Millet olmak, yalnızca aynı toprağa basmak değildir. Millet, ortak acılarla yoğrulmuş, ortak dualarla yücelmiş, aynı kıbleye yönelmiş, aynı bayrağın gölgesinde aynı inançla yürüyen topluluktur. Türk milleti işte böylesine yüce bir millet olmuştur.
Bugün kimileri, "Türk’ü seviyorum" derken, öte yandan bu milletin bağrında taşıdığı en kutlu değerleri hedef alıyor. Kur’an’ı hor görüyor, Peygamberimize dil uzatıyor, İslam’ı çağdışı gösteriyor, Türk büyüklerini küçümsüyor. Oysa bir milletin özü, onun manevi direğidir. Bu direk yıkılırsa, geriye kala kala kuru bir kalabalık kalır.
Bizim milletimizin gönlünde yer etmiş en büyük değer İslam’dır. İslam ki Türk'ün ruhuna yön, yüreğine huzur katmıştır. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v), bu milletin sancağı olmuş, duası olmuş, sevgisi olmuştur. Onun izini takip etmek, onun sünnetiyle yaşamak Türk milletinin şerefi olmuştur.
Kur’an-ı Kerim, sadece bir kitap değil, bu milletin yol haritasıdır. Ecdadımız onun ayetleriyle adalet dağıtmış, onun hükümleriyle ilim ve irfan yüceltmiştir. Kim Kur’an’a dil uzatıyorsa, aslında bu milletin köküne baltayı çalmaktadır.
Bayrağımız da bir kumaş değildir bizim için; hilali İslam’ın işaretidir, alı şehit kanıdır. O bayrağa gözüyle değil, yüreğiyle bakan bilir onun ne manaya geldiğini. O bayrak ezanla dalgalanır, Kur’an’la anlam bulur, şehadetle kutsanır.
Bunlara düşmanlık eden, Türk milletinin kendisine de düşmandır. Çünkü bu değerler olmazsa, ne Alparslan çıkar Malazgirt’te, ne Fatih İstanbul’a girer, ne Mustafa Kemal Samsun’a ayak basar, ne de Alparslan Türkeş “milliyetçilik şuurudur bu milleti ayakta tutan” diyebilir.
Türk’üm demek, sadece etnik bir mensubiyet değil; bir şuurdur, bir duruş, bir haysiyettir. Ve bu haysiyetin özünde iman vardır, edep vardır, vefa vardır.
Kim ki “Ben Türk’üm, Türk’ü seviyorum” deyip de; Peygambere dil uzatır, Kur’an’a sırt çevirir, İslam’ı küçümser, Türk büyüğünü hafife alır, bayrağı değersiz görürse; o kişi Türk’ü değil, Türk’ün düşmanını seviyor demektir.
Unutma kardeşim,
Kur’an’sız bir millet, ruhsuz bir bedendir.
Peygambersiz bir sevda, yolsuz bir yürüyüştür.
Bayraksız bir vatan, kimliksiz bir coğrafyadır.
Değersiz bir toplum ise, köksüz bir çalı gibidir, savrulur gider.
Ve biz böyle savrulmayacağız.
Biz Kur’an’a sarılacağız, Peygamber sevgisini kuşanacağız, bayrağa hürmet edeceğiz, Türk büyüklerine sahip çıkacağız. Çünkü biz;
"Yüreğinde Allah aşkı, gönlünde vatan sevdası, elinde bayrak, dilinde dua olan bir milletiz."
Şakir DENİZ
Akdağmadeni
