Dünyanın her köşesinde var olan görklü Türk milletinin bütün fertleri basiretli, haysiyetli, erdemli, ahlaklı, vefalı, çalışkan, iyiliksever ve uyanık olmalıdır...
Aziz Türk milleti basiretlidir....
Bu günlerde basiretli olmak çok önemli çok...
Basiretli; 'davranışları ile tutumlarında ölçülü olan, doğru görüşlü’ anlamına gelir.
Basiretsiz; ‘doğru ve yerinde düşünebilmekten yoksun, ölçülülükten uzak’ demektir.
Basireti bağlanmak ise ‘gerçeği göremez bir duruma düşmüş olmak, yerinde ve doğru düşünememek, alacağı en etkin ve uygun önlemi alamamak' biçiminde tanımlanır.
Basiretli insanların özellikleri şöyledir:
Ağzından çıkanı kulağı duyar; millî, manevi ve evrensel değerlere saygıyla muamelede bulunur, girdiği ve bulunduğu yere, her adımına, özellikle bastığı yerin sağlam zemin olup olmadığına özen gösterir...
Basiretli insan, bulunduğu yerin havasını koklayıp görmeden bile oranın neresi olduğunu derhâl hisseden biridir.
Milletin değerlerine, sembollerine, manevi dünyasına giden yoldaki her türlü araç, gereç ve eşyaya hürmeti olmayanlar basiretsizdir... Tutum ve davranışlarında ölçüsüz olanlar ile doğru ve yerinde düşünmeyen, eylemlerinde tutarsız olanlara basiretsiz diyoruz. Basiret sahiplerinin basireti bağlanır. Basiretsizlerin bağlanacak birşeyi yoktur. Aklınız fikriniz yoksa onu kaybettim diyemezsiniz ya işte onun gibi, zaten yoktu ki derler adama...
Şairin .... " Alacaklarına gelince; merhumun zaten alacağı yoktu ki..." dediği gibidir....
Bir metrelik bez parçası dediğiniz baş örtüsünü aşağılarken Müslüman genç kızların özgürlüğünü küçümsüyordu o basiretsiz kafalar. Bugün de basiretsizlerin millî ve dinî değerleri basitleştirme gayreti ibadeti ve ibadethaneleri değersizleştirmeye götürür. Ayasofya Cami-i Şerifi'nin ibadete açılmasından rahatsız olan basiretsiz kafalar yarın Selimiye'yi, Süleymaniye'yi, Bezmiâlem Valide Sultan Camii'ni, Kocatepe Camii'ni, Hacı Bayram Camii'ni, özellikle de Taksim Camii'ni müze yapalım turistlere de yararlı olur" deme haddine sahip olduklarında geçmiş olsun demek de fayda etmez. Çamlıca'dakini ise kim dolduracak yav? diyen aklı sığ, basireti şüpheli, hızlı trenden bile rahatsız olan geri kafalar...
"Vatan, Millet, Sakarya" sözünü değersizleştirirken yarın "Bayrak, ezan, Kur'an" demeyi de değersizleştirme yoluna gidecekler... Sonra sıra gelecek "toprağı, suyu, denizi, ağacı, ormanı, dağı, taşı, köyü, şehri ve millî kimliğe sahip insanı değersizleştirmeye... İşte o an basiretliler geç kalmamış olmalıdır...
Hz. Peygamberimiz S.A.V'den çok kendi uyduruk şeyhini çıldırırcasına seven(!), hatta tapan, adını duyunca çılgınca cezbelenen(!), cahillikten dahi geri kafa ve sivri zekâlar da asla basiret sahibi değildirler.
Olamazlar zaten! Türk ve Müslüman asla insana tapmaz.
Âlime, ârife, muallime, müeddibe, müellife; ilim, irfan sahasındaki şahsiyetlerin itibarına gölge düşüren mürteci kafa ile hakka, hakikate, değerli ve ilahi olana saygısızlık yapanın hiç bir farkı yoktur.
Büyük Türk milleti, fetih ve zaferlerini vatan sevgisi başta olmak üzere sahip olduğu millî, manevi birlik duygusuyla akıl, ilim ve irfan ehillerinin kılavuzluğunda elde etmiştir. İlham kaynağı da Allah'ın kitabı, Hz. Peygamber (SAV)'in hadisleri ve sünneti, tarihteki Bilge Kağan'dan , Osman Bey"den, Fatih'ten Mustafa Kemal Atatürk'e kadar muzaffer atalarının başarıları, destan şairlerinin verdiği yüksek iştiyak ile bu güzel vatana sahip olmuştur.
Basiretli Türk milleti; değersizleştirme, haysiyet cellatlığı ve küçümseme gibi eylemlerine devam eden münafık karakterli, müstevlilerle işbirliği yapan, mankurt ve müstağrip tiplere asla boyun eğmeyecek ve müsaade etmeyecektir.
Basiretin hâkim olduğu yerde bilim, teknoloji, edebiyat, sanat, medeniyet, uygarlık vardır ve var olan bu sahalar da sürekli gelişir.
Muhittin Gümüş
Amasya
12.08.2025
