-DÜN DE BUGÜN DE, YARIN DA
KIBRIS TÜRK’TÜR, TÜRK KALACAKTIR!
-TARİHİN AKIŞ İSTİKAMETİNİN
HİLAFINA KÜREK ÇEKMEK (FEDARASYON) BOŞUNA BİR GAYRETTİR!
-ADAMIN KULAĞI BÖYLE ÇEKİLİR!
-BEHEYYY FİTNE/MÜNAFIKLAR:
CUMHUR İTTİFAKI CAMDAN VAZO DEĞİL Kİ ÇATLASIN, ZARAR GÖRSÜN.

“KKTC’de yapılmış olan seçimin sonuçları çok az bir katılımla gerçekleşmiştir.
-Kıbrıs Türklüğünün kaderi bu katılımla temsil edilemeyecek durumdadır.
-Seçim sonucu, seçim kurulu tarafından açıklanmış olsa dahi KKTC parlamentosu acilen toplanmalı, seçim sonuçları ve federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli ve Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı almalıdır.”
MHP Genel Başkanı
DEVLET BAHÇELİ
*****
Bizde yılların tarihi tecrübesi ile deriz ki:
-KKTC’nin solcu ve rum sevdalı
yönetiminin Türkiyenin sözünden
çıkarsa ne olacağını Devlet Bey gayet güzel açıklamış. Bunun üzerine kimse yanlış işlere girişemez.
-Bu mesajı anlamayan SELVİ gibi “kılıçartıkları” ve gevşekler, tv ekranlarında gevşek gevşek, mahallenin dedikodusunu yapan “İğneci Dürdane Teyze” gibi boş boş konuşmaya başladılar!
-Devlet Bey ve Tayyip Bey, birbirinden farklı açıklama yaptığından “Cumhur ittifakında çatlaklar ve ihtilaflar var” denilecek ve söyleyip, yalanlarına devam edeceklerdir.
-Ancak; Devlet Bey ve Tayyip Bey’in açıklamaları aslında birbirini tamamlayıcı niteliktedir.
Büyük başak tarlaları, alev alev yanarkan, su taşıyıp söndürme yerine, tarla sınırı tartışması yapmak o tarlaların tamamının yanması demektir.
-Cumhur İttifakının yaptığı yanan tarlayı söndürmektir.
-Bu ittifakı kabullenemeyenler tarlanın tamamının yanmasını isteyen akıl fukaralarıdır.
-Cumhur İttifakı camdan vazo değil ki çatlasın, zarar görsün.
-Cumhur İttifakı Türk milletinin ve Türkiye’nin istikbal umudu, istiklal ufku, varoluşsal güvencesidir.
-Hiçbir fitne münafık Cumhur İttifakı’nın arasına nifak tohumu saçamayacak, buna tevessül ve teşebbüs etse bile sonuç alamayacaktır.
-Cumhuriyet Halk Partili yandaş tv’ler hastadır, ezik ve yenik bir siyaset anlayışıyla hatıralarını ve haysiyetini haraç mezat elden çıkarmıştır.
-İç ve dış sorun başlıklarında vizyoner nitelikli hiçbir görüş ve düşünce üretemediği ortadadır.
-CHP’nin gündemi ve siyaset güvertesi yalan, riya, iftira ve dedikodu üzerine bina edilmektedir
Elbette “farklı düşünmek” gerekliliktir. Ancak farklı düşünenlerin “edep” dairesinde tartışması “erdemdir.” İtiraz etmek “yiğitliktir”. İtiraz edeni dinleyip izahta bulunmak “olgunluktur”.
Lise yıllarından beri okuduğumuz Kutadgu-Bilig’te atamız Yusuf Has Hacip der ki;
“TOYLARIN AYNADA GÖREMEDİKLERİNİ, AKSAÇLILAR KERPİÇ DUVARDA GÖRÜRLER!”
Devlet Bahçeli doğru diyor geleceği görüyor seçilen adam iki çözümlü devleten yana değil… Fedarasyon yanlısı ve M.Akıncı gibi rum sevdalısı.
Ancak…Devlet Bey’in sert çıkışı sonrası miting alanında böğürenler daha sonraki meydan kutlamasında kuzu gibi meeee demeye başladılar!
Tufan Erhürman'ın, açıklamalarına bir bakmak gerekir. “ŞİMDİLİK” gayet uyumlu ve ılımlı limana gemiyi çekmiştir…
Tufan Erhüman:
“Benim aleyhimde kara propaganda yürütüldü. Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri beni çok iyi tanır. Ben 15 ay başbakanlık yaptım."
*******
Canlar…Bizim bizim gençlik yıllarımızda (1976-80) Ankara Dil-tarih’te solcu DEV-GENÇ ve bölücü DDKD (Doğu Devrimci Kültür Derneği) yani bugünkü PKK ile ayrı ayrı saatlerde yemekhaneye girerdik.
Fakülte/dekanlık yönetimi hergün sandalyelerin havada uçuşmasından dolayı böyle bir karar aldı ve 4 yıl boyunca uyguladı.
5 kişi hariç KKTC’den gelen ve 20’ye yakın Kıbrıslı gençler bizimle değil leş gibi kokan ve boğazlı kazak ve kirli, iğrenç parkalar giyen DDKK’li bölücü ve Marksist-Leninist komünistlerle aynı saatler de yemeğe girerlerdi.
Fakülte koridor ve anfilerde bizim Yusuf yüzlü ülküdaşlarımıza düşmanca bakarlardı. Biz bunu fakülte hayatımız boyunca yaşadık!
Anladık ki Rahmeti Rauf Denktaş ve teşkilatı TMT Kıbrıs’ta imalat hatası imiş.
Kıbrıs İngiliz işgalinde iken kıbrıs Türklerinin bir çoğu İngiliz gavuru tarafından asimile edilmişler ve çok ezilmişler…
Eğitim olarak da Batıcı, laik yetiştiler. Yani gavura karşı hem aşağılık ve hem fe gizli hayranlık duydular. Milliyetlerinden ve İslamiyetten hızla uzaklaştılar… Maalesefff…
******
Yakın tarihte dershanede ki öğretmen arkadaşlarımızla KKTC’de gezip gördüğümüz o güzelim tarihi camilerde Cuma namazına bile çok az kişinin geldiğini o büyük camilerin etrafındaki Türkiye sevdalısı esnaflardan yaptığımız uzun sohbetlerden anlıyoruz.
Esnaf daha neler neler anlatıyorlar…Chp’nin ikiz kardeşi bu solcu CTP’li Kıbrıslı fitne/münafıklar, sadece Türk Askerine, Türk Büyük Elçisine karşı oldukları gibi akılalmaz bir şekilde Türkiye’den getirilen suya bile karşılar!
Öyle ki adamlar esnaf dükkanında;
“Cenabet gezerim yine de Türkiye’den gelen suyla yıkanmam” diyen akılsız ve satılmışlar var! De buyur!
******
Bu CHP zihniyeti tuhaf bir topluluk!
-Fenerbahçe’de 20 yıllık Aziz YILDIRIM kongrede başkanlığı kaybeder Ali KOÇ gelir. Aşırı sevinirler ve “bizde Tayyip Erdoğan’ı işte böyle devireceğiz ve iktidara geleceğiz(!)” derler!
-KKTC’de Ersin Tatar kaybeder rum sevdalı CTP’li biri Cumhurbaşkanı seçilir “bizde Tayyip Erdoğan’ı böyle yeneceğiz (!)” diye ekranlarda ağızları kulaklarında!
Daha bu günler Halk Fırkası için iyi günler…
-Hele şu mahkemeler başlasın. Dumanlar dağılsın. Bindiğiniz at mı eşek mi çok değil bir yıl sonunda ortaya çıkar!
-Para ve makam için tüm değerlerini satacak insanların “dava, ideoloji, insanlık, erdem, ahlak” gibi kavramlar üzerinden nutuk atmaları yüzsüzlüktür ve tiksinti vericidir.!
-Meğer utanmak ne büyük şeref. Ondan mahrum olmaksa ne iğrenç bir zilletmiş.!
-Toplumu bir tek utanan insanlar kurtarabilir.
-Çünkü utanmak “kibir” denilen en büyük günahın panzehiridir.
-Yalanın, iftiranın, hırsızlığın, pişkinliğin, arsızlığın önündeki en büyük engeldir.
-Başını öne eğebilen, yüzü kızaran, özür dileyebilen insanları görmeye ihtiyacımız var Özgür efendi!
CHP’nin “ikiz kardeşi” CTP Kıbrıs’ta olsa da, göreceksiniz ki zamanla “Federasyon” söylemleri tersine dönecektir!
Çünkü…
Dün de, bugün de, yarın da Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacaktır.Tarihin akış istikametinin hilafına kürek çekmek boşuna bir emektir.
Güvence, Kıbrıs Türklüğünün geleceğine sahip çıkma azmi, eşsiz dirayeti, kabına sığmayan vatan sevgisi, siyasi iradesinin de milli niteliğidir ve anavatan Türkiye’nin "Garantör ülke" olmasıdır…
Yavru vatandaki soydaşlarımıza deriz ki;
-Ülkülerinizden kopmayınız.
-Beşparmak ve Erenköy şehitlerimizin ve O TANK’ı dağın sarp kayalıklarına çıkaran kahraman gazilerimizin aziz hatıraları sizlere emanettir.
-Hak bildiğiniz yolda ilerleyiniz, Cenab-ı Allah sizinledir.
KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ;
-Köklü bir ailenin nazlı çocuğu..
-Türk dünyasının nadide ülkesi.
-Rauf Denktaş büyüğümüz gibi duygusal ince ruhlu insanların yoğun olduğu coğrafi bir vatandır.
Dünyanın “KİLİT TAŞININ” üzerinde oturuyoruz… Tarihin/coğrafyanın ve inançlarımızın-ideallerimizin üzerimize yüklediği vazife çok ağır olsada “neme lazım” demek asla mümkün değildir.
Rahmetli Dündar Taşer büyüğümüzün dediği gibi:
“Atalarımız Çağrı Bey ve oğlu Sultan Alparslan çadırlarını sırtlanların yolu üzerine kurmuşlardır.”
Bazı gaflet ve dalalet içerisinde olanların “alay” etmesine rağmen bir tarih öğretmeni olarak biliriz ki bu mübarek bereketli Anadolu ve Kıbrıs toprakların her dönem BEKA SORUNU olmuştur.
Nasıl bir fıtrattır bizimkisi bilmem ki…
-Vatana kem göz değince göz doluyor, yumruk sıkılıyor, kılıç kınında kıpırdıyor,
-Bu asil kan damarlarda ayrı bir deli akıyor.
Altay’dan Tuna’ya koca bir yükü sırtlamış bir milletin evladı olarak deriz ki;
-Girne demek Mersin demektir, -Beşparmak Dağları demek bizim Gavurdağı (Toroslar) veya çocukluğumun geçtiği Tekir yaylası demektir.
Karada Anadolu, denizden yavru vatan şirin Kıbrıs’ın coğrafi konumu aynı zamanda “sırtlanların yolu” üzeridir.!
Bu yüzden her yönüyle güçlü kuvvetli ve birlik beraberlik içinde olunmalı ki Anadolu ve Kıbrıs’daki Haçlı İngiliz ve Rum/Yunan vahşetini bir daha torunlarımız yaşamasın!
Çünkü Malazgirt’ten beri bin yıldır Haçlılar uyumuyorlar ve İstanbul’un fethini, Ayasofya’nın camiye dönüşmesini unutmuyorlar ve biz Türkleri Roma İmparatorluğunun coğrafi sınırlarının ulaştığı topraklarından atmak istiyorlar!
*******
Sayın Ersin TATAR Başkanın Türk Dünyasına yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ederiz…Kıbrıs davasının yol başçıları olan Merhum Dr.Fazıl Küçük’ü, Merhum Rauf Denktaş’ı, Beşparmak Dağları’na kanlarını döken aziz şehitlerimizi, ebediyete irtihal eden mücahitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum.
Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER
20 Ekim 2025
Taş Medreseli Tarih Öğretmeni:
Ali KUZENCİK