Türk Dil Kurumu’na göre akort; doğru ses vermesi için bir çalgıda yapılan ayar, düzen demek. Bir müzik aletinin istenilen notayı vermesi için akort en önemli ayarlamadır. Bu yapılmazsa çalgıcı istediği müziği icra edemez.
Dünya aslında farklı seslerden oluşan, çeşitli müzik aletlerinin yer aldığı, birçok müzisyenin sahne aldığı bir arena olması gerekirken tek kutuplu dünya arzusunda olanlar tek sesli bir koro hevesindeler. O nedenledir ki son yıllarda çevremizdeki coğrafyalarda daha iştahlı bir şekilde bölgesel akort peşindeler.
Onların isteği Batı’yla uyumlu sesler çıkaran, asla çatlak sesin çıkmadığı, sadece Onların melodisini çalan bir Ortadoğu, Kafkaslar ve Balkanlar. Anadolu ve çevresindeki çatışmaların, kargaşanın, kardeş kavgalarının, işgallerin nedeni tam da budur. Batı’nın Ortadoğu repartuarında cenaze marşı, Balkanlar müzik listesinde hüzünlü şarkılar, Kafkaslar oyun listesinde yalnızca dram vardır.
Koro şefinin ABD olduğu bu yapı, piyon kabileleri, uzaktan kumandalı teröristleri, İngiliz kayığına binmeye hevesli toplulukları, Homeros hayranı işbirlikçileri, etnik kiralık katilleri, sadık uşakları, mezhebi fitneyi körükleyenleri kullanarak Haçlı’nın makyajlı stratejisini bölgemizde adım adım hayata geçiriyorlar.
Cinnet siyasetinin hakim kılınmaya çalışıldığı coğrafyamız, çatışmanın yuvası yapılmaya çalışılmakta, şiddet sarmalının içine çekilmeye zorlanmakta, yıllanmış militanların kucağına atılmaya uğraşılmakta ve klonlanan terörün zulmüyle karşı karşıya bırakılmakta. Barışın rıhtımında huzurlu bir hayat sürmeyi hak eden bu coğrafyanın insanı katil sürülerinin periyodik saldırılarına maruz kalmakta.
Batı’nın ayrıştırıcı politikalarına alet olup kan gölüne dönen toprakları, Batı’nın hedefinde olup çatışmalar altında inleyen masum insanları, sokağında dostane yaşarken düşman olup birbirini boğazlayan komşuları gördüğümüzde elbette ki bizler de bu can sıkıcı tablodan ders çıkarmak zorundayız. Bu dersi çıkarmazsak savaş muhakkak ki bir gün bizim de kapımızı çalacaktır.
Millet olarak yekvücut olabilmeyi başarırsak, birlik beraberlik içerisinde yaşama iradesi gösterirsek, devletimizin çatısı altında dirliği seçersek, farklılıklarımızı zenginlik, ortak noktalarımızı da fırsat olarak görürsek, kardeşçe yaşamayı becerebilirsek ne Haçlı’nın modifiye taktikleri, ne Bizans’ın güncel oyunları, ne de Batı’nın bölgesel akort çabaları sonuç verecektir.
