Türkiye'nin Suriyeli mülteci politikasının o coğrafyada rahat hareket etme stratejisi olduğunu düşünüyorum.
Sıradan bir askeri harekat değil.
1000 yerleşim yerini kapsayan 60 km derinliğinde 300 km genişliğinde coğrafyayı kontrol ediyoruz.
Suriyeli mülteci dediğimiz çapulcu sürüsü orada olsaydı aynı Osmanlı Devletimizin düştüğü duruma düşerdik.
İngilizi, ABD'lisi bunlara parayı, altını verirlerdi bizim askerleri de her gün sırtlarından vururlardı.
Peki bu çapulcu sürüsünü getiren devlet aklı Türkmenleri neden getirmedi?
Devletimiz önümüzdeki 100 yılın planlamasını yapılıyor.
Sosyolojik ve etnik olarak çok sıkıntılı bir proje ama 4-5 yıldır sınırlarımız güvende.
Ülkemize artık bomba atılmıyor. Sınır il ve ilçelerimizde huzur var.
Türk Devleti bölgede 1938'den sonrası en güçlü dönemini yaşıyor. İnşallah dahada iyi olacak.
Zamanı gelince Türk Devlet hepsinin kulağından tutar trenlerle, otobüslerle 24 saatte hepsini geldiği yere bırakır.
1915 deki gibi...
Biraz sabır...
***
BİR ANI...
1996 Temmuz'unda Başbuğ Alpaslan Türkeş'in talimatı ile Kıbrıs'a gitmiştik. Ziyaretimizin bir bölümünde, Lefkoşa'nın kenar mahalle kahvehanelerinin birine çay içmek için girdik. Çaycı, Kıbrıs Türk'ü(!) bir vatandaşa, bizi işaret ederek "Bunlar niye mi geldi? 1973 de Rumlar ananı, bacını, eşini Türk askeri adaya gelerek kurtarmıştı ya... Şimdi de o Rumların torunları bugün motosikletlerle buraya gelip kızına, gelinine, torununa tasallut etmesin diye geldiler" diyerek azarladığına şahit olmuştuk.
Bizim gençler de bu şahitliğin devamında o yerli Ruma bir güzellik yapma hususunda marifetlerini göstermişlerdi.
O zaman Kıbrıs'ta yaşadıklarımızdan çıkardığımız ders Türkiye'de ve KKTC'de Ayşenur Arslan gibilerin bitmeyeceğini, 1996'da canlı canlı görmüştük.
Ama Türk Mukavemet Teşkilatı'nın da Anadolu'da ve Kıbrıs'ta ebed müddet varolacağını hem Rumlara hemde sahiplerine itina ile göstermiştik.
Aradan 26 yıl geçti halen Rumların motosikletlerle KKTC 'ine geçme fantazisine şahit olmadık.
Not: Bu ziyaretimiz esnasında Fatih Akbaş başkanın mayınlı portakal bahçesi ile ilgili muhteşem bir kahramanlığı var ki onuda bir başka paylaşımda anlatırız İnşallah...
Devlet-i ebed müddet için fena fid devlet ve millet şuuru ile yaşayanlara selam olsun! Vesselam
