Abdullah DURKUT / KELAM


Erdoğan sevici!

Erdoğan sevici!


Kıymetli Dostlarım;

Öncelikle yeni yılınızın hayırlar getirmesini diliyor; 2022 yılının sağlık, huzur ve refah içerisinde geçmesini Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum.

"Ülkücü'nün Erdoğan ile imtihanı" başlıklı son yazımda, bazı takipçi dostlarımın özellikle bir cümle üzerinden eleştirilerine maruz kaldım.

Peki neydi o cümle hatırlayalım; 

Bu durum "Ülkücü'nün Erdoğan ile imtihanı" değil ,Erdoğan ile Ülkücü bir duruş sergilemenin ama'sız ve fakat'sız bir başlangıcıdır.

Erdoğan ile ülkücü bir duruş?

Bu kelam üzerinden şahsımı eleştirenler, Erdoğan’ı Ülkücü yaptığımı iddia edenler, “Erdoğan'dan Ülkücü mü olur”, “Erdoğan Ülkücü duruş nedir bilir mi acep…” diyenler?

Samimi, candan ve gönülden her eleştiriye eyvallah diyorum.

Lakin şahsımı yakinen tanıyan insanlar arasında, bu eleştiriyi yapan kimileri oldu ki; onlara asla eyvallah diyemem!

Abdullah Durkut ismini az da olsa tanıyanlar bilir ki, bizden bir "Erdoğan Sevici" çıkmaz, çıkması da mümkün değildir.

Cümleyi Erdoğan ile değil de "Erdoğan'a rağmen" şeklinde kurmamın daha doğru olacağı kanaatine de saygı duyuyorum!

Fakat mevcut şartları göz önünde bulundurmak, buna göre hareket etmek, kırmamak ve incitmemek de içerisinde bulunduğumuz durumun bir gerekliliği olarak sere serpe önümüzde yatmaktadır. Bunu da özellikle belirtmek isterim.

Milli bir yol diyenler, millet uğruna can vermeye hazır olanlar, millet menfaati söz konusu olduğunda, feragat eden, tevazu gösteren, anlayışlı olandır.

Çünkü Ülkücüler; milli olan her şeyin yanında olmak ile imtihan edilenlerdir!

Bu imtihan bizim yazgımız, alın yazımız, kaderimizdir. Allahualem…

Kadere boynumuz kıldan ince elbet,fakat kimse sanmasın ki dünü unuttuk?

Unutmadık, unutmayacağız, unutmamız da mümkün değildir!

Hülasası:

Siyasi tarihimiz dünde kalan onlarca hata, yanlış, ihanet ve çelişkilerle doludur. Bunlardan dersini alanlar ya da almayanlar da olmuştur. Müşahede edilen odur ki "Dersini almayanlar tarihin tozlu raflarında yerlerini almaya mahkum olanlardır."

Mevla’ya binlerce şükürler olsun ki Türk Milleti'ne karşı ne bir hata ne bir yanlış ne de bir ihanet içerisinde olmadık, olmamız da düşünülemez!

Ve en nihayetinde geldiğimiz noktada "Ülkücü" olmanın zorluğunu da, gururunu da hep birlikte yaşadık. Bu gurur her Ülkücü'ye son nefesine kadar yetecektir. Yaşanan zorluklar ise elbet ilahi makamda karşılığını bulacaktır.

Bugün geldiğimiz durum odur ki; haklı ve doğru davamızı iktidar yapamasak da mevcut siyasi iktidarı, davamızın takipçisi yapmayı kısmen de olsa başarmış bulunuyoruz.

Samimi yahut samimiyetsiz kısımı iktidar sahiplerinin kendi mülahazası olarak, eteklerindeki taşlardan ibarettir. 

Dün de kalanlar bugünü göremeyenler, yarınları düşünmeyenler için fazla sözümüz yok!

Bizler bu ülkenin geleceğini düşünmeye son nefesimize kadar devam edeceğiz.

"Unutmayınız ki! Türk Milletini en ileri ve en medeni bir varlık haline getirmek ülküsünden asla vazgeçmeyeceğiz."

Ve ilelebet yüksek sesle söylemeye devam edeceğiz:

"Bizler Ülkücü Türk Milliyetçileriyiz, davamız tektir, partimiz tektir, Liderimiz tektir ve yolumuz Hak'tır."

Erdoğan ile Erdoğan’a rağmen hiç fark etmez.

YAZARLAR