Tarih sayfasında önemli ve doğru tarafta duran Türkiye Cumhuriyeti dış politikada çok önemli bir gün yaşadı.
Bu süreci doğru yöneten ve Türk devlet aklını temsil edenlere binlerce şükran borçluyuz.
Suriye'nin yeni lideri Ahmet Eş-Şara ile Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan'ın basın toplantısı çok önemliydi.
Suriyeli dostlarımdan gelen mesajlar çok anlamlı. Türkiye'de 35-40 yıl önce okurken yaşadıkları duygularla bugünkü duyguları müspet anlamda çok ileri düzeyde.
Esed rejiminin zulmünü kanıksamış olan bir halkın hürriyetin tadını hiç bilmemesi normaldi.
Gençler Türkiye'de geçirdikleri sürede tam Türk olmuş ve dil olarak da çok iyi düzeyde Türkçe bilmektedirler.
Maalesef dönüyoruz diyen küçük çocukları, ergenleri, delikanlıları ve gençleri anlamak gerekir. Türkiye'de doğmuş veya 13 yıldır doğduğu evden ocaktan uzak kalanların psikolojisini anlamak gerekir. Dönüş için şartların iyileştirilmesi gerekli.
Bölücü örgütün Suriye'de asla meşru görülmeyeceğinin ısrarla vurgulanması da kıymetli ve önemli bir karardır.
Bugünkü başarının ağırlığının Türkiye'de olduğunu dost düşman söylüyor. Bundan dolayı çok üzgün, mahzun, perişan hatta kahrolan bir muhalefet ile bölücü örgütün sesi parti yandaşları da var.
Türk ordusunu işgalci gösteren basiretsiz, bön, andavallı, angut ve aklını iradesini sümüklülere kiraya vermiş, vampir kovboylara yaranmaya çalışan ağlak tipler çıktı meydana. Yıllarca hariciyede eğitim ve tecrübe kazanmış büyükelçilik yapmış ama basiretsiz/ öngörüsüz kalmış zavallılar dahil bütün gayri milli tipler habire "Suriye'de ne işimiz var?" demekteler. Sizin değil bizim işimiz var. "Ölünüzü dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi müstahak olduğunuz sonuçlarla yüzleştireceğiz" diyen bilge lider Devlet Bahçeli'nin mesajları gün geliyor şerefle ve gururla icra ediliyor. Emevi Camii'nde namaz kılma ideali koyan sayın Cumhurbaşkanımız da süreci doğru yönetiyor. Suriye halkı 61 yıllık baas rejiminin çöküşüne üzülenleri anlamakta güçlük çekiyor. Ümitsiz özdağ ile özgür olmayan özel ile ismi lazım olmayan bütün bit yavruları ve daha niceleri çatlasın, patlasın. AB ve diğerlerinin ağzı sulanıyor ve siyonist evangelistlerin kafaları karışık.
Suriye'nin doğusu da kısa zamanda bütünleşecektir. Barış içindeki bir komşu bize de huzur getirir.
Suriyeli dostlarımla Halep ve Lazkiye'de görüşmek için sözleştik. Yeniden imar edilmesi gereken bir Suriye'de zaman zaman yapay sorunlar çıkarılması muhtemeldir. Türkiye Cumhuriyeti devleti tecrübe aktarımını esirgemez. Okul, öğretmen ve alt yapı kısa zamanda çözülürse dönüşler hızlanacaktır. Okulu, suyu, elektriği ve hiç bir alt yapısı olmayan yerlere nasıl dönsün Suriyeli?
İnisiyatifi elden bırakmadan bütün kurumlarımızla sayın Devlet Bey'in çizdiği strateji ve sayın Cumhurbaşkanımızın devlet aklıyla itibar edip icra ettiği herşey Türk milletinin hayrınadır.
İran mağlup, Amerika mağlup, Rusya mağlup, İsrail mağluptur Suriye'de. Esed'den çok memnun olan siyonistler Golan tepelerini işgal etmesi zafer değil fırsatçılıktır. Yarın sıra ona da gelecek ve halledilecektir mesele. 61 yılda doğru dürüst bir kurşun atmayan baasçı rejim İsrail için bulunmaz Bursa kumaşıydı. Bir de anamuhalefetin eski müdürü Esed'e mektup yazıp "Sakın Erdoğan'la görüşmeyin, biz iktidara gelirsek Türk ordusunu topraklarınızdan çekeriz...." demiş midir? Öyle bir şey varsa devlet unutmaz, millet affetmez.
Huzurlu, müreffeh bir komşu istiyoruz. Başka bir şey değil.
Tanrı Dağları'ndan
Muhittin Gümüş
23.12.2024