Görünmeyen savaş, savaştan çok önce başlar. Örtülü savaşın başlamasından yıllar sonra İlk kurşun atılır. Sıkılan kurşunun, atılan bombanın, paleti dönen tankın, toprağa ayak basan asker postalının etkisini savaş öncesinde icra edilen beşinci kol faaliyetleri belirler.
Görünen savaşa tedbir almak kolaydır, asıl zor olan görünmeyen saldırılara karşı koymaktır. Görünmeyen savaşta yapılan saldırıları her göz göremez. Toplumun bazı kesimleri bu operasyonları sıradan olaylar olarak değerlendirir. Ama işin aslı öyle değildir.
Savaşı kazanmak için harp öncesinde ve esnasında yapılan tüm yıkıcı faaliyetleri kapsayan beşinci kol faaliyetleri devletlerin en etkili silahlarıdır. Bu faaliyetler hayata geçirilirken casusluk, sabotaj, terör, propaganda, manipülasyon, dezenformasyon, iç karışıklık bir araç olarak kullanılır.
Hedef ülkede, işgal edilmeye uygun bir toplum ve devlet yapısı inşa etmek için medya aracılığıyla devreye sokulan kirli senaryolar zehirlerini saçmaya başlar. Yabancı patronlarının piyonu konumundaki yerli aktörler işte tam burada devreye girer. Kimisi sanatçı kimliğiyle, kimisi bilim insanı hüviyetle, kimisi politikacı künyesiyle, kimisi usta kalem etiketiyle devletin ve milletin değerlerine ters düşünceleriyle sahneye çıkar ve kırk yılık aktör ve aktrist gibi kendisine biçilen rolü ustalıkla oynar.
Beşinci kol faaliyetleri için özel olarak yetiştirilmiş elemanlar tarafından kullanılan bu aparatların ortak özelliği çıkarcı olmaları, parayla alınır satılır olmaları ve devletle problemli kişilikler olmalarıdır. Bunlar ideal kullanışlı tiplerdir.
Beşinci kol faaliyeti hedef ülke içerisinde aynı zamanda bir yandaş yaratma özelliği de taşır. Bunun için tüm kesimler kullanılmaya çalışılır. Özellikle devlet otoritesine aykırı hareket edenler, devletin yaptıklarından hoşlanmayanlar, devlet muhalifleri, çıkarcı zümreler ve bilmeden alet olanlar kullanılarak işgal için uygun bir iklim yaratılır.
Zaman zaman ülkemizde beşinci kol faaliyetlerine maruz kaldığımızı görüyoruz ama üç kıtaya yüzyıllar boyunca hükmetmiş, dünyanın çok geniş coğrafyalarına damgasını vurmuş, ayak bastığı her toprağa sancağını da dikmiş milletimiz elbette ki beşinci kol faaliyetlerinin nasıl icra edilmesi gerektiği konusunda dünyaya dersini vermekten geri durmayacaktır.
Franco'nun dediği gibi "Şehri dört koldan kuşattık, beşinci kolumuz da içeride” sözüne ilerde maruz kalmamak için bizler beşinci kol faaliyetlerinin bu topraklarda hayata geçirilmesine asla izin vermemeliyiz ve düşman topraklarında beşinci kol faaliyetlerini ustalıkla icra etmeye devam etmeliyiz.
