Şakir DENİZ


Bir milletin yüreğinde taze kalan tarih…

Bazı hayatlar vardır ki, takvimler onların ömrünü değil, davasını sayar. Ali Bülent Orkan, o takvimlerin en hüzünlü sayfalarından biridir


Bazı hayatlar vardır ki, takvimler onların ömrünü değil, davasını sayar.

Ali Bülent Orkan, o takvimlerin en hüzünlü sayfalarından biridir. Henüz 25 yaşında, gözlerinde vatan sevgisinin ışığı, yüreğinde iman ateşiyle yürüdü darağacına. Ve biliyordu ki, bu yürüyüş bir son değil, hakka açılan kapının eşiğiydi.

O gün, Mamak’ın rutubetli duvarlarında yankılanan ayak sesleri vardı. Sabaha karşı, hücresinin kapısı açıldı. Bir haftalık idam ertelemesinin tek tesellisi, tamamlayamadığı hatmini bitirme isteğiydi. Dünyadan değil, Kur’an’dan ayrılmanın burukluğu vardı belki içinde. Çünkü o, ömrünü Allah’ın kelamına ve milletinin davasına adamıştı.

 

 

Ankara Merkez Cezaevi’nin soğuk avlusunda Eylül rüzgarı sert esiyordu. Kim bilir, o rüzgar darağacının ipine de dokunmuş muydu? 12 Eylül’ün hukuksuz, vicdansız adaleti, bir yiğit ülkücüyü daha aramızdan kopardı. Ama kopan sadece bedeni oldu; fikirleri, ahlakı, mertliği hâlâ yaşıyor.

Ali Bülent Orkan, bu milletin evlatlarına yalnızca bir dava adamı olarak değil, aynı zamanda bir vakur duruşun timsali olarak miras bıraktı kendini. Onu ve onun gibi nice ülkücü şehidi anmak, yalnızca bir hatırlama değil; emanete sahip çıkma borcudur.

Aradan tam 43 yıl geçti. Ama gönüllerdeki yerin hiç eksilmedi.
Bu toprakların gök kubbesi altında, senin adını rahmetle, minnetle, dualarla anıyoruz.

Mekânın cennet, ruhun şâd olsun Ali Bülent Orkan ağabey…
Bozkurt yürekli şehidimiz, izindeyiz.

13 Ağustos 1982 – 13 Ağustos 2025
Bir milletin yüreğinde taze kalan tarih…

Şakir DENİZ 
Akdağmadeni

YAZARLAR