DEM denilen siyasal uzantının durduğu yer konusunda tereddütü mü var? Bütün insan kaynağı süreçlerinde terör örgütünden uygunluk(tensip) aramadan mı politika yürütüyorlar?
Da...
"Duracakları yer konusunda tercih yapsınlar" mealinde tefsirlere soyunuyoruz, Liderin çağrısını.
Kendi kendimizi LİDER MÜFESSİRLİĞİNDE(!) görevlendirmenin bir alemi yok.
İki hafta kadar önce Sayın Genel Başkanımız, Grup kürsüsünde adeta meydan okurcasına "Sözlerimin arkasındayım" diyerek kime veya nereye meydan okudu? Kendilerini en yakınındakiler olarak takdim edenlerin dahi bunu bilmediğinden eminim.
Herhalde Grup kürsüsünden zıplaya, zıplaya bağıran Musavvat Dervişoğlu'nu tenezzül edip, muhatap almamıştır değil mi?
Sayın Genel Başkanımızı tanıyanlar bilirler ki, O ağzından çıkan hiç bir sözün ardından çekilmez ve bu özelliğini vurgulama ihtiyacı duymaz.
O halde bu kimi muhatap alarak söylenmiş bir meydan okuma duruşu idi?
1 Ekim gününden beri yürüyen ahvalde sanki daha derin bir şeyler var. Tefekkür kabiliyeti olmadan bu sayfalarda ya da sair medyada tefsirler, vaazlar,konferanslar irad etmenin tabloyu iyice bulanık hale getireceği aşikar.
Berrak olan bir şey var:
Sayın Devlet Bahçeli, referansını binlerce yıllık Türk devlet misyonundan almayan, Türk milleti ve şehit yakınlarını incitecek hiç bir tavra imza atmaz.
Söz kalabalıklarına gerek yok; bekleyip, görmeyi tercih edelim.
22 Kasım 2024
Halil Kaya
