Milli Eğitim Bakanımız "1,5 milyon lira ücreti olan okula öğrenci kaydettirmek bir tercih meselesidir" mealinde sözler sarfetmiş. Yani demek istiyor ki, bu ücretlerden şikayet edecekseniz göndermeyin kardeşim!
İlk bakışta ne kadar da doğru düşünüyor diye algılayacak kişiler çıkabilir böyle bir değerlendirme için. Ama bunun devlet kavramının hazmedilememesinin bir sonucu olduğunu da görmek lazımdır.
Eğer sen devlet isen 1,5 milyon lira özel okul ücreti olmaz kardeşim. Sen tabloyu bu kadar başı boş bırakamazsın. Dünyanın en liberal ülkelerinde bile bu kadar larj, bu kadar başıboş uygulamalara rastlanmaz.
Daha önceki mevzuatında özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin kanunla verilmiş haklarının düşürülemeyeceği hükmüne atıf yapılarak ücretlerinin makul bir sınırın altına inmemesi temin ediliyordu. Ak Parti Hükümetleri bu hükmü sildi. Şimdi özel okulların istisna sayılabilecek az bir mevcudu hariç hemen tamamında öğretmen ücretleri asgari ücret seviyesinde. Onu da yaz aylarını bordrodan çıkararak veriyorlar. En nobran kapitalist düzenlerde bile bu uygulama utanç vesilesi sayılır. Bu görüntü devlet yönetenlerin devlet anlayışlarındaki nüzul halini gösterir.
Sayın Bakan bence hiç konuşmamalı. Konuştukça makamdaki liyakatini ve sınıfı geçip geçemediğini ele veriyor.
***
Geçen gün değer verdiğim ve ifadelerine itibar ettiğim bir dostumun "şimdiki hükümetin mason bakanı yok" şeklinde sitayiş göstergesi bir paylaşımına rastladım.
Masonluk, kayıtla tescillenen bir süreçtir. Elbette bu yönüyle ele alındığında kabine üyeleri arasında böyle bir kaydı bulunan Bakan olmayabilir.
Ama:
Mesela, Hazine ve Maliye Bakanı ile Kültür ve Turizm Bakanı'nın tavır ve de görüntüleri itibariyle bir masonik yapıya kaydolmaya ihtiyaçları var mı, ne olduklarını anlamak için?
Her küreselci ve liberal kimlik ya da yapı, kaydı oluşmamış birer masonik oluşumdur aslında. Görünürde masonik bir dayanışma içinde olmasalar da...
14 Eylül 2025
Halil Kaya