Yerel seçimlere çok az bir süre kaldı.
Bütün siyasi partiler ve adayları sahaya indi, gece gündüz demeden seçmene ulaşmaya, dağarcıklarında ne varsa anlatmaya, heybelerindeki taşları seçmenin önüne dökmeye gayret ediyorlar ki seçmeni ikna edip oylarını alabilsinler.
İşte böylesi çalışmaların olduğu bir sırada Afyonkarahisar'dan bir ses yükseliyor.
Bir yerleri sallıyor ki sanırsın deprem oluyor.
Bazı merkezlerde panik, bazılarında sinir krizi.
Olay, CHP Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Burcu Köksal’ın, “Başkan seçilirsem, belediyenin kapıları DEM Parti hariç herkese açık olacak” sözlerini kamuya açık bir alanda en üst perdeden seslenmesi ile başladı.
Genel seçimler öncesi de rahmetli Deniz Baykal’ın kızı, CHP Parti Meclisi üyesi Aslı Baykal böyle bir açıklama yapmıştı.
Demişti ki; ülkede gruplaşma var. Bir tarafta milli olanlar diğer tarafta gayrı milliler… Ben milli tarafta olacağım!
Hemen CHP Genel Merkez yöneticileri cevap vermişlerdi.
Alelacele "Aslı Hanım Cumhur ittifakını destekleyeceğini söylemiş… Aslı Hanım da kendilerinin gayrı milli olduklarını ikrar ettiler" diye cevap vermişti.
Şimdi bunlar bu açıklamaları neden yaptılar?
Gerçekten inandıkları bilinç altında bulunan samimi duygularının açığa vurulması mı yoksa başka düşünceleri mi var bilemiyoruz. Ancak etki alanına baktığımızda hani sözde böyyük Atatürkçüler, yine böyyük böyyük Türk Milliyetçileri, alelacele cevaplar yetiştirmeye çalışıyor. Kimisi “dil sürçmesi” diyerek geçiştirmeye çalışıyor. Kimisi de “kendine parti bulsun” diye CHP’den uzaklaştırmaya çalışıyor.
Bir tarafta işler bu şekilde cereyan ederken öbür tarafta da böyyük ... devler pardon deve kuşları var.
Hani bilirsiniz şu kafasını kuma gömünce, vücudunun hepsi ortada kalmasına rağmen saklandığını sanan deve kuşları.
Sosyal medyada resim paylaşacakları zaman o kadar uğraşıyorlar ki sormayın.
Resimde çatısı altında bulundukları partinin amblemi veya bir işareti bulunmasın, çevresinde görülmesini istemediği kişilerin kareye girmemesi için çok zahmet çekiyorlar çook.
Üzülüyorum onların bu haline!
Halbuki eylül ayında büyük büyük laflar etmişler şehit edilen ülküdaşlarımızın isimlerini, resimlerini paylaşmışlar; akılları sıra bir yerlere selam yollamışlardı.
Siz o resimleri kesip biçerek kendinizi sakladığınızı mı sanıyorsunuz?
Halbuki bu millet sizin ciğerinizi de ederinizi de çok iyi biliyor.
Daha önceki bir yazımda da belirtiğim gibi bunlar, asil Türk Milletini tanıyamamışlar…
Ben öyle inanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunda var olan Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül vermiş, milletin değerlerini sahiplenmiş gece gündüz demeden samimi bir şekilde çalışan CHP seçmeni de bunları gayet net bir şekilde görüyor.
Mutlaka partisine sahip çıkacaktır. Üç beş oy uğruna bütün değerleri ayaklar altına alanlardan bunun hesabını soracaktır.
Demlenenlere, mimlenenlere ve imlenenlere gereken cevabı verecektir ki, CHP’yi yönetenlerin ve yönetmeyi düşünenlerin akılları başına gelsin ve ders alsınlar.
Değil oy uğruna dünyaları verseler bu milletin en küçük bir değerinden vaz geçilemeyeceğini beyinlerinin en derinine nakş etsinler.