Cumhur İttifakı ile Sayın Devlet Bahçeli ve Sayın Erdoğan'ın aldıkları vaziyeti Tuğrul ve Çağrı Beyler ilişkisine benzeten ülkedeki muhtemelen ilk kişiyim. Vakit olarak bunu benden önce dile getiren olmadı zannederim ve bu gün bu tespiti dillendirenlerin çoğu benim pmyazdıklarımdan beslendi.
Bunu bir övünme konusu yapmak için dillendirmiyorum. Cumhur İttifakı noktasında nerede durduğumu beyan için izhar ediyorum.
Ancak:
Cumhur İttifakını anlamayanların, içselleştirmeyenlerin tamamı Ak Parti'nin ve kamudaki kadrolarının içinde konuşlu ne yazık ki...
Onların kabullerinin ardında bu ittifakı bir seçim işbirliği gibi görüp, algılama ve yürüyüşünde binlerce şehit vermiş ulu bir davanın mensubu olan ülkücüleri bu işbirliğinin yedek lastiği gibi değerlendirme kibri, ukalalık ve de zelilliği taşıdıkları çok açık...
Biz, buradan zaman zaman sert çıkışlar yapıyorsak, müttefiğimizin bu pragmatist ve kendini beğenmiş tavrına karşı söz konusu ittifakı koruma adınadır. Çünkü hiç bir ülkücü aşağılanmayı, tepeden muameleyi sindirmez. Dünyaya tek başına meydan okuyup, canından geçebilen kişidir ülkücü...
Ve ben ülküdaşlarımı iyi tanırım. Bu güne ulaşan varlıklarına ağabeylik, ögreticilik, yetiştiricilik yapan kadronun içinden geldim çünkü...
Ülkücüyü Ak Partililerin en tepeden en aşağıya benim kadar tanımaları mümkün değildir.
Liderimiz, büyüğümüz, ağabeyimiz Sayın Dr.Devlet Bahçeli'yi de bizim kadar tanımaları mümkün değildir. O'nun içinde kopmakta olan kasırgaları biz tahmin edebiliriz ancak...
***
Bu ittifak yaşamalıdır. Etrafımızı iyi görüp, iyi okumalıyız. Bunun için Ak Parti cenahının vaziyetini düzeltmesi, kibir ve enaniyetinden sıyrılması gerekli şarttır.
Bunu bilir, bunu söyleriz.
24 Aralık 2024
Halil Kaya