Ali KUZENCİK / MERAM BAĞLARI


Fıtrat meselesi...

Fıtrat meselesi...


DEVLET BEY’İN YÜZÜNE BAKACAK YÜZÜ OLMAYAN “TÖRESİZLERİN”BAŞI DA EĞİK OLUR!

FITRAT MESELESİ…
-NE KADAR EĞİTİRSEN EĞİT, 
-NE MAKAM VERİRSEN VER… 
OLMUYOR AĞAMM OLMUYOR!

ALLAH KİMSEYİ BAŞINI ÖNE EĞECEK ŞEKİLDE İMTİHAN ETMESİN.

KUTADGU BİLİG’DE ATALAR DER Kİ;
“VEFASI OLMAYANIN İMANI DA OLMAZ!”

 

 

“Özüme özdeş” kadim can dost ünlü eğitimci İbrahim Hocamdan yıllar önce dinlediğim ders alınacak güzel bir hikaye var;

Günün birinde bir adam çölde devesiyle giderken, kızgın kumların üzerinde susuzluktan ölmek üzere olan bir bedeviye rastlamış.

-Hemen durmuş, adamı kucağına almış,
-Su içirmiş, yüzünü gözünü yıkamış, -Torbasını açıp karnını doyurmuş.

Adam biraz kendine geldikten sonrada devesini alıp yola birlikte devam etmişler.

Uzun bir yolculukmuş. Gece mola vermişler. Her ikisi de uyumuş. Sabah olup adam uyandığında bir de ne görsün:

-Ortada ne hayatını kurtardığı bedevi, 
-Ne deve ne de bir damla su varmış.. -Adam gece hepsini çalıp götürmüş.!

Çölün ortasında öylece kalakalan adam açmış ellerini;

"-Eyyy İnsanoğlu.!! Suyumu-ekmeğimi-devemi-ipekli hint kumaşlarımı çaldın.. HELAL OLSUN.!

Ama insanlara olan güvenimi daha mühimi merhametimi çaldın ya... İşte o sana HARAM OLSUN.!”

Anlattığımız bu hikaye üzerine bizde deriz ki;

Ülkücü Hareket mensubu olmanızdan dolayı MASA-KASA-NİSA sahipleri oldunuz ya…Hepsi size HELAL OLSUN.!

Ancaakkk.! 
Rahmetli Başbuğumuza, Devlet Bey’e ve davaya ihanet edip ABD-NATO-FETÖ-CHP’nin peşine takılıp insanlara olan güvenimizi sarstınız ya işte o sizlere HARAM OLSUN.!

Kenardan cenaze namazını seyredenler, kendileri gibi yaşayanların mahallelerine göç ettiler..

Oraya verebilecekleri hiç bir değere sahip değiller..

Taşındıkları mahallenin rengini aldılar ama oraya “kişilik zayıflıkları” sebebiyle hiç bir renk katamadılar!

Bizimde onlarla ilgili gönlümüzdeki bütün HAFIZA İZLERİNİ SİLİP üzülmek yerine “temizlendiğimiz” için SEVİNMEMİZ İCAP EDER.

Çünkü bugün ülkücü olmayanın dün ne olduğunun önemi yok.

Yaptıkları  zehirli faaliyetler kutlu harekete veriyorsa siz artık bizim bağın üzümü değilsiniz.!

Artık bazılarına aldırmıyorum. Çünkü “Kara mizah” gibiler. Aramızdaki soğuk duvarın tuğlalarını kendi elleriyle getirdiler.

Gençlerin “aynada” göremediklerini “kerpiç” duvarda gören Çukurova’nın güngörmüş aksakallı alim büyüklerimiz daha lise yıllarında Sinanpaşa’daki Türkistanlılar Derneğinde bize derlerdi ki;

“-Ucuz insanların üstüne kurulan hayaller, kişiye, kuruma ve devlete pahalıya patlar!”

Çünkü ucuz insanların dünyası başka. Değer yargısı olmayanlara değer yüklemenin suçlusu bizleriz.

Para ve makam için tüm değerlerini satacak insanların “dava, ideoloji, insanlık, erdem, ahlak” gibi kavramlar üzerinden nutuk atmaları yüzsüzlüktür ve tiksinti vericidir.!

Meğer utanmak ne büyük şeref. Ondan mahrum olmaksa ne iğrenç bir zilletmiş.!

Bunlar gittikleri yeri ocagı söndürürler. Çok şükür bu nankörlerden kurtulduk.

Dualı ve şühedalı bir kutlu hareket olan gençlik sevdamız Üç Hilal’e ihanet edenlerin sonu ne acı ve ne rezilcedir.!

Allah bize bunları tek tek seyr-i  alem yapacak.! Bizde ibretle izleyeceğiz sonlarını.

Durumunu çıkarına göre ayarlayan bazı siyasi bukalemunlar var ki; 
-Çiğ kişilikli, hazımsız, kompleksli olurlar. 
-Çevrelerindeki kalabalıklar arttıkça egoları daha çok şişer ve giderek kendilerini “seçilmiş kişi” zannetmeye başlarlar.

Şühedalı ve dualı kutlu davamızın ambarındaki torbalardan don dikenlerin cemaziyülevvellerini bilmekteyiz.

Ecdat…”Dikenin ucuna çıkta, edebin dışına çıkma evladım” derler.

Büyük Türk dostu İKBÂL der ki;
“Aynı gökte uçarlar amma;
-Kuzgunun dünyası başka, 
-Şahinin dünyası başka.”

Çünkü:
-Biri LEŞ yer, 
-Diğeri TAZE ET.

Hz. Mevlana’da der ki;
“Bize iğrenç görünen LEŞ köpeğe ŞEKERPARE’dir.”

Bunlardan dava adamı olmaz.
Çünkü dava adamı;
“SOFRAYA YÜRÜR GİBİ SEHPAYA YÜRÜR”

Her zaman dediğimiz gibi;
Ucuz insanların üzerine kurulan hayaller kişiye-kuruma-teşkilata ve devlete pahalıya patlar.!

-Hele şu nankör töresizlere hele!!
Ayağa kalkıp saygı gösterecek yüzleri kalmadı ki.!

-Devlet Bey’in yüzüne bakacak yüzü olmayanların başıda eğik olur!

Genel Merkezde özellikle dini bayramlarda… El öpme kuyruğuna herkesten önce giriyorlardı, ar damarları çatlamış bunların, hiçbir iş ve işlevi olmayan milletvekili olunca bir halt olduklarını mı sanıyorlar?

Saygıdan ayaga kalkmasını geçtik, nezaketende olsa yüzüne bakacak yüzleri olmadığından telefonla ugraşıyormuş gibi yapmak ancak böyle yuzsuzlerin işidir.

Ülkücülükten nasibini almamışlar: -Töre bilmezler,
-Haya bilmezler,
-Kısacası zerre kadar adam değiller.

Sûret olarak insan gibi görünseler de birkaç kelime ile kimliklerini ortaya koyuyorlar.

Fıtrat meselesi, ne kadar eğitirsen eğit, ne makam verirsen ver…olmuyor!

Allah kimseyi başını öne eğecek şekilde imtihan etmesin…Vefası olmayanın imanı da olmaz!

DEVLET BEY:
Aziz Milletimizin son yıllarda yetiştirdiği siyaset, hareket, fikir ve dava adamıdır.

Kendisini yetiştirmesi, efkârının, fikirlerinin genişliği, kıvrak zekası, çelik gibi sağlam karakteri fakat “gül yaprağından” daha nazik kişiliği;

Ülkücü Milliyetçi ve Muhafazakâr zümrenin ufkunda, gittikçe büyüyen bir ziya/ışık kütlesi hüviyetini iktisab etmiştir.

DEVLET BEY...
Ülkücü Hareket için hatta bütün Turan Coğrafyası için kendisine her zaman ihtiyaç duyacağımız büyük bir devlet adamıdır.

Türk’ün muazzam tarihinden kuvvet alarak şanlı ve büyük geleceğine yönelen kutlu hareketimizi;

O’nun üslubundan, O’nun geniş ve derin tecrübesi, rahmetli Başbuğumuzun dizi dibinde yetişmesi kültürü ile görmeli ve değerlendirmeliyiz.

Biz...Zekası, feraseti, liyakatı, dürüstlüğü ve bilgeliği için Devlet Bey’e LİDER diyoruz.

MHP her zaman devletin bekasını, milletin birliğini hep esas almış bir siyasi parti olmuştur. Bu amaçla milli değerleri benimsemiş bir gençlik yetiştirmeyi hep ön planda tutmuştur. Bunda da başarılı olunmuştur.

Devlet Bey ülke geleceğini Cumhur İttifakında görüyor. Bu ittifakta MHP'ye biçilen misyon devletin bekası milletin birliğidir.

Birkez daha derim ki;
Bizi bizden olanlar idare ettiği sürece, tarih de talih de bizden yana olacak, inşallah.Dua edenler bela okuyanlardan fazla olduktan sonra ne fırtınalardan korkarız ne de felaketlerden kaçarız.

Vah ki vah.! 
Hadi gel de ZİYA PAŞA’ya 
hak verme;

“Pek rengine aldanma
Felek eski felektir,
Zira feleğin meşreb-i
Nasazı dönektir.!”

Yıllarca…Devlet Bey’e “SADAKAT NARALARI” arkasına sığınarak Sevgili Peygamberimizin “Ebu Fasık” adını verdiği fitne, münafık EBU AMİR rolüne soyunanları da Ülkü Ocakları’nda yetişen ve Aziz Türk Milletinin “erken uyarı” sistemi olan ülküdaşlarımla birlikte üzülerek izliyoruz.

Durumunu çıkarına göre ayarlayan bazı siyasi bukalemunlar var ki şühedalı, dualı kutlu Üç Hilal’in “dışında” olmaları daha hayırlı olmaktadır ve olmuştur.

Çünkü bu kutlu dava gönül davasıdır; makam, menfaat işi değildir.

Mesele elinle BOZKURT işareti yapmak değil.! Asıl mesele;

O işareti yaparken yüreğinde hissettiğin SEVDANIN TADINA VARMAKTIR..Asıl olan söz dili değil, hal dilidir. Konuşmaktan çok yaşamaktır.

ÜLKÜCÜ HATIRALARA HÜRMETKÂRIZ.
ANCAKKK…

Beceriksizliğinden dolayı padişah Abdülaziz tarafından sürgüne gönderilen Serasker katil Hüseyin Avni Paşa’nın dediği gibi; ”DİNİM KİNİMDİR” sözünden hareket ederek “Devlet Bahçeli düşmanlığı” davranış bozukluğu yapan bazı nankörlerin ve töre bilmezlerin gözünü kör, kulağını sağır, dillerini lal eylemiş...

Biz kimseyi yarı yolda bırakmadık. İster Paşa torunu olsun, ister eski ocak genel başkanları olsun kişi menfaatinin bittiği noktada, durakta indi.!

-Bu kişiler mevki ve makamları ne olursa olsun dava adamları değillerdi. 
-Medine’deki hurma bahçeleri için mücadele ediyorlardı.!

Devlet Bey’in dediği gibi “Biz, kendine eski ülkücü veya MHP’li diyerek, gittikleri yerin bir türlü yenisi olmayıp, İTİBARINI BİLE bu kutlu hareketin eskisi ve müsveddesi olmakla övünenlerin tuzaklarına düşmeyiz.”

Kimlerin kuru yaprak misali nerelere savruldukları artık bu saatten sonra bizi ilgilendirmiyor. 50 yıldır bilirim ki “bizim gülistanın gülü başka bahçelerde diken gözüyle bakılır.”

Bestekârı Cevdet Çağla’nın olduğu Türk Sanat Müziğinde çok sevdiğim HÜZZAM Makamında güzel bir şarkı var;

“Şu göğsüm yırtılıp baksan, dikenler aynı güldendir,

Şikâyet bilmeyen kalbim kanar hep aynı eldendir.”

Kendi düşen ağlamaz.! 
Bizim obamız Üç Hilal’li MHP…
Ocağımız ise Bozkurtlu Ülkü Ocakları… Allah’a çok şükür.

Ulu Çınar Üç Hilal;
Türk Milletinin devşirme değil mayasıdır. GÖNÜLLER DE BU MAYA TUTMUŞTUR.

Mayası sağlam, manası engin, maksadı göz kamaştırıcı olan ihlaslı yükselişler ezeli bir sevda ebedi sevenle buluşur.

Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER…

YAZARLAR