Burak KILIÇASLAN


“Domuz eti”

Bu tavır, domuz etinin çirkinliğinden ziyade, çirkinleşmiş olan nefsimizin, dışa yansımış olan, net bir göstergesidir.


Köfteci Yusuf’a yapılan algı operasyonu üzerinden başlatılan “domuz eti” tartışması, içerisinde bulunmuş olduğumuz toplumun ve İslam toplumlarının bu konuda sergilemiş olduğu riyakâr tavrın, çekilmiş olan en net fotoğrafıdır.

Yüce Allah’ın, Yüce Kitab’ı Kur’an’da, domuz etini yemek haram olduğu gibi; alkol, zina, adaletsizlik, yetim hakkı yemek, ölmüş kardeşinin etini yemek (gıybet), yalan söylemek, faiz, para satmak gibi, birçok günah vardır.

İslam toplumlarının, domuz eti yemeye karşı göstermiş olduğu reaksiyon; domuz etinin ikamesinin çok olmasından kaynaklı, riyakâr bir tavırdır.

Domuz etinin ikamesi olarak; kuzu eti, koyun eti, dana eti, tavuk eti, balık eti vs. sayabilir, bu örneklerimizi daha da çok çoğaltabiliriz.

Domuz etine bu reaksiyonu gösterenler, yine haram olan, alkole karşı bu tavrı sergileyememektedirler.

Zina masasına oturmuş olan bir bey, elinde alkol kadehi, kumar oynarken, masasına gelen etin içerisinde, domuz katkısı olup olmadığını sormaktadır.

Bu tavır, domuz etinin çirkinliğinden ziyade, çirkinleşmiş olan nefsimizin, dışa yansımış olan, net bir göstergesidir.

Tabii ki bunları yazmış olduğumdan dolayı, domuz etini yemeyi helâl olarak gördüğümü düşünmenizi istemiyorum, bu konudaki tek hareket noktam; şeyh, şıh, imam, veli, eren olarak gördükleriniz ve algıladıklarınız değil, Yüce Kitab’ımız, Kur’an’dır.

Kur’an’da da bu konuda hükümler, açık, net ve ilkokul seviyesindeki bir çocuğun dahi, anlayabileceği bir düzeydedir.

Hiç eşeği yokuşa sürmeyelim! İslam toplumları; insanlık noktasında sınıfta kaldığı gibi, adalet, demokrasi, insan hakları, İslam’ı anlama ve bizden olmayanlara karşı takınmış oldukları tavır konusunda da sınıfta kalmışlardır.

Bu kadar riyakârlık; Filistin, Lübnan, Ürdün, Irak, Afganistan vb. gibi ülkelerin sayısının çoğalmasına, emperyalizmin maşası olmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.

Velhasıl-ı kelâm, Köfteci Yusuf’un dükkanlarının bacasından domuz eti dumanının tüttüğünü düşünmüyorum; lâkin devlet içerisinde devlet olmaya çalışanların pis kokusu, tüm ülkeyi etkisi altına almış bulunmaktadır.

Devletin bekası için, meşru çizgide olmayan tüm yapıların üzerine bir yıldırım gibi düşülmeli, bu topraklardan kökleri, jiletle kazınılmalıdır!

Burak Kılıçaslan

YAZARLAR