Yaşanan tüm olaylar Doğu Akdeniz'de milyarlarca metreküp doğalgazdan kaynaklanıyor.
Filistin meselesinin ana sebebi de buydu.
Bu hedefe ulaşmak için bir güce ihtiyaç vardı ve ABD bu gücü İsrail adı altında piyasaya sürdü
Nihayet binlerce insanı katlederek Filistin'de istediklerini aldılar.
Şimdi sırada Ĺübnan var .
Peki neden Lübnan ?
İsrail ve Lübnan Akdeniz'e sahili olan iki komşu devlet.
2010 yılında ɓölgede oğalgaz'ın keşfedilmesi ile İsrail-Lübnan'a saldırmaya başladı.
Büyük bir deniz sınırı anlaşmazsızlığı başladı.
İsrail doğalgazı kendi çıkarıp denize döşediği borularla Güney Kıbrıs üzerinden Yunanistan'a oradan da Avrupa'ya ulaştırmak istiyordu.
Lübnan ise kendsinin de kıta sahanlığının olduğunu ve doğalgaz arayacağını söyledi.
İşte bugüne gelen sürecine asıl sebebi bunlardır
Tüm bu kirli denklemde İsrail, Beyrut yönetimini oyun dışı bırakıp, Lübnan'ın ithalat ve ihracat pazarlarının önüne set çekmek istiyor .
Dolayısıyla Lüban'ı sürekli rahatsız etmesinin sebebi bu.
Türkiye tüm bunları bildiği için Libya'da yaptığı gibi Lübnan ile de kıta sahanlığı anlaşması yaptı.
Türkiye coğrafyada insanlığın tek varlık sebebidir .
Coğrafyada oyunları biliyor ve ısrarla coğrafyadaki varlığını gösteriyor.
İsrail ve emperyalist devletler Türkiye ile doğrudan deniz komşusu olan ülkeleri saf dışı bırakmak istiyor.
Türkiye, deniz komşuları ile ittifaklar yaparak Doğu Akdeniz’de Münhasır Ekonomik Bölge ilanını gerçekleştirmek istiyor.
Bu büyük bir plandır.
Güçlü ittifaklar, güçlü adımları da beraberinde getirmektedir.
Türkiye bu bölgesel iş birliği ile, emperyalist bloğun önü kesiliyor ve zayıflatıyor.
İşte bu noktada bir bölge var ki ,oraya kim hakimse akdenizi o kontrol eder .
Bu bölge Kıbrıs!
Kıbrıs Akdeniz'e ortasında en büyük savaş gemisidir.
Ve bu geminin kaptanı 1994'den beridir Turkiyedir.
Geminin Rum tarafındana İsrail çoktan yerleşmiş, Türk tarafına ise ajanları ile yerleşmiş durumdadır.
Zira Kıbrıs olmadan akdenizde asla olmayacaklarını iyi biliyorlar.
Kıbrıs 'a hakim Türkiye olunca da oraya kolay kolay askeri saldırı yapamıyorlar.
Ama "yeşil be annem" ci kafalar ile içten içe işgaldeler.
Birkaç gün içinde Kıbrıs'ta seçim olacak.
Türkiye bu seçimlere bir aday tarafında probaganda yapıyormuş gibi görünse de , kazın ayağı öyle değil.
Zira seçimi adada kim kazanırsa kazansın Türkiye o adayla yukarıdaki tehlikeler ortada iken uyum içerisinde çalışmalıdır.
Bu çalışmayı önlemek için adada ısrarla "Türkiyeli -Kıbrıs'lı " ayrımcılığı yapılmaktadır.
Bu ayrımcılık savaştan tehlikeli bir durumdur.
Bu ayrımcılığa kim hizmet ederse o adanın işgal edilmesine ön ayak oluyordur.
Bir kaç gün sonra adada olacak seçimlere bir de bu sandıklarım açısından bakın.
Selçuk Düzgün