Derviş...
Zamane çocukları;
Vakitsiz ölüyor....
Yatağını bulmuş,
Dere gibi...
Akıveriyorlar toprağa...
Zamansız patlıyor
Bombalar...
Kerkük'te kırılıyor
Oyuncak atı...
Urumçi'de duruyor topacı...
Türkmen Dağı'nda
Yakıyorlar masalları...
Dualar donuyor
Gazze'de...
Derviş:
Fahişe çığlıklarına
Avuç açan kulaklar
Duymuyor gözyaşlarını...
Sözler;
Kar kristalleri gibi eriyor
Çocuk gülümsemeleri
Yakmasın diye yürekleri
Vakitsiz....
Gitmesin diye
Zamane çocukları
Vakitli bir isyan için
Sıkmak gerek yumrukları....
***
Belki yabancı bir hüzün
Geçerken uğradığında şehrime
Bir elif çizip hayat çizgime
Yürümeye devam ederim…
Belki yenilmişimdir…
Bilmem kaçıncı kez
Sensiz…. tek başıma…
Kızmam yine de sana.
Martılar yok diye bu şehre
Gelmediğini bilirim…
Sığırcıkların ölümüne ağlarım bende.
Belki griye çalar benim mavim
Başımı kaldırıp bakamam
Gözlerin benim değil…
Bakma belki dediğime
Umudum falan yok
Gökkuşağında bulamadım
Gözlerinin rengini…
Maviyi, yeşili, elayı
Bir belkiye bırakır
Ben de giderim….