CANIM KIZIM…
“SIRADAN VE SÜRÜDEN
OLMAMAK” NE GÜZEL…
TEPKİN ÇOK HOŞUMA GİTTİ…
BERHÜDÂR OLASIN/HER DAİM
MUTLU OLASIN.
Erzurumspor-Amedspor maçında “BOZKURT” işareti yapan Elif BERRA;
“-İSTİKLAL MARŞI OKUMUYORLARDI, BENDE BOZKURT YAPTIM!”
Yürekleri vatan, bakışları bayrak,
duruşları mızrak, sevdaları berrak olan Türk evlatları bizim has bahçemiz, parlak yüzümüz, muazzam hazinemizdir.
-İmanlı, bayrak, vatan ve millet
sevgisiyle bezenmiş,
-Taassuptan uzaklaşmış,
-Tahriklere yüzünü dönmüş,
-Küçüğünü büyüğünü bilen,
-Milli seciyesiyle gururlanan,
-Hadiselerin akışına milli ve yerli bakabilen Türk Çocuğu irfan sancağımız, istiklal zırhımızdır.
Türk evlatları ülkemizin ve Türk dünyasının geleceğidir. Hep beraber vatanını ve milletini seven, üstün vasıflı, hedefleri olan gençler yetiştirmeliyiz.
Gençlik hür istikbalimizin mimarı, mihmandarı, mirasçısı, mihrabıdır.
Türk çocuğu milli ve manevi değerlerle teçhiz edilirse/donatılırsa anasının ve babasının hayır duasıyla yoluna devam ederse hiçbir kötülük semtine dahi uğrayamayacaktır.
Gözümüze nasıl bakıyorsak onlara da öyle bakmalıyız. Sağlam bir kafaya, imanlı bir kalbe, çalışan ve çalışkan bir kola sahip bir gençliğin üstesinden gelemeyeceği hiçbir zorluğun olmadığı, olmayacağı inancındayız.
Bilinsin ki, teminatımız ve tesellimiz Türk gençliğidir…
Evlatlarımız bizlere Allah’ın bir nimeti, gözlerimizin nuru, evlerimizin neşesi, soyumuzun devamı, milletimizin istiklali, ahiretimizin duacısı ve Allah’ın emanetidir.
Onlarla sevinir, onlarla üzülür, onlarla istikbale yürürüz. Onlarında beden ve ruh yapıları vardır.
Türk gençliği hem haktan yana, hem halktan taraf, hem de hakikatin yanındadır.
Yönü doğru olanın yükü ağırdır.
Eğri bacadan doğru duman çıkmayacaktır. Sizler istikbalin huzur ve güven veren müjdelerisiniz.
Sizler eğilmez başın, çökmez dizin, bükülmez bileğin, kırılmaz belin timsallerisiniz.
Öğretmen olan Merhum Ömer Seyfettin “Yeni Lisan” isimli makalesinin sonunda Türk gençliğine şöyle seslenmişti:
“Ey Gençler, sizi bekleyen vazifeler pek ağırdır. Siz bütün dünyaca silinmek istenilen bir milleti kurtaracaksınız… Uyanınız, galebe için düşmanlarınızı tanımak lazımdır.”
Sadece düşmanı değil, kendimizi de tanıyıp bileceğiz.
Zira insanın kendisini tanıması irfandır, çevreyi tanıması ilimdir.
İlmi bilen aldanmaz, imanı bilen aldatmaz, kendini bilen aldatılamaz.
Yarının Türkiye’sini yönetecek, şekillendirecek, daha iyi noktaya taşıyacak evlatlarımızı, gençlerimizi yarınlara hep birlikte hazırlayacağız inşallah.
Yeni nesili şuurlu yetiştirmek için devletimizin banisi Gazi M.Kemal ATATÜRK ne de güzel yol gösteriyor;
“Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, her şeyden evvel Türkiye’nin istikbâline, kendi benliğine, millî an’anelerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir.”
Evlatlarımız bizlere Allah’ın bir nimeti, gözlerimizin nuru, evlerimizin neşesi, soyumuzun devamı, milletimizin istiklali, ahiretimizin duacısı ve Allah’ın emanetidir.
Onlarla sevinir, onlarla üzülür, onlarla istikbale yürürüz. Onlarında beden ve ruh yapıları vardır.
Beden sağlıklarını en iyi şekilde takip ederken, ruh yapılarınıda inanç ve ibadetlerle, Türk-İslamın temel ahlak prensipleriyle beslemek, anne baba ve eğitimcilerin ortak görevidir.
Ruh yapılarını da mensubu olduğumuz Türk Milletinin örf ve adetleriyle, milli geleneklerimizle doldurmak zorundayız..
Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER