Türkiye Cumhuriyeti devleti bizimdir. Kökleri binlerce yıl önceye uzanan yüce bir milletin devletidir. Dolayısıyla Türk milletinin kurduğu bu devleti ebediyen yaşatacak olan da Türk milletinin kıymetli mensuplarıdır.
Yarım asra yakın zamandır terörle, bölücü hareketlerle bizi yıldırma gayretleri boşa çıkmış ve yolumuzdan dönmeden varlığımızı ve birliğimizi dimdik devam ettirmekteyiz.
Emperyalist güçlerin oyuncağı ve piyonu olmayı seçenler abad olamayacak ve her geçen gün gayya kuyusuna daha fazla leşlerini göndereceklerdir.
Bu azim ve kararlılığı soft/yumuşak biçimde dumura uğratma eylemleri de dikkatimizden kaçmıyor.
Ana muhalefet başkanı, bölücülerin partisiyle âdeta dem'lenmiş, ihanet vesikası "kent uzlaşısı"nın mimarı bölücü birinin tutuklanmasını protesto etmek için miting düzenliyor.
Cumhuriyet'ten yana olmayıp birlik ve dirliğimizi bozmakla iştigal edenlerle arzı endam ediyor. Hani "Cumhuriyeti biz kurduk biz yaşatacağız!" derken kendilerinden başka kimseye Atatürk'ü yakıştırmayan faşist Kemalistlerin ne kadar da sahte bir çizgide rol kaptıkları birkez daha görüldü. Kendi zihniyetlerinin dışında özellikle Türk milliyetçilerine, ülkücülere, muhafazakârlara , vatanseverlere olan kinleri yüzünden bölücülerle ortak olmayı mübah hatta mübarek görmekteler...
Bu sadece demokratik sistemin imkanlarından yararlanarak kendine bir alan açma hastalığıdır.
Geçen hafta sayın bilge lider Devlet Bahçeli'nin konuşmasının ardından sayın Cumhurbaşkanımızın bugün takdir ettiği "Sayın Bahçeli taşın altına gövdesini soktu..." derken verilen mesaj gayet açık. Son çağrılar yapılır ve ebedî olarak terör örgütü lağvedilir ise birlikte Türkiye Cumhuriyeti devletinin hakiki mensubu olma gururunu yaşamak isteyenler ayyıldızın gölgesinde buluşur.
Güçlü ve büyük Türkiye'ye karşı emperyalizmin son oyunu da bozulmuş olur.
TUSAŞ'a yapılan saldırı tesadüf değil tabii ki... Eğer çağrılardan olumlu bir sonuç alınamazsa Türkiye Cumhuriyeti bir kudret gösterisi olarak önemli bir iş ve planı mutlaka düşünmüştür.
Zaman bölücü örgütle iltisakı ve açık görüşmeleri olan birinin savunulacağı zaman değildir...
Anayasanın ilk dört maddesi ile 66. maddesi değiştirilemez ve birlik ruhumuz bozulamaz. Egemenlik paylaşılmaz. Birlikte Türk milletiyiz ve birlikte egemen olunur.
Hep birlikte güçlüyüz biz.
Türk Devletleri Teşkilatı haftaya Tanrı Dağları'nın eteğinde buluşacak.…
Oradan çıkacak mesajları iyi okusun herkes!...
Okumak yetmez, iyi anlasın özellikle farklı düşünenler.…
Heyecanla bekliyoruz…
Tanrı Dağları'ndan
01.11.2024
Muhittin Gümüş