Halil KAYA / SELÇUKELİ


Devleti yönetenler ve tarih...

Tarihimizi Şeyh Sait, Seyit Rıza, İskilipli hainlerini mazlum olarak tanımakla öğrenen bir idarecinin devlet yönetmesinde sağlık aranmaz.


Kadir M.Oğlu gibi hayatta olmayan şarlatanlar ve onun yaşayan muadilleri akıllarına ne geldiyse tarih gerçeği diye yumurtladılar; bunlara inanan on binler de araştırma zahmetine girmeden bunların ağzından çıkan her şeyi ayet hükmü gibi kabul ettiler.

Bunlar Türk milletine hasım kimliklerdir. N.Fazıl'ın da yakın tarihimize bakışı bu Püsküllü profilden farklı değildir.

Böylelerinin zihnen iğfal ettiği yığınları belki umursamayabiliriz ama devleti idare edenlerin tarih okumaları bu şarlatanlardan mülhem olursa işte orada sıkıntı başlar.

Madem herkes bilgiçlik yaparak bir "devlet aklı" kavramına gönderme yapıyor biz de devlet aklımızın neyi öngördüğünü tuttuğumuz projeksiyonun yettiği yere kadar hükme bağlayalım. 

Bizim devletimiz tarihi ve yaşanmışlıkları doğru okur, değerlendirmesi reel ve soğukkanlıdır, ders çıkarma özelliklidir. Ancak, devleti idare edenlerin tarih okumaları zırvalara, uydurmalara, masallara dayanırsa devletin istikameti ve perspektifi ile çatışma kaçınılmaz olur.

Bu gün çok sayıda üniversitemizin çok gelişmiş kürsüleri vardır. Buralardaki gerçek tarihçilerimiz en azından yarı cahil şimşir kılıklılar kadar cesur olmalıdırlar. İdarecilerimiz de bu kürsülerle tarih pencerelerini oluşturmalıdırlar.

Tarihimizi Şeyh Sait, Seyit Rıza, İskilipli hainlerini mazlum olarak tanımakla öğrenen bir idarecinin devlet yönetmesinde sağlık aranmaz.

Kaht-ı Rical diye hayıflandığımız günler, devlet yönetenlerin tarihe bihaber kalmaları ve ibret almamalarından yaşanmış günler idi.

Türk devletinin tarih perspektifi doğru oluşmuştur. O perspektifi zorlayıp,dejenere etmemek gerekir.

22 Şubat 2025
Halil Kaya

YAZARLAR