ANKARA ULUCANLAR İLE MERAM TIP FAKÜLTESİ’NİN (ONKOLOJİNİN) ORTAK ÖZELLİĞİ;
-CUMA NAMAZINI KILAMAMAK(TI).
-KAPU CAMİİ’NDE CUMA NAMAZINI KILMANIN SEVİNCİ.

Ankara/Ulucanlar'da güzel insan, sevgili başkanımız rahmetli Selahattin Arpacı'nın imamlığında "vakit namazlarını" kılarken Cuma namazını cami olmayınca kılamıyorduk.
Gönüldaşlarımın tatlı dilleri, güleryüzleri ve sevgi saygıya dayanan samimiyetleri sayesinde Ulucanlar; TAŞMEDRESEYE dönüşmüştü…
Ama Cuma günleri taşmedrese,
ZİNDAN oluyordu.!
Koğuşa çekilip, tavanı seyrederken pencerenin kenarına konan kuşa imrenip “keşke şu kuşun yerinde ben olsam da başta rahmetli Süleyman Özmen'in ve rahmetli Gün Sazak'ın cenaze namazlarının kılındığı HACIBAYRAM'DA yine Başbuğumun arkasında arkadaşlarımla Cuma namazını kılsaydım" diye düşünürken, rahmetli Arpacı başkanımın;
“-Ali’m gel yeni biten tablomu sana göstereyim" sözüyle kendime gelip, yönetimde bereber olduğumuz rahmetli şehidimiz Ali Bülent Orkan’la tabloları seyredip; “Başkanım bu tablo HASRET-TÖRE ve GENÇ ARKADAŞ’da yayınlanır.”
Gerçekten başkanımızın tabloları
Ülkücü Hareketin tanınan dergilerinde yıllarca yayınlanmıştır..
Yakın tarihte vefat eden rahmetli başkanım Selahattin Arpacı ve ailesini Konya’daki Alaaddin Camii’ni gezdirirken Ulucanlardaki Cuma günlerinin HÜZNÜNÜ anmıştık taa derinden.!
Sonra aradan mevsimler geçti…
yıllar geçti..Şair NABİ’nin dediği gibi;
“Bağ-ı dehrin, hem hazanını hem baharını görmüşüz,
Biz neşeninde, gamında rüzgarını görmüşüz.”
Gençlik yıllarımız...geride kalınca…
Yani İlkbahar ve Yaz geride kalınca, Hazan mevsiminin ayazı vücudu üşütmeye başlar...
15 günde bir gittiğim Meram Tıp’daki Onkolojideki kemoterapiler eğer pazartesi günü başlıyorsa seviniyordum.
Çünkü üç gün yatarak sürecek olan kür çarşamba günü akşam bitiyor ve ben o hafta Cuma Namazını Kapu Camii veya Meram Tavusbaba Camii’nde Cuma Namazını kılıyordum.
Ancakkk… kemoterapinin başlangıcı çarşamba veya perşembe gününe denk geldiği zaman üzülüyordum.
Çünkü Cuma namazını Ulucanlar’daki gibi mecburiyetten kılamıyorduk...
Bu durum beni üzmekle kalmıyor..içimi acıtıyordu.
Kolum Eyfel kulesi gibi serum askılığına bağlı...3.kattaki odamın penceresinden Meram Tıp Fakültesi personelinin Cuma’ya gidenlerini;
-Konya Havaalanı’nında Hacca gidenleri uğurlarken onların arkasından imrenek baktığım gibi bakıyordum ve aklıma Hz. Pir’in Mesnevi’deki sözü gelirdi…
“Hastalıklar ve sıkıntılar;
MİSAFİRDİR... Gelir-geçer...
Önemli olan gönderenin
hatırına SABRETMEKTİR..”
Canlar...
Hastalığımdan bahsetmek değil muradım...Ne kadar şükretsem azdır. Ama nedense şükrü duayla tam manasıyla yapmıyoruz...
Maksadım;
Sağlığınıza dikkat edin ve kıymetini bilin... Atalarımızın “herşeyin başı sağlıktır” sözü boşuna değildir.
-Madem kemoterapi bazı izler bıraktı saatlerce ders, seminer ve konferans
veremiyorsam da Cenab-ı Allah akıcı üslûpla yazımı elimden almadı çok şükür…
-Aynı… Kırk kat Antep baklavanın üzerine ses çıkaran tereyağlı şerbeti döküyorum yazılarım üzerine biiznillah…
-Lise yıllarımda kendime örnek aldığım rahmetli Ahmet KABAKLI-Ahmet ARVASİ-Necdet SEVİNÇ gibi üstad yazarların nasıl emaneti teslim edene kadar yazılarına devam ettilerse bizde şühedalı ve kutlu davamıza yazı ile hizmetkârlığa devam inşallah Canlar…
Kemoterapi sırasında Meram Tıp’a 11 ay sık sık gidince hem odalarda hem bahçede ağır hastaları, yoğun bakımda olanları ve tüm manzaraları “TAVAN” olan, uzun süre yatağa mahkum olanları düşünürdüm ve üstad şairin dediği gibi:
“Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu,
Buradan insan mı çıkar, tabut mu.?
Bugünlerde geçer YA HU...
Canım Kapu Camii... Şadırvanında abdest alırken kalbe huzur veren “şırıltılı” su sesini ve nur yüzlü aksakallılarla yaptığım sohbetleri çok özlemiştim.
Meram/Onkoloji’de kemoterabi alırken Profesör bana:
“-Ali hocam sende bu tatlı dil, güler yüz ve özgüven olduktan sonra bu kanseri atlatırsın inşaallah.” demişti.
Yani canlar hem öğrencilerin hem hastaların başarılı sonuç almasında moral faktörü çok önemlidir.
İnsanoğlu bütün eksiklik ve kusurlarına rağmen ümidini
hiç bir zaman kaybetmemelidir.
İnsanın ümitvar olmasının ruh ve beden sağlığı açısından önemi büyüktür.
ÜMİTSİZLİK insanı perişan eden bir duygudur. Dua eden insan Rabbinden daima ümitvardır.
Hayra ve iyiliğe ait ümit ve dileklerinin gerçekleşeceğine inanarak dua edilmelidir. Karamsar duygulardan uzak kalarak dua edilmeli.
Allah’a en güzel isimlerle dua edilmelidir. İslamiyette dua, en temel ibadetlerinden biri olarak kabul edilmekte ve büyük bir önem taşımaktadır.
Kur’an-ı Kerim dua ile başlayıp dua ile son bulmaktadır. FATİHA ve NAS Sureleri…
Canlar…Allah’a çok şükür şu an iyiyim…Her ne kadar kemoterapi den bazı izler kalsa da…Kimseye şikayetim yok çok şükür…
Rabbim herkese sağlık ve afiyet versin... Evinize BUĞDAY (bereket/huzur) yağsın inşallah..
BUGÜN CUMA…
Cumanın hayrı, bereketi, mutluluğu ülkemizin, milletimizin, bütün Türk-İslam Âleminin, üzerine olsun inşallah.
-Bizim Ülküdaşlarımız Vatansever insanlardır ve Allah dostlarıdır… Bu yüzden… Dualarınızda olmak isterim…
-Cenab-ı Allah duanızı kabul eylesin.
Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER
28 Mart 2025
Taş Medreseli
Tarih Öğretmeni
Ali KUZENCİK