HEM COĞRAFYASI HEM İNSANI
GÜZEL ŞEHİR: TRABZON.
“TÜRK’ÜN KALBİ SENDE ATAR,
MAZİNDE BİR TARİH YATAR,
YAŞA FENERBAHÇE…”

Yıl 1978… Ankara/Ulucanlar’da…Sevgili Başkanım Selahattin ARPACI ile arası çok iyi olan ve koğuşa gelerek devamlı bizimle sohbet eden Yozgatlı Başgardiyan Hasan Amca:
“-ZİYARETÇİN VAR KUZENCİK” dedi
ama ben;
“-Bugün ziyaretçi günü değil ki"
der demez bana,
“-GELEN ZİYARETÇİ BABAN EVLADIM BABAN! SAVCI ODASINDA SENİ BEKLİYOR!”
-BABAM MI.?!…Okumakta olduğum elimdeki “KÖSE KADI” yere düştü.!
Oysa babamla çocukluğumdan beri ARKADAŞ gibi idik.
Öyle ki… İlkokul ve Ortaokula giderken… Adana'da beraber A.DEMİRSPOR-FENERBAHÇE maçlarına gider baba-oğul Adana kebabı dürüm yaptırır yerdik.
Gönlümün Şeyh Edebali’si…
Dünyalar güzeli ve kürsüde çok
iyi bir hatip olan yakışıklı CAN BABAM Adana’da 1950’li yıllarda DP yöneticisi olduğundan Atatürk’ün ve rahmetli Menderes’in Fenerli olmasından dolayı koyu bir FB’li idi…

Bizi de Fener maçlarına götürerek bu tarihi takımın taraftarı yapmıştır.
Gazeteci yazar Hulusi Turgut’un “ŞAHİNLERİN DANSI” kitabında rahmetli Başbuğumuzun “Kuleli askeri lisesindeki sınıf arkadaşları ile Fener maçlarına gitmek için hafta sonunu sabırsızla bekleyip nasıl gittiklerini” anlatan sayfaları keyifle okumuşumdur.
Bir sezonda 103 gol atmanın formülünü yazan takım; Fenerbahçe.
Bence rahmetli İslam ÇUPİ haklı;
“Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz."
Gerçek bir Fenerbahçe’li bilir bu sevgiyi, maçlarda yaptığı tezahürat, Yavuzlar ortaokulu ve Karşıyaka Lisesi yıllarında yolda yürürken içinden söylediği Fenerbahçe marşları ya da boş vakitlerinde önünde bulunan boş kağıtlara hayalindeki 11'i yazmak...
Milyonlarca…Çok büyük kitlelere hitap eden Tarihi Üç Büyük Takım ve Trabzon’da genç ülküdaşlarımın görev almasını ne çok isterim…
Ulucanlar’da kısa bir sürede olsa 2.Koğuştan arkadaşım rahmetli Mehmet Gül’ün Beşiktaş camiasındaki “aktifliği” ve yine rahmetli Güven Sazak’ın FB’deki başkanlığına ve efsane futbolcu Cemil Turan’ın ülküdaşımız olmasına ne çok sevinmişimdir.
Gelelim güzel Trabzon şehrine ve insanına…Evet Karadeniz’in bu güzel şehrinin hem coğrafyası hem insanı güzeldir..
Okul gezilerinden önce ben Trabzon insanını 12 Eylül öncesi sevmişimdir. Mert-Cömert-vatansever olan bu civan delikanlıların Ankara kavga yıllarımızda kaçtıklarını görmedim.
Aynı zamanda bu güzel insanlar hoşgörülü ve şakacıdırlar…
10 yıl önce Alex’li Fenerbahçe formasını giyen ve Konya’dan gelen öğrencilerimize gerek caddelerde esnaflar gerekse müzelerde görevliler hep şakalaşmışlardır.
Ecdat Fatih ve Kanuni’nin şehri…
Yerli ve milli bu güzel şehir üzerine oyunlar oynanmakta…Yakın tarihte olduğu gibi…
Artık arka bahçelerinizden ziyade herkesin gördüğü ön bahçesinizi sürdürmeyin Canlar. O muhteşem stad sizin ön bahçeniz…

Bakın yakalananların çoğu Trabzon dışı ve yurtdışı.
Seçim öncesi…Bu üzücü olayların arkasında Türk ve Türkiye düşmanı istihbarat örgütleri var…
Pişman olmuş fetöcü yoktur fırsat kollayan fetöcü vardır. Allah bunlara fırsat vermesin.
Bu hainler öyle bir mankurtlaştırılmış haldedir ki; davaları uğruna öldürmek şöyle dursun parçalamaktan bile çekinmezler.
CIA’nın tezgâhından geçirilip robotlaştırılan FETÖ’cülerde hertürlü hainlik, sinsilik, fırıldaklık beklenir. Defalarca mazgallar arasından lağıma düşmüşlerdir bu fırıldaklar.
Ne diyor Atalarımız;
“Ne tale gaflete hu, zale devlete hu.!” {Gafleti uzun olanın devleti
yok olur.!}
Türkiye için hala en büyük tehdit ABD ve kölesi FETÖ’dür.! Kimse, ‘artık bunlardan bir şey olmaz’ deyip hafife almasın.
Rehavete kapılıp, ‘artık bu beladan kurtulduk’ sanmasın.
Bugün, herkesin FETÖ’ye sövdüğüne ve tavır aldığına bakıp, ‘artık bunlar bu ülkede taban bulamaz’ demesin.
FETÖ unsurlarının bir taktik gereği sinmiş görüntüsüne aldanıp mücadeleyi elden bırakmasın!
FETÖ yanlıları Cumhuriyet Türkiyesini parçalamak için ABD ile her türlü nifak ile ellerinden geleni yapıyorlar.!
Bildiğiniz gibi…Gezicilere Taksim Meydanı’nda ki otelini açan kişi için Kazım Karabekir Paşamızın bugüne uygun bir sözü var;
"Öyle puslu ki hava, şeytan bile 'Müslüman' mintanı giyiyor."
Ancak bu gezici Ali Başkan bilsin ki:
30 milyon taraftarı olan bu tarihi takım Fenerbahçe babasının malı değildir.! Kendisine yakın tarihten bir hatıra nakledelim;
27 Nisan 1920 günü Azerbeycan Meclisinde komünist milletvekili Ali Haydar KARAYEV, Kızılorduyu Bakü’ye çağırır..Devlet Başkanı Mehmet Emin RESULZADE’YE bağırır;
“-KARABAĞI ERMENİLERE VERMEZSEN SENİN GÖZLERİNİ OYARIM!”
Hele bak şu edepsize!!
Atatürk’ün yakın dostu, Kurtuluş Savaşı sırasında 500 kg altın gönderen Başbakan Neriman NERİMANOV, Ali Haydar Karayev’e tarihi bir cevap verir bu iğrenç teklif üzerine;
“-ALİ HAYDAR!…ALİ HAYDAR!!…
KARABAĞ SENİN G.TÜN DEĞİLDİR.
HER GELENE VERESİN.!” diyerek o alçağa gereken dersi vermiştir.
Öyle kolay değil tarihi takımı bir alt lige düşürmek! UEFA nezdinde Türkiye’nin puanlarını sildirmek! HADDİNE Mİ!
Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER