“EY TÜRK OĞLU DÜŞMANINI TANI”
“ALİYAH”…SİYONİZM’İN TEMEL İLKESİ.
1917 Balfour Deklarasyonu ve 1.Cihan harbi sonrası Filistin'e Yahudilerin göç etmesi ve 1948 İsrailin bir devlet olarak tanınmasından sonra o gün bugündür bölgede huzur yoktur ve Müslüman Filistinliler büyük bir katliama maruz kalmışlardır ki Allah yardımcıları olsun.
Hergün Gazze'de çok sayıda okul, hastane, pazar yeri, camiiler ve kilise bombalanmış, 40 bin hasta, çocuk masum insan şehit olmuştur.
Eskiden…Ne zaman İsrail'in katliamları gündeme gelse bir kesim "Artık bırakın bu İsrail düşmanlığını, her taşın altında bir Yahudi aramayın." babından sözler sarfederler.
Cevat Rifat Atilhan'ın Yahudileri hedef alan "EY TÜRK OĞLU DÜŞMANINI TANI” adlı kitabından da söz edilir, bu tür eserlerin gerçekleri yansıtmadığı, yazarın Yahudi düşmanlığı yaptığı söylenirdi.
Aslında her taşın altında bir Yahudi düşmanı aramaya gerek yoktur. Zaten dünyanın herhangi bir ülkesinde bir maraz varsa hangi taşı kaldırırsanız altından bir Yahudi çıkar.
Çünkü Romalı Yönetici TİTUS Kudüs’deki Yahudileri kılıçtan geçirmiş, geride kalan Yahudileri dünyanı dört bir tarafına sürgüne göndermiştir.
Ancak Yahudiler bir inanç haline getirdikleri "Aliyah" yapmayı hiç akıllarından çıkarmadılar, nesilden nesile aktardılar.
-ALİYAH:
Yani…Yahudilerin sürgünden tekrar "ARZ-I MEVDUD”a dolayısıyla Kudüs ve Filistin topraklarına göç etmesini” ifade eden bu hal Siyonizm'in de temel ilkelerinden birisidir.
Aliyah'ın yanında SÜLEYMAN MABEDİNİ yeniden inşa etmek her Yahudinin olmazsa olmazıdır.
Bu amaçla sürgünde yaşayan Yahudiler hep şehir merkezlerini tercih ettiler.Hep ticaret ve ilmi çalışmalarla uğraştılar.
Türkoloji üzerine ilk çalışanlar hep Yahudiler olmuştur.
Özellikle sosyal bilimlerde önemli şahsiyetler yetiştirdiler…Yani her taşın altında yer aldılar.
Gün geldi, hepimizin bildiği terör, tedhiş ve paranın açmadığı kapı olmaz anlayışı ile önce yerleşimci sonra işgalci olarak Filistin topraklarına yerleştiler.
Dünyanın dört bir tarafından gelip Filistine yerleşip İsrail Devletini kuran Yahudiler bugün artık dünyaya meydan okur hale gelmiştir.
Tabii arkasında ABD ve AB ülkeleri tam tekmil saf tuttular.
Demekki bizden önceki nesil bu gerçekliğin farkına varmış ki Türk milletine bu gerçekleri anlatmak için sayısız yazı yazmışlardır.
Bunlardan biri de Cevat Rifat ATİLHAN’DIR.
CEVAT RİFAT ATİLHAN;
Harp okulunu bitirdikten sonra 1.Cihan Harbinin başlaması ile birlikte Mersinli Cemal Paşa'nın emrine verilir.
Cevat Rifat Atilhan, bir Osmanlı zabiti,bir Türk subayı olarak Sina ve Filistin Cephelerinde bulunur.
İngilizlerle savaşır.Bu savaşlarda Yahudilerin İngiltere için casusluk faaliyeti yaptıklarına yakınen şahit oldu.
Türk Kurtuluş Savaşı'nda Zonguldak-Bartın ve Havalisi Cepheleri kumandanlığına tayin edildi.
İstiklal Harbi'nin ardından ordudan ayrılarak yazı hayatına başladı.
Yahudilerin dünyayı istila etmeye çalıştığını söyleyen Atilhan'a göre Yahudi ve Siyonist eş anlamlı kavramlardı.
Atilhan… Yahudilik, masonluk, Siyonizm, Filistin ve Sina Cephesinde Yahudilerin casusluk faaliyetleri ve Yahudilerin Türkleri yok etme planlarıyla ilgili çok sayıda eser yayınladı.
Tabii hemen Nazist damgası yedi.
Atilhan'a göre Türk milletinin en büyük düşmanı Yahudi ve Masonlardı.
20 YY'ın başında yaşanan hadiselere yakinen şahit olan milliyetçi ve mukaddesatçı nesilde bu anlayış hep vardır:
-Nihal ATSIZ Orhun Dergisi'nde,
-Cevat Rıfat ATİLHAN Milli İnkılap Mecmuası'nda,
-Büyük Doğu'da Necip Fazıl KISAKÜREK bu konuyla ilgili pek çok yazı kaleme almışlar, geniş kitlelere ulaşabilmişlerdir.
Zaman içinde Yahudilerle ilgili her eleştiri antisemitizm diye suç sayılmış,ülkemizde de bu anlayış hakim olmuştur.
Bunun yerini seküler ulusalcılarda zaten var olan Arap düşmanlığı artmış, Filistinlilerin toprak sattıkları söylemi abartılarak zımnen de olsa Yahudilerin yanında yer alınmıştır.
Ancak İsrail'in yaptığı son katliamlar artık minarenin çalanın kılıfına sığdıramılayacağı gerçekliği ortaya çıkmıştır.
Hariciye’de ki CHP’li abe monşerler
demek ki neymiş;
"HER TAŞIN ALTINDA BİR YAHUDİ VAR” sözü çok doğru imiş.
A'râf Suresi - 179.
“Andolsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık.
-Bunların KALPLERİ vardır ama onlarla kavrayamazlar,
-GÖZLERİ vardır ama onlarla göremezler,
-KULAKLARI vardır ama onlarla işitemezler.
-Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İŞTE ASIL GAFİLLER ONLARDIR.”
Hem tarih hem hem de inancımız gereğince tabir-i caizse CONİ, HANS, İVAN, NİKO, SOLOMON gavuru ile dost olunamıyacağını gösterir.
Her ne kadar bazı Dışişleri yetkilileri nezaket gereği milletler arasındaki geleneksel dostluklarından bahsedebilirler.
Ancak her daim ferasetine inandığım Aziz Türk Milleti bu tip demeçlere sadece gülümser.
Sevgi karşılıklıdır, sevilmediğin yere bağlı olmak, hasta ruh halidir. ABD ve Batı hayranlığı hastalıklığıda aynıdır, tedavi edilmesi gerekir.
Dün İngiltere ve Haçlı Avrupa Atatürk’ü Türk Milletinin gözünden düşürmek için her türlü iftirayı atarken bugün ABD “milli ve yerli” olan değerli insanlara ve kurumlara özellikle Ülkü Ocaklarına karşı cephe almış durumdadır.
Bugün ABD’nin Ülkü Ocaklarına karşı düşmanca tavrı Batı’yla eşgüdümlü olarak yürütülen bir proje olduğu anlaşılıyor…
Aziz vatanımız ve milletimiz için en büyük tehdit ABD dir. Gerisi onun aparatıdır.
Ne yaparlarsa yapsınlar, Türkiye’yi tarihin gerisine düşürmeye kimsenin gücü de, nefesi de yetmeyecektir.
Biz ülkücü hareket mensupları olarak da atalarımızın izinden giderek yüzyıllar boyunca cumhuriyetin kahraman askerleri olmaya devam edeceğiz.
Cumhuriyetimizi her daim savunacağız ve Aziz Türk Milletinin cesur evlatları olarak Ulu Türk Devletini sonsuza dek yaşatacaklardır.
Ancakkk…Şahsi istikballerini, Milletimizin yüce istikbali önünde tutanlara YAZIKLAR OLSUN.!
Güçlü bir milli İrade varken çözüm yollarını Londra’da, Washington’da, Tel-Aviv’de arayanlarada YAZIKLAR OLSUN.!
Bugün muhalefette bulunan liderimsiler “BEKA SORUNU YOKTUR” diyenler ne dünyadaki ne bölgemizdeki gelişmelerden bi haber ZAVALLILARDIR.
Hiçbir ülke başka bir ülkeden lütuf bekleyerek yaşayamaz. Güçlü olamayan ülkeler başkalarının emir kulu kölesi olarak yaşarlar.
HAYIRLI CUMALAR…
16 Ağustos 2024
Tarih Öğretmeni
Ali KUZENCİK