Emr-i bil maruf neh-yi anil münker
Neydi sahi canlar?
İyiliği emredip, kötülüğü yasaklamaktı, değil mi?
Ama bizler ne yapıyoruz?
İyiliğin, güzelliğin, Allah (c.c) ve Rasûlünün(SAV) emirlerine muhalefet edip, üzerlerini örtüyor, kötülüğün ve çirkinliğin toplum içerisinde büyümesine dal budak salmasına ön ayak oluyoruz!
Allah(c.c) ve Rasûlünün(c.c.) kerîh gördüğü, hoş görmediği, lânetlediği herşeye arka çıkıyor, aklımızca teviller getirip, muhalefet ediyoruz!
Allah'ın (c.c) hor gördüğünü, hoş görenler, imâni durumlarını bir tefekkür etsinler!
Küfre rızâ küfürdür!
Hüküm, gâyet açık ve net!
Allah (c.c) Rasûlü(SAV) Efendimiz buyurur ki;
"Kıyametten hemen önce karanlık gecenin parçaları gibi fitneler var. Kişi o fitnelerde mü'min olarak sabaha erer, akşama kâfir olur; mü'min olarak akşama erer, sabaha kâfir çıkar. O fitnede oturan, ayakta durandan hayırlıdır. Yürüyen koşandan hayırlıdır. Öyleyse yaylarınızı kırın, kirişlerinizi parçalayın, kılıçlarınızı da taşa vurun. Sizden birinin evine girerlerse, Hz. Âdem'in iki oğlundan hayırlısı olsun (ölen olsun, öldüren değil)."
Onun için her konuda sözüm olsun diye kendimizi uçurumdan aşağı atmaya gerek yok!
Zirâ, hiç önemsemediğimiz tek bir söz, bizi imânımızdan edip, dünya ve âhiretimizi yakabilir, amân dikkât!..
İnsan herşeyi bilecek diye bir mecburiyet yok!
Bilmediğimiz hiçbir konu da görüş bildireceğiz diye, uydum kalabalığa zarureti de yok!
Bilmiyorsam, okur, araştırır, doğrusunu öğrenir, onu ifâde ederim. Bizim ölçümüz böyle olmalı...
Unutmayalım ki Allah (c.c), haddi aşanları sevmez!..
İlhami Erdoğan (Ozan İlo)
