle, kimi çakma isimlerle Ülkücü Milliyetçi Hareket bünyesinde çok başlılık varmış hissi uyandıran bu tür münafıklardan ikrah getiriyor, onların olmayan UTANMALARI karşısında zerre utanacak bir halim olmamasına rağmen o münafıklar adına UTANIYORUM.
Makama gelene kadar atmadıkları çamur, atmadıkları iftira kalmayan bu "KONAR-GÖÇER" taife makama geldikten sonra da dur durak bilmiyor, makamlarını sağlam tutmak adına her türlü melanete başvuruyorlar.
Salak değiliz
Aptal değiliz
Kör değiliz
Düşünce özürlü değiliz
Kanlarındaki HEMOGLOBİN SAYISINI bildiklerimiz ALAN DARALTMA derdiyle hayatını Ülkücü Milliyetçi Harekete feda edenler, etmeye devam edenler hakkında akla ziyan tevziratta bulunuyor, kimse inanmasa dahi tevziratlarına kesintisiz devam ediyorlar.
Biz yıllarca Cennet Mekan Başbuğumuzun iki dudağının arasından çıkacak söze biat ettik. Çünkü ona inanıp güvendik.
O Hakka yürüdü, Allah'a binlerce şükürler olsun ki emanet sağlam ellere geçti.
MHP geçmişinde aldığı görevlerden, 1997 yılında oturduğu Genel Başkanlık koltuğuna kadar aynı güven ve inançla onun ağzından çıkacak cümlelere pür dikkat kesildik.
Bu güne kadar bizi asla yanıltmadı, kandırmadı, bir tek yalanına şahit olmadık.
170'in üzerindeki Siyasi Partilerin alayı, MHP Genel Başkanını kıskanıp ona gıpta ederken, muarız ve hasım kalemlerin, siyasilerin ağzından çıkan cümlelerle HESAP-KİTAP yapmak ÜLKÜCÜ OLMAMA gayretinin ta kendisidir.
Bir Ülkücü olarak bu şerefli milletin bir TORPİLLİ NEFERİ olduğum için kendimle gurur duydum ve duyuyorum.
54 yıllık Ülkücü geçmişimde siyaseten bir delikli kuruş menfaat elde etmedim, etmeyi dahi düşünmedim.
Partimdem "torpil istemişsem" garip, gureba kardaşlarım hasebiyle olmuştur. Şahsım ve nefsim için bir tek Allah'ın kulundan hiçbir talebim olmadı.
Tuzum da kuru değildi. Sıradan SSK emeklisi bir vatandaş olarak yaşıyorum.
Buradan kendini bilmezlere sesleniyorum.
Hayatını bu davaya adamış insanlara en azından SAYGI GÖSTERİN.
Ülkücülük hukukunu doğru okuyun.
Ülkücü iseniz, Ülkücü kalmaya da gayret edin.
Fitneye, fesada, münafıklığa eyvallah etmeyin.
Bu çağın önünü tıkamayın
ÇÜNKÜ BEKLENEN BİZLERİZ
SİZLERSİNİZ.
Rauf Aydemir
11 Mart 2025
MERSİN