Yunanistan, Lozan ve Paris antlaşmalarının aksi yönündeki hükümlerine rağmen Doğu Ege adalarını silahlandırma politikasını devam ettiriyor.
Yunan siyasiler, Türkiye’nin Doğu Ege Adalarının silahsızlandırılması statüsünün korunmasına yönelik talebine provokasyonla yanıt vermeye devam ediyor.
Tüm bunlar olurken Türkiye’de ne olması gerekiyor sizce.
Elbette milli meselede birlik, bütünlük ve devletin iktidarı muhalefeti ve bütün birimleri ile dik duruş...
Var mı böyle bir durum?
Elbette yok.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan'ı gayri askeri statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye davet ederek net bir dille uyardı.
Erdoğan açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye davet ediyorum, şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum. Yunanistan'ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden, söylemlerden ve eylemlerden uzak durması, aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz. Kendine gel"
Erdoğan'ın bu açıklamaları uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırırken CHP'li emekli büyükelçi Yalım Eralp'den skandal bir çıkış geldi.
CHP rozeti Kemal Kılıçdaroğlu tarafından takılan Eralp, Adaların Yunanistan'a ait olduğunu öne sürdü. İşte emekli büyükelçi Yalım Eralp'in Yunanistan'ı sevindirecek açıklamaları:
"Çok iddialar var Adaların egemenliği şartlı verildi şeklinde. Böyle bir şey yok. 3 binin dışındaki adalar Yunanistan'ındır. Türkiye bunu yıllarca kabul etti. Bunu tehlikeye sokmak diplomaside Türkiye'yi 'mütecaviz devlet' durumuna düşürür. Çünkü efendim diyoruz ki o adayı saymadı Lozan da bu adayı saymadı. Yanlış hatırlamıyorsam Akdeniz'de 2900 küsür ada ve adacık var. Şimdi bir anlaşmanın bütün bu adaların listesini sayması söz konusu değil. Lozan 3 binin dışındaki adaları beğenelim beğenmeyelim Yunanistan'a vermiştir."
Eralp Lozan’ın ne o zamanki şartlarda nasıl imzalandığının farkında, ne de bugün o adaları silahlandıran Yunanistan’ın niyetlerinin farkında.
Türkiye adalarla ilgili kaygısını silahlanma üzerinden yapıyor ve her ne pahasına olursa olsun buna müsaade etmeyeceğini söylüyor.
Olay bu kadar net.
Türkiye aslında ABD’nin uzak köyü Yunanistan’la mücadele etmiyor direk ABD ile kavga ediyor.
Bu mücadeleyi eden Türkiye kim?
Cumhur İttifakı.
Kimse kusura bakmasın artık milli meselleler ve özelikle terör konusunda Türkiye ikiye net ayrılmıştır.
Birinci taraf; Türkiye’yi kuran CHP iradesinin devamı olan Cumhur İttifakı iradesi.
İkinci taraf; sadece adı CHP olup ayrılıkçı, etnik ve dahi palikaryalara alet olmuş bir CHP.
Evet Yunanistan mevzusu göstermiştir ki, bugünün Cumhur İttifakı Atatürk’ün kurduğu CHP ile aynı mücadeleyi vermektedir.
Bu mücadelenin en önemli mimarı MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’dir ve her geçen gün verdiği mücadele daha iyi anlaşılmaktadır.
Allah Devlet’e ve milli şuur sahibi millete zeval vermesin.