Şükrü ALNIAÇIK


Bir 12 Eylül Yazısı..

“Unutmak Kaybetmektir!” Bir 12 Eylül Yazısı..


Cumhuriyet değerlerini muhafaza ve Atatürkçülüğü ihya kisvesi altında yapılan 12 Eylül 1980 askeri darbesinde 23.577 izinli ve ruhsatlı dernek kapatılmış; sadece gizli ve millet tarafından denetlenemeyen tek dernek olan Mason Locaları açık kalmıştır.

Oysa Atatürk’ün kendisi, bu derneklerden sadece Mason Localarını kapatmıştı.

Masonların ifadesiyle “Her Mason locası, bir Salomon mabedi”dir. Her Mason, İdeolojik olarak İsrail’e angajedir.

Masonların intikamı, sadece Atatürk’ün canına kast etmek değil milletle devletin ve Atatürk’ün arasını açmak oldu.

Yeterince açamayınca Atatürkçülüğü Sosyalizme ( ateizme) doğru kaydırarak, “Milli Demokratik Devrim” stratejisini yürürlüğe koydular.

“100 işçi yerine bir Albay” taktiğiyle gençlik anarşizmine bindirilmiş askeri darbeyi Devrim diye yutturma kurnazlığına soyundular.

Amaç Nâsır’ın Mısır’da, Esad’ın Suriye’de yaptığı gibi, etnik-mezhepse-İdeolojik tabanı olan, BAAS tipi bir azınlık diktatörlüğü kurmaktı.

Atatürk’ten sonra, halktan kopuk Mason ve Sosyalist kadroların yeniden güç kazandığı CHP’deki BAAS- Esad sevgisi, tâ oralardan gelir.

İngiliz ve Amerikan siyasetine de egemen olan Siyonizm, rakip ülkelerdeki sınıf sorunlarını ve mezhep, etnisite gibi ayrılık konularının istismarından güç almaktadır.  

***

Alparslan Türkeş liderliğinde Türk gençliğinin “Ülkücü Hareket” adıyla inisiyatif aldığı yer burasıdır.

Tarihle bugünü, Osmanlı’yla Cumhuriyeti, milletle devleti, dini-ahlaki değerlerle milli ve çağdaş değerleri, Kürt’le Türkmeni, Alevi’yle Sünni’yi Türk Milliyetçiliği çatısı altında barışık kıldığınız zaman iç bütünlük sağlanacak, siyonist oyun bozulacaktı.

12 Eylül’de Siyonistler kazandı, ama Türk Milleti yenilmedi. Kitle partileri, sağa sola savrulsa da Alparslan Türkeş’in ve Necmeddin Erbakan’ın talebeleri Siyonizm’le, Kapitalizm’le ve her türlü Emperyalizmle mücadele etmekten vazgeçmedi.

TC Hükümetlerinde bir zamanlar % 70 olan Mason bakan ortalaması bugün "sıfır"dır

Mevcut Hükümette tek mason yoktur. Mevcudun da bazı ideolojik sorunları vardır ama hiç olmazsa milletle aynı dili konuşmaktadır ve sandık denetimine açıktır.

Bugün Ülkücü Hareket, Ankara merkezli Hükümetle el ele Kürtler üzerinden geliştirilen yeni bir Siyonist oyunu bozmaya çalışmaktadır.

Bu oyun, Türkiye’nin Osmanlı mirası kültür coğrafyasına uzanan elini Kürt makasıyla kesme projesidir.

İsrail bunu Güney Sudan’da yapmıştır, Mısır’ın hayat damarları olan Nil sularını kesecek baraj inşaatları çoktan başlamıştır. Sırada Fırat’ın suları vardır, bunun da yolu “İsrail Kürdistan’ı”dır.

Devlet Bey’in 22 Ekim 2024’te başlattığı “Terörsüz Türkiye” süreci yeni bir Ülkücü mücadele safhasıdır.

Türk Milliyetçiliğinin “Kürt düşmanı değil Siyonizm karşıtı olduğunun” en ileri eğitim-öğretim metoduyla (tatbiki olarak) ortaya konulmasıdır.

Bugünkü anti-masonik hükümet ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi  karşısındaki umumi hazımsızlığın sebebi budur.

Kara Eylül’lere inat, 45 yıl oldu milim kıpırdamadık. Hiç bir yere de gitmiyoruz.

Çünkü onlar bizim çocukluk arkadaşlarımızı öldürdüler, onlara işkence yaptılar; hayatları kararttılar.

Onları unutmayız! 
Unutursak kaybederiz.

 

Şükrü Alnıaçık 
12 Eylül 2025

YAZARLAR