Türk dünyasının önemli kültürel mirasını yaşatan Kırgız Türklerinin bir sözü vardır. Bir insan muhatabına "Tört tarabıň kıbıla/ Dört tarafın kıble!" dediyse "Defol! Nereye gidersen git!. Ne yaparsan yap!" demek istemiştir.
Bu çok ağır sözdür. Artık kesinlikle konuşacak, yüzyüze gelecek hâlimiz yoktur anlamındadır.
Kovulmuş insan esasen asla affedilemez çok fena işler yapmıştır. Dolayısıyla vatandaş düşkün ilan edilmişçesine tutunacak dal arar ama uzattığı her el hep havada kalır.
Dünya görüşü itibarıyla kıblesizler ile dört yanı kıble olanları sosyal medyada ve pek çok ortamda bir arada görmekteyiz. Rüzgâr gülü gibi; dağda kırda, bayırda fırfır eden ya da kanal kanal gezerek dırdır edenlerin haddi hesabı yok.
Dün hakikatin yanında olup bugün yalanın, yalancının, hırsızın, haraminin yanında menfaati gereğince arz-ı endam edenler…
Dün Kızılelma ülküsü yolunda durmadan, yorulmadan, sabırla koşmaktan büyük haz duyduğunu sanırken o ülkünün hakiki mensuplarına, yiğitlerine yamuk yapanlar…
Allah'a ibadeti, duayı ihmal eden, Rabbimin adını diline almaktan imtina edenler…
Türklük âleminin yüksek nitelikli şahsiyetlerinin ilminden, irfanından, kemâlinden cemâlinden faydalanıp sonra dalalete düşenler…
Akıl ve alın teri dökerek liyakat sahibi olanları tezyif etmekle vazifeli olanlar...
Suçluya suçlu, hırsıza hırsız diyemeyen, emanete ihanet edenler…
Halk iradesini küçümseyen, kasıntılı yeni nesil çeyrek aydın tipindekiler…
Sizin dört yanınız kıble.…
Kıbleniz; yaşlı kovboyun, beyaz ayının ya da sarı çiyanın elinde midir?
İlkesiz, ölçüsüz, sevgisiz, saygısız ve merhametsiz her fiilin öznesi olanlar....
Liste kabarık.…
Benim dört yanım kıble diyenleri ve kıblesizleri Allah ıslah etsin...

Muhittin Gümüş
25.03.2025