Merhum Hocamız Prof.Dr.Erol Güngör milliyetçiliği özetlerken şeyle demişti;
“Milliyetçilik, bir dış mesele olarak göründüğü zaman yerli kültürün yabancı kültüre karşı çıkması şeklinde cereyan etmektedir.
Bir iç mesele olduğu zaman ise asıl iş memlekette milli birliğe engel olacak mahiyetteki kültürel, ekonomik ve sosyal farklılaşmaların asgariye indirilmesidir.
Milliyetçilik ilk hamlede milli birlik ve bütünlüğün kazanılması davasıdır.”
Bu açıdan yola çıkarsak Milliyetçiliğin kalesi parti olarak görünen MHP’nin iç ve dış değerlendirmelere karşı önemi yarım asırdır ortadadır.
Yarım asırlık mazisinde ödediği bedeller ile Ülkücülerin çilekeşliği de ortada su kadar aziz ve hava kadar memleketin ihtiyaç meselesidir.
Yine bu açıdan Ülkücü hareketin kurucusu Merhum Başbuğumuzu rahmet ve minnetle anarken istedim ki, onun dava mirasçısı ve son 30 yılda ülke siyasetine kazandırdıkları ile Liderimiz Dr. Devlet Bahçeli’li beyin ülkemiz için önemine bir yazı dizisi olarak kaleme alayım.
Yazımın ilk girişinde küresel aktörler için Devlet Bahçeli’nin önemini dile getireceğim .
Evet milliyetçilik yabancı akımlara karşı güvence, milli birlik ve dayanışma ruhunun da güvenlik duvarıdır ve bu duvarın son temsilcisi ve yılmaz savunucusu da sayın Bahçeli’dir.
Hayattan kopuk, insandan mahrum, gerçeklerden uzak bir milliyetçiliği önüne gelen siyasi figürler hunharca kullanırken sayın Bahçeli “benim aklım Türkiye’dir” diyerek bu sevdasını hayatının her anında, siyasi mücadelesinin her safhasında ortaya koymuştur.
Onun milliyetçilik mücadelesi bizatihi hayatın içindedir.
O özelikle hain 15 Temmuz darbe girişimi sonrası aldığı tavırlardan dolayı gerek kendisine ve gerekse partisine atılan iftiralara, yapılan saldırılara karşı dim dik ayakta durmuş, dünyalık her türlü menfaati elinin tersi ile iterek ülkesinin BEKASI için mücadele vermiştir.
İşte bu yüzdendir ki, şuan küresel bütün güçlerine hedefinde bir numarada o vardır.
O “yenidünya düzeni“ denilerek ülkemize dayatılan “milletsiz devlet, devletsiz millet“ projelerinin önündeki en büyük engel oldu ve milli devlet yapısını korumak yaşatmak için “cumhur ittifakının” fikir ve icra babası oldu.
Bu itibarla küresel aktörler açısından hedef seçilen Sayın Bahçeli önce partisine operasyon yapılarak görevden alınmak istendi, sonra gençlik kadrosuna yönelik operasyonlarla yıpratılmak istendi.
Dil, din, etnik veya mezhep farklılıkları ile ülkemize operasyon çekenler onu hep hedef tahtası yaptılar.
Egemen güçler ülkemizi işgal planlarında ilk hedefte milliyetçiliği bastırmaya çalışırken elbette onun liderine bu şekilde cephe almaları normal.
Ülkemizin ortak değerlerinin, insanlık mirasının, millet ve devlet olmanın onur ve şerefinin ortak noktasıdır Sayın Bahçeli ve verdiği mücadele.
Türkiye’nin önünü kesmek, ilerleyişini engellemek için tetikte bekleyen iç ve dış işgal cephesi, milli devletimizi, milli bekamızı, milli kimliğimizi, milli direncimizi sekteye uğratmanın hesabındayken günlük siyasetlerle yaşanan olaylara bakmak bir aymazlıktır.
Bu açıdan başta Türk Milliyetçileri olmak üzere ülkemizin her bir vatanperver ferdinin tarihi görev ve milli sorumluluklarından biride sayın Bahçeli’ye hak ettiği değeri vermektir.
Şu artık iyi bilinmelidir ki ; Sayın Bahçeli herkesin istediği ve arzuladığı gibi tanımlayabileceği, bir şablona sokabilecek bir lider değildir.
Onun şerefli siyasi geçmişi, değişmeyen ilke ve inançları, kırılmaya uğramadan bugünlere taşınan siyasi çizgisi kadim Türk Devletinin taa kendisidir.
Türkiye Cumhuriyeti devletini kuruluş ilkeleri, siyasi yapısı ve milli ve manevi değerleriyle sonsuza kadar yaşatmaya ve bu uğurda gerekiyorsa her bedeli seve seve ödemeye hazır olan bir lider ve onun yetiştirdiği nesil elbette küresel güçlerin hedefindedir.
O güçler iyi bilsinler ki; DEVLET BAHÇELİ Bey de Türk Milleti için artık tarihe mal olmuş ve tarihlerin adından sürekli bahsedeceği ve evlatlarının selametle ve dua ile anacakları bir lideridir.
Onu bizim için lider kılan her şey için onun izinden , emrinde yürümeye her daim hazırız.
Liderimizi küresel güçlere yedirirsek ve her daim yanında olmazsak; Gök girsin, kızıl çıksın
Devam edecek!….
Dr.Osman Büyükkaya