BUGÜN 8 ARALIK…ALİ METİN TOKDEMİR BAŞKANIMIZIN
SÖZLERİNİ DOĞRU ANLAMAK:
DEMEK İSTER Kİ… ARKADAŞLARINLA GİTTİĞİN KAHVE KÖŞELERİNDE, ŞÜHEDALI VE DUALI KUTLU DAVAYA:
-İFTİRA ATMA, DEDİKODU YAPMA!
-BARİ EVE ÇEKİL, LEKESİZ VE ONURLU YAŞA…

Ülkücü Hareketin dava adamlığı ölçeğinde karakter ve şahsiyet abidesidir ALİ METİN TOKDEMİR.
Yaradılışı güzel insanın dilide güzeldir. Işık olma yolunda ışık saçar etrafına. Kainatın sadece bir zerresi olduğuna idrak etmiş tevazu sahibi gönüller rahmete, nimetlere şükreder.
Dava arkadaşlarına gönüldaşlarına yol gösterirler.
Lise ve Üniversite yıllarından itibaren Ülkücü hareket içerisinde aktif rol aldı.
1980 sonrasında Eskişehir Ülkü Ocakları Başkanlığı, ardından Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu.
Azmi, disiplini ve teşkilatçılığı sayesinde kısa sürede milliyetçi camianın güvenini kazandı.
1990’lı yıllarda Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevine getirildi. Bu görevi sırasında özellikle gençliğin bilinçlenmesi, millî ve manevi değerlere bağlı olarak yetişmesi için çok sayıda program, yayın ve organizasyona öncülük etti.
Siyasi mücadelesini parlamentoya taşımak amacıyla 1995 yılında Milliyetçi Hareket Partisi’nden milletvekili adayı oldu.
Adaylığı kesinleştikten kısa bir süre sonra Karadeniz’de gerçekleştirdiği bir gezi dönüşünde, Ankara’daki Gümüşhaneliler Derneği’nin düzenlediği toplantıya katılmak üzere yola çıktı.
Ancak 8 Aralık 1995 tarihinde, Trabzon Maçka ilçesi Başarköy mevkiinde meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu ağır yaralandı.
Kaldırıldığı Trabzon Numune Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen, aynı gün hayatını kaybetti. Cenazesi memleketi Kelkit’te toprağa verildi.
Tokdemir, sadece bir teşkilatçı değil, aynı zamanda fikir adamıydı. Çeşitli gazete ve dergilerde köşe yazarlığı yaptı; yazı işleri müdürlüğü ve genel yayın yönetmenliği görevlerinde bulundu. ALLAH ONDAN RAZI OLSUN.
Ali Metin Tokdemir, sabır, azim ve kararlılıkla geçen kısa ama dolu dolu bir hayat sürdü.
Vatanseverliği, idealizmi ve ülkücü gençliğe olan inancıyla tanındı.
Genç yaşta kaybedilmesi ülkücü, milliyetçi camiada derin bir üzüntü oluşturmuştur.
Yarım asrın tecrübesiyle deriz ki;
Her ağız “ülkücülüğü” tarif edemez, daha doğrusu bu söz her ağıza da her bünyeye de yakışmaz.
O, bir zor zanaattır. O, aşık olmaktır, fedakarlıktır, istememektir, karşılıksız sevmektir, ölümle eğlenmektir, kutsalları şu ki;
-Vatan için yaşayıp millet için ölümü göze almaktır,
-Dünyanın bütün makamlarını elinin tersiyle itebilmektir,
-Yokluğa ve hiçliğe talip olmaktır,
-Göz önünde olmamaktır,
-Paylaşırken geride durmayı bilmektir,
-Nefsine galip gelmektir,
-Hoş görmektir...
Ha diyeceksiniz ki böylesi de
var mı.? Her elinizi attığınız yerde böylesi olsa idi dünya bu kadar rezil olmazdı... ÜLKÜCÜ, AZ BULUNANDIR.
Yukarıdaki ulvi özelliklere sahip olduğunu “yakınen” bildiğim rahmetli Ali Metin TOKDEMİR kardeşime Allah rahmet eylesin. Nezd-i İlahi’de Makamı Âli olsun inşallah.
Unutmadan söyleyeyim ki Rahmetlinin “ÜLKÜCÜLÜK BAZEN EVİNİN BİR KÖŞESİNE ÇEKİLİP LEKESİZ, ONURLU BİR ŞEKİLDE YAŞAMAKTIR!” sözünü iyi anlamak gerekir;
-Teşkilata küsüp daha sonra arkadaşlarınla MESTAN HAMAMI’nın göbek taşında dedikodu yapma,
-Dırar Mescidi’nin münafık cemaati gibi fitne-fesat çıkarma,
-Rahmetli Başbuğumuzun kurduğu Ulu Çınar Üç Hilal’den ayrılanlara yalakalık yapma,
-Bil ki…Bizim Gülistanın gülleri başka topraklar da solar.
-Yine bil ki…Bizim bağın tatlı üzümüne yabanda “ekşi koruk” gözüyle bakılır.
-Bari evine çekil mazinle onurlu, lekesiz bir şekilde yaşa…demektir.
Ecdat Yusuf Has Hacip, Kutadgu-Bilik’de der ki;
“Toyların aynada göremediklerini,
Aksaçlılar KERPİÇ duvarda görür.”
Bu kutlu hareket artık “içe dönük” tartışmalardan bıktı. Bir duruşu olmalı insanın.! Bir bakışı, bir anlayışı, bir aşkı, bir davası olmalı.
Hz. Pir Mesnevi’de der ki;
“İKİ ŞEY MÜHİMDİR…
*Birincisi Okyanus gibi bol
HAYSİYET,
*İkincisi elif gibi dimdik
ŞAHSİYET.!”
Bu kutlu hareket Türk Milletinin sigortası ve erken uyarı sistemidir. Yarım asırdır hep HAKLI çıkan kutlu harekettir.
Bu davada yol yürünecekse rahmetli Metin Tokdemir Başkanımız gibi geceli gündüzlü çalışan davasını, liderini, partisini korkusuzca koruyanlarla ve savunanlarla olmalıdır.
Ne olursa olsun ikiyüzlülerle, dengecilerle, omurgasızlarla renksizlerle yol yürümeyeceğini artık herkes anlamalı ve görmelidir.
Durumunu çıkarına göre ayarlayan bazı siyasi bukalemunlar var ki şühedalı, dualı kutlu Üç Hilal’in “dışında” olmaları daha hayırlı olmaktadır ve olmuştur.
Çünkü bu kutlu dava gönül davasıdır, makam menfaat işi değildir.
Sadakat, sevginin muhabbetin mayasıdır. Fikri mayası bozuk olanın sevgisi şaibelidir, çökmüştür. Allah sadık ve sıddık kullardan olmayı nasip etsin. Ülkücü gönüllerden düşürmesin.
VEFA;
Yangın varken seçtiğindir. Söndükten sonra seçsen ne yazar, vazgeçsen ne yazar.
Her seher vaktinde duamız odur ki;
Hak etmeyeni sevdirme bize Yarabbi.
Vefa, bizim için yalnızca İstanbul’daki bir semtin veya bir faninin adı değildir.
Vefa adam olmaktır, ahlaklı olmaktır, mertliktir, iman ve vicdan alametidir.
Dava ve ülkü arkadaşlarımıza karşı bitmeyecek bir vefamız, eksilmeyecek bir muhabbetimiz vardır.
Rabbim…”ÜLKÜCÜ” Canların sayısını arttırsın ve şeytani gözlerden korusun inşallahh
Konya’ya her geldiğinde haber verip görev yaptığım Kız Lisesi bahçesinde candan kucaklaşıp uzun sohbetler yaptığım her yönüyle güzel insan büyük dava adamı Ali Metin TOKDEMİR kardeşime Allah rahmet eylesin, Nezd-i İlâhi’de makamı Âli olsun inşallah.
Ülkücü Hareketin dava adamlığı ölçeğinde karakter ve şahsiyet abidesidir ALİ METİN TOKDEMİR.
Günümüzde bir kısım genç kitle medyadan genellikle yabancı, yerli sahte sanal kahramanlardan ihanet-entrika-iffetsizlik-şehir eşkiyalığı olan mafyacılığı öğreniyorlar.
Halbuki yeni nesiller bunların
yerine yakın tarihimizde fazlası ile
mevcut gerçek kahramanları tanımalı, onlardan vatan sevgisi, yiğitlik, sadakat, yardımlaşma, doğruluk, cömertlik, merhamet gibi asil duygular öğrenmelidir.
Yunus Emre der ki;
“Bu dünyada bir nesneye yanar içim göynür özüm,
Yiğit iken ölenlere gök ekini biçmiş gibi”
Ali Metin Tokdemir Başkanımıza;
Allah rahmet eylesin..Cenab-ı Allah rahmetiyle, merhametiyle muamele etsin, kabri nur, ruhu şad, mekanı
cennet olsun inşallah.
Rabbim…Ülküdaşlarımıza sağlıklı huzurlu uzun ömür versin inşallah…
Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER
8 Aralık 2025
Taş Medreseli
Tarih Öğretmeni
Ali KUZENCİK
