İhsan AKAN / TÜRKÇE


''Böl parçala yut'' taktiği..!

''Böl parçala yut'' taktiği!


Başbuğ, bütün konferanslarında emperyalizmin''Böl parçala yut''
taktiğine dikkat çekerdi ve kalın çizgilerle uyarırdı Türk Milliyetçilerini...

1995 yıllarından sonra da korktuğu başına gelmişti.
Milliyetçi Hareket Partisi, 1995 seçimlerinde elde ettiği yüzde 8.2'lik seçim sonucu ile belki barajı aşamamıştı ancak, oylarını yüzde 120 artırmasıyla Türk Milleti'nin siyasi alanda umudu olduğunu ilk olarak bu seçimlerde göstermişti.

Aslında ANAP iktidarının sallanmaya başladığı yıllarda MHP'nin umut olduğu ortaya çıkmış ve Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ'in özgürlüğüne kavuşarak yeniden MHP'nin başına geçmesiyle bu umudun millet içinde daha da yaygınlaşacağı anlaşıldığında ''Böl parçala yut'' taktiği hemen devreye sokulmuştu emperyalistler tarafından…

MHP, bölünmesine rağmen daha da güçlenmişti. O tarihlerde..

Atatürkçülük sömürücüsü ve Din sömürücüsü siyaset kurumları arasında sıkışıp kalan Türk milleti, Türk Milliyetçiliği'ni, Atürkçülüğü ve İslam inancını en samimi olarak ideolojik bünyesinde barındıran MHP'yi umut olarak görmeye devam ediyordu.
Hemen ''Böl parçala yut''  taktiğinin daha da sertleştirilmesi gerekiyordu ve öyle de oldu. 

1980 öncesinde Başbuğ'un tek bir cümlesiyle dünyaları alt üst eden bir camia siyaset alanında iktidara giden yolda Lider'e isyan hastalığına yakalanmış ve bu hastalık kronik hale gelmişti.

Ülkücülük gibi temeli Türk Milliyetçiliği'ne dayanan kavramları savunan bir çok parti, dernek, platform ve cemiyet Türk Milliyetçiliği'nin temeli olan Ülkü Ocakları'ndan ve Türk Milliyetçiliği'nin çatısı olan MHP'den ayrılarak ayrı ayrı oluşumlar içine girdiler ve emperyalistlerin tam arzuladığı şekilde bölünüp parçalandılar ama emperyalistlerin gücü yok etmeğe yetmedi.

 


Dinimizin; "Ayrılıkta azap, birlikte rahmet vardır" ilkesi ve Türklüğümüzün "Bir olalım, iri olalım, diri olalım" ilkesi hiçe sayılarak emperyalist güçler tarafından oluşturulan ayrılık fırtınalarına kapılıp, dört bir yana savruldu Türk Milliyetçileri. 

Türk-İslam Ülküsü savunuculuğu yapan milliyetçiler ne yazık ki, hem Türklüğün, hem de İslam'ın emrettiği ilkeleri hiçe sayarak emperyalistlerin istediği bölünmeyi ve parçalanmayı tercih ettiler.

Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarıyla başlayan kronik hastalık günümüze kadar Türk Milliyetçiliği fikriyatının tüm bedenini saran amansız bir hastalık haline gelmiştir.

Bu ayrılık fırtınasının tek sevineni de hiç şüphesiz Türk Milliyetçileri'nin SON KALESİ olan MHP'yi milletin umudu olmaktan çıkarmak için büyük gayret sarfetmeye devam eden emperyalistler olmuştur.

1990'lı yıllarda da Türk Milliyetçiliği bu amansız hastalığa yakalanmamış olsaydı, örneğin Muhsin Yazıcıoğlu MHP'den ayrılıp yeni bir parti kurmamış olsaydı 1995 seçimlerinde MHP çok büyük ihtimalle yüzde 8.2'de kalmayacak, barajı aşmanın da ötesinde bir oy patlaması yaşayacaktı.

Başbuğ Alparslan Türkeş'in vefatından sonra Lider Devlet Bahçeli'ye karşı yürütülen Okyanüs ötesi Fetö projesi İP isyan hareketi olmasaydı MHP bugün iktidar olurdu.

Durum böyle iken, Başbuğ'dan bu yana '''Böl parçala yut'' taktiğine teslim olanların bugün kalkıp, MHP üzerinde hak iddia etmeleri, MHP'nin Lideri Devlet Bahçeli'yi eleştirmeleri, farklı partiler, farklı ocaklar kurarak Türk Milliyetçiliği'ni iktidar yapacaklarını iddia etmelerinin hiç bir karşılığı yoktur.

Şu hususu kalın çizgiyle belirteyim ki :
Bilerek ya da, bilmeyerek
İsteyerek ya da, istemeyerek
Bu hareket içinde fitne tohumlarını bünyesinde besleyerek ayrılıklara sebep olan herkes bölücüdür.! Türk Milliyetçiliği Hareketi'nin iktidar yolunu tıkayanlardır!

Bugün Devlet BAHÇELİ, son derece stratejik bir kararla Türk Milliyetçiliği fikriyatının iktidar olabilmesi için politikalar oluşturmaktadır
Eğer Türk Milliyetçileri İslam dininin "Bölünmeyin, fırka fırka ayrılmayın" ve "Ayrılıkta azap, birlikte rahmet vardır" emirlerine boyun eğip, Türk Kültürü'nün "bir olalım iri olalım diri olalım " ilkesine tabi olarak birlik ve beraberlik içinde çalışır ve çabalarsa MHP'nin dolayısıyla Türk Milliyetçiliği fikriyatının bu gün Cumhur İttifakıyla iktidar olması gibi yarın da tek başına  iktidar olmaması için hiç bir sebep yoktur!

Yeter ki kimse böl parçala yönet senaryolarına figüran olma gafletine düşmesin!
Emperyalistlerin ''Böl parçala yut'' taktiğini başlarına çalalım çabalarını  boşa çıkaralım,oyunlarını bozalım!...

Bu yazıyı okuduktan sonra,Neden hep biz bölünüyoruz? sorusunu lütfen vicdanımıza sorup,kalbimizle cevaplayalım..

İhsan Akan

YAZARLAR