Bizler ülkücü mazimizde, aramıza yeni katılmış, katılmaya niyetlenmiş, ancak tabir caizse henüz ülkücülükte bir karne alamamış kişilere "sempatizanımız" derdik. Bunlar hadlerini bilirler, kendilerinden öncekilere bir tavır dikte etmeye falan kalkmazlardı.
Şimdilerde, sosyal medya kullanımının da artmasıyla, Ak Parti ve MHP arasında bir sarkaç misali gidip, gelen; ittifaktan sonra da sayıları bir hayli artmış; hareketimizin kadim ve kaim mensuplarına duruş tavsiye edip, ülkücülük ve teşkilatçılık dersi vermeye kalkan, "sempatizan" bile diyemeyeceğimiz nevzuhur tiplere şahit oluyoruz.
Böylelerine öncelikle gür bir şekilde "destur" diyor biraz had tavsiye ediyoruz.
Bunlar, Ak Parti mahallelerinden bir cahiller zeminine falan gelmediler. Binlerce yıllık Türk tarihi kültürü ve milliyetçiliği üzerine inşa edilmiş, mazisi binlerce şehitle dolu, kırk altı yıllık bir umur ve birikime yaklaşmaya çalışıyorlar, onun farkına varsınlar. Gelişlerinin bize bir lütuf ve kendilerinin de ülkücülerin tezkiye amiriymiş zehabından sıyrılsınlar hele öncelikle...
Biz yanımızdan ayrılıp, sağa sola gidenlere karşı nasıl bir tavra bürüneceğimizi onlara danışmayız da, onlardan öğrenmeyiz de. Hele hele bize ülkücülük dersi anlatmaya falan kalkarlarsa, tanışmadıkları ülkücü öfkeyle de müşerref olurlar. Önce bizim yaşadığımızın çeyreğini göze alsınlar, girip çıktığımız labirentlerle muhatap olsunlar, sonra ahkam ehli olup, olmadıklarına bakalım.