Cengiz Aytmatov'un Doğum Günü… (12.12.1928-10.06.2008)
Her doğum sancısı yeni bir heyecan ve yeni bir müjdedir. Ağlayarak adım atılan iki kapılı bir handa gündüz gece giderken takdir edilen günün bir vaktinde son nefeste inleyerek ya da nasipse şehadetle Yüce Allah'a döner insanoğlu.
96 yıl önce bugün 1928'de Cengiz Aytmatov dünyaya geldi. 10 Haziran 2008'e kadar devam eden 80 yıllık ömründe yaşadıkları hem edebî, medenî ve sınaî çevrede hem de siyasi ve stratejik çevrede çok ses getirdi.
Kız kardeşi Roza Aytmatova'dan Üniversitemizde geçen yıl yaptığı bir konuşmayı çok duygulu biçimde dinledik.
"Halk düşmanının çocuğunu ben okuluma kayıt ettirmem!" diyen okul müdüründen ve daha nice eziyetlerin çekildiği yılları, özellikle okul yıllarında bütün derslerden başarılıyken matematik dersinden başarısız olması bir fakülteye değil ancak meslek yüksekokuluna gitmesine sebep olmasına kadar çok şeyin sığdığı bir hayat var ortada.
Yıllar geçtikten sonra bir öğretmeninin "Yaşlılar Yurdu"nda yaşadığını haber verirler. Yaşlılar Yurdu Müdürü "Ortaokulda sizi okutan bir öğretmeniniz bu yıl 100 yaşına girmektedir . Gelip kutlasanız, sevindirseniz olmaz mı?" der.
Cengiz Aytmatov, kardeşi Roza ve oğlu Askar'la birlikte gider. Gittiklerinde yaşlı öğretmenin edebiyat öğretmeni olduğunu zannederken sorduklarında kendisine 2 yani zayıf not veren matematik öğretmeni olduğunu öğrenirler. Aslında Cengiz Aytmatov'un kaderini değiştiren adamdır o.
Yanındakiler şaşkınlık içindeyken Cengiz Aytmatov der ki " Kader denen şey budur. Bu öğretmenimiz bana kırık not vermeseydi belki de iyi bir mühendis yahut herhangi bir alanda çok iyi bir uzman olurdum, belki de bir akademisyen olurdum ama dünyaca ünlü bir yazar olmaya yolum açılmazdı. İnsanın alnına yazılan kadere inanırım. Bizi babasız bırakan rejimin de benim kaderimde acılarla dolu rolü oldu. İnsan kaderinden başka bir şeyi yaşayamıyor." der.
Адам үчүн эң кыйыны адам болуу. İnsan için en zor olanı her gün insan olmaktır...
Aslında daha zor olanı da her gün adam kalabilmektir.
Elveda Gülsarı adlı eserinde yansıttığı Tanabay tipiyle Sovyet döneminin doyumsuz ve her işi aynı anda yapmaya çalışan ve böyle davranınca da hiçbir şey yapamayan birini sunarak eleştirel yaklaşıma sahip olması onu farklı kılan özelliklerdendir.
Eserin bir yerinde “Sen koşarak tepeleri çıkıyorsun, sonra da durup geriden gelenleri bekliyorsun. Şunu iyi bil dostum; dünya devrimini tek başına gerçekleştiremezsin, başkalarının da sana katılmasını beklemelisin ve seninle beraber olmaları hâlinde başarırsın.
Sen bizden önce tepeye çıktın diye ödül mü verirler sanki sana?” O kadar çalışmasına rağmen hiçbir idealine ulaşamayan karakterdi, aslında Tanabay gibiydi rejim.
Bunları eserinde ince bir şekilde vermiş olan Aytmatov’un düşündükleriyle komünist ideolojinin yılmaz savunucusu olan yazarlarla benzer olmadığını, farklı olduğunu gösteriyor. Bir de Beyaz Gemi’deki karakterin ahlaki çatışmalar yaşamasını yalnızca sosyopsikolojik açıdan ele almak suretiyle anlayabiliriz.
Cengiz Aytmatov'un ruhu şâd olsun…
Muhittin Gümüş
Tanrı Dağları'ndan selamlar
12.12.2024