Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun şehadetinin yıl dönümünde arkasında bıraktığı izleri, mücadele ettiği değerleri ve hayatını adadığı kutsal amacı yeniden hatırlıyoruz.
Fırat, sıradan bir öğrenci değil; davası, idealleri, azmi ve vatan sevgisiyle hayatını feda etmiş bir kahramandı.
Fırat, zalimlere karşı dimdik duran bir cesaretin sembolüydü. Korkusuzca savunduğu değerler, yarınımızı da şekillendirecek bir anlam taşıyor.

Bir gencin yüreğinde taşıdığı devasa bir sevda vardı; milletinin ve vatanının bekası, farklı kulvarlarda da olsa ortak değerlerde buluşan kardeşliğin yeşermesi, üniversitede bu ortak değerlerin ayakta kalması için gösterdiği fedakarlık ve liderlik onun ne kadar büyük bir insan olduğunu gösteriyordu.
Şehadetinin ardından geride bıraktığı boşluk, onun sadece fiziksel varlığıyla sınırlı olmayan, manevi bir mirasa dönüşmüştür. Ben ona neslimizin Önkuzu'su diyorum. Benden sonraki kuşaktı ama bana çok şey öğretti.
Ruhu şad olsun.