Niyazi TUNCER / CAN MAMAK


Biz sadece sevdik!

Biz sadece sevdik!


Sevgi, gönülleri yeşertir. Tıpkı yüce Allah’ın çoraklaşmış toprakları, kurumuş dalları bahar geldiği zaman yeşertip çiçeklendirdiği gibi.

Sevgi, ekili bahçede hak olur, hakikat olur!

Seven aradığını bulur!

Haksızlığa adaletsizliğe bencilliğe nefse karşı kavgası çetin olur.

Zalimin zulmü, şeytanın oyunları, dünyanın şatafatı etkilemez sadece sever ki, biz de sevdik.

Gülü sadece güzel göründüğü hoş koktuğu için değil kokusuyla birlikte rengiyle de dikeni ile de sevdik.

Arıyı balı iğnesi ile sevdik.

Cennet ayaklarının altında diye ana babamızı sevdik.

Ansızın gönlümüzü düşen ateşi, kaşı gözü güzel, boyu posu yerinde, malı mülkü, şanı şöhreti olduğu için değil, bizi yaktığı için sevdik.

Cennet kokusu var diye çocukları kokladık sevdik.

Atalar “Oğul balı tatlı olur” dediler torunları sevdik.

“Vatan sevgisi imandandır” dediler vatanı sevdik.

Her ne kadar Aşık:
‘’Mevlam kanat vermiş uçamıyorsun
Bu nefsin elinden kaçamıyorsun
Bu yalan dünyadan geçemiyorsun’’ dese de dünyadan da yardan da serden de geçip ölümü korkutanları, kabre sığmayanları, gencecik yaşlarında bir gül bahçesine gider gibi ölüme gidenleri sevdik.

İdam sehpasına yürürken “O’nu benden önce asın! O benim acıma dayanamaz, ben katlanırım” diyecek kadar birbirimizi sevdik.

Darbecilerin kurduğu düzmece mahkeme heyetine “Ben bir Türk milliyetçisiyim, Türk sevdalısıyım; ömrümü milletime adadım. Eğer milletimi sevmek suç ise ölünceye dek ben bu suçu işleyeceğim ona göre hüküm verin” diyecek kadar bu necip milleti sevdik.

“Önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben” deyip kendimizden daha çok sevdik.

Hoca Ahmet Yesevi'de ateşle barutun bir kapda duruşunu sevdik. 

Ecdadın “Ya devlet başa ya kuzgun leşe” öğüdü, Ata'nın “Ya istiklal ya ölüm” haykırışında istiklal için ölümü sevdik.

‘’Allah’a yemin ederim ki güneşi sağ elime, ayı da sol elime verseler yine de bu davadan vaz geçmem’’ diyen Habibini sevdik, davasını sevdik.

Yaratandan ötürü yaratılanı sevdik.

‘’Gelse celalinden cefa,
Yahut cemalinden vefa,
İkisi de cana safa,
Kahrında hoş, lütfunda hoş’’ deyip Yunus misali sevdik.

Gönlümüze düşüreni, sevdiğini sevdireni, öldüreni dirilteni, ol deyince olduranı sevdik.

Biz sadece sevdik, gerisini Sevgiliye bıraktık.

O her şeyi bilen her şeye gücü yetendir.
 

YAZARLAR