Ahhh Gazi Meclis….
Ne ihanetler gördün…
Ne şımarıklıklara sahne oldun; haddi hesabı yok...
İşte son söylemler...
Sahibi, DEM'li Ceylan Akça...
Bu sözleri duyup da irkilmeyen var ise, kanından şüphe ederim!
“Bizim topraklarımızın(!) üstüne baraj kurup sonra o barajlardan edindiğiniz elektriği bize fahiş fiyatlarla satmak sizin hakkınız değildir.”
Ne diyor DEM'lik...
"Bizim topraklar..."
Neresi?
Diyarbakır...
Mardin...
Van...
Şırnak...
Tunceli...
Ne oluyormuş buralarda?
Türkiye Cumhuriyeti barajlar, yollar yapıyormuş da buraları sömürüyormuş...
Bu DEM'liğin sözleri için şimdi "demokrasi mi" yoksa "dokunulmazlık mı' diyeceğiz Allah aşkına,,,
Peki ne demekti Misak-ı Millî? Neyi hedefliyordu?
Oysa Misâk-ı Millî beyannamesi ile parçalanmak istenen vatan topraklarında Türk milletinin hangi şartlarda barış içinde yaşayabileceğini, içeride hakimiyet-i milliye, uluslararası zeminde ise tam bağımsızlık hedefi açık bir biçimde ilan edilmişti.
Kısaca “Misak-ı Milli ile vatanın sınırları çizilmiş, asil Türk milletinin olmazsa olmaz şartları ortaya konulmuştur…
Peki bu kadın DEM'lik ne diyor?
“Bizim topraklar…”
Diyarbakır’da masum Kürt kardeşlerimin çalınan oylarıyla Gazi Meclis’te ihanet tohumlarını saçanlar anlaşılıyor ki akıllanmadılar, akıllanmayacaklar..
Sahipleri konuş dedikçe zehirlerini akıtmaya devam edecekler…
Bu DEM’lik kadın ne acıdır ki: Türkiye toprakları üzerinde açık açık bölücülük yapıyor, kanla gözyaşıyla çizilen Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını paramparça ediyor!
Sahi Türkiye eyaletlere bölündü de bizlerin mi haberi yok?
Ceylan Akça denen bu DEM’lik konuşurken TBMM Genel Kurulunda oturumu yöneten başkan vekillerinin, zehir saçanların mikrofonunu kapatmak hiç mi akıllarına gelmiyor.
Böyle dokunulmazlığın canı cehenneme…
Gelin kardeş olalım, gelin birlikte olalım; zaman birlik beraberlik içinde olma zamanı söylemleri karşısında görüyoruz ki, DEM’likler azıtıyor…
Bu işin sonu da hiç iyi görünmüyor!
İhanette sınır tanımayan bu DEM’liklere Türkmenbeyim Devlet Bahçeli’nin çağrısını bir kez daha hatırlatarak yazımıza nokta koyalım:
“DEM, ya Türkiye partisi olacak ya da tükenmekten ve derdest edilmekten başka seçeneği kalmayacaktır.
Terör ya bitecek ve Türkiye bahara uyanacaktır ya da bölücü katiller son silahlı teröriste kadar tek tek canlı hedef olmaktan kurtulamayacaklardır.”
Yeni bir yazıda buluşmak umuduyla…
2025'in Türk Dünyasına hayırlara vesile olması temennisiyle…